Barış zordur.
Özveri ister.
Empati ister.
Her şeyden önce öngörü, vicdan ister.
Suriye’de hayatın normale dönebilmesi için bir anda koltuk sahibi olan Ahmet eş-Şara’nın(Colani) farklı kimlik ve dini anlayışa sahip topluluklara aynı duyarlılıkla yaklaşması, onları dinlemesi gerekir.
Lazkiye, Tartus gibi Akdeniz sahil şeridinde yaşayan ve çoğunluğunu Nusayrilerin, Anadolu’daki tabirle Fellahların oluşturduğu sivil halka dönük gelen haberler sadece Türkiye’deki Aleviler arasında değil, duyarlı bütün toplumlarda tepki ile karşılandı.
Her ne kadar Türkiye’deki egemen güçler, Suriye’nin Lazkiye bölgesinden gelen haberleri provakatif olarak nitelese de…
Bu yaklaşım yaşananları görmezden gelme, kılıf bulma çabasından öteye geçmiyor.
Dünya eski dünya değil.
Yüzlerce göz var.
Her gün; her saat izlendiğimiz bir dönemde Google gibi iletişim devlerinin evimize kadar çektiği fotoğrafları biliyoruz.
Bu bizim bildiğimiz…
Bilmediklerimiz de var.
Amerika gibi ülkeler, kendi kurdukları uydu sistemleriyle sadece Türkiye’yi değil, dünyayı izliyor.
Attığımız adımı, aldığımız nefesi biliyor.
Cep telefonları, internet bu işin altyapısını oluşturuyor.
Kimse kimseyi kandırmasın…
Her şey ortada.
Suriye konusunda güçlü devletler arasına Türkiye’yi de dâhil edebiliriz, Akdeniz sahil bölgesinde neler olduğunu çok iyi biliyor.
Orada insanların ölümüne sessiz kalmak, Esad dönemine gönderme yapılarak savunulamayacak kadar ağır bir sorumluluk taşır.
Esad, bir devlet mekanizmasının devamıydı.
Esad sonrası hiç beklemedikleri bir anda Suriye’de koltuk sahibi olanlar, bir zamanlar şikâyet ettikleri mekanizmanın parçasına dönüşüyorsa burada sorumluluk onları destekleyen bütün ülkelerde…
Koltuğa kendi gücüyle oturmayan Şara’ya hesap sorması gerekenler, kılıf uydurma çabası içine girerse, Suriye; Saddam’ın devrilmesinden sonraki Irak sürecini yaşar, istikrarı bulması zorlaşır.
Şara ya da Colani üzerinde etkisi olan Türkiye'nin iç kamuoyunu oyalamak yerine daha güçlü bir ses çıkarması gerekir ki…
Irak’tan sonra Suriye’de de uzun bir belirsizlik dönem yaşanmasın.
Sınırlarında istikrar olsun ki Türkiye, güvenlik tehditlerini daha bilimsel metotlarla güçlü ekonomi, güçlü demokrasi, bağımsız yargı ilkeleriyle bütünleştirebilsin.
ŞİİRLE YOLCULUK
Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.
Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.
-Mevlana Celaleddin Rumi-