8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde hep anneme bakardım.
Dünü neydi.
Bugüne ne diye…
Annem, “Günyüzü görmedik” diye hayıflanırdı.
Kendi yaşadıklarını çocukları, torunları yaşamasın diye Erzincan’ın kuş uçmaz kervan geçmez köylerinden birinden kalkıp Bursa’ya gelmeyi bu nedenle göze almıştı.
Ölümüne kadar eskiye dair kötü anılarını torunlarının yarınlarıyla değiştirmenin mutluluğunu yaşadı.
Bizim evde kız çocuklarının yeri hiçbir zaman Nazım'ın şiirinde tarif ettiği gibi olmadı.
Anadolu kadınının yaşadığı çileyi “Sofradaki yerleri öküzümüzden sonra gelir” dizeleriyle çarpıcı biçimde anlatan Nazım Hikmet, bugün yaşıyor olsaydı aynı dizelerin belki de daha çarpıcılarıyla hiçbir şeyin değişmemesine olan şaşkınlığını ifade eder, üzüntüsünü dile getirirdi.
Annem sayesinde elbette babamın da zorlansa da çok direnememesiyle kadınlar, kız çocukları bizim soframızda hep en başta oldular.
Çünkü onların arkasında 1970’lerde “Ben çocuklarımı bu dağ başında bırakmam” diyerek, eşine rest çekip tası tarağı topladığı gibi Bursa'ya gelen bir kadın vardı.
Yılmamış…
Eğilmemiş…
Dik durmuş…
Yani,
“Korkunç ve mübarek elleri,
İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle,
Anamız, avradımız, yârimiz.
Ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen.
Ve soframızdaki yeri,
Öküzümüzden sonra gelen…” kadınlardan biri olmayı hiç kabul etmemiş bir kadın...
Eminim ki birçok kadın var, benim annem gibi…
“Bu benim kaderim olamaz” diye direnen…
Böyle annelerin yetiştirdiği erkek çocukları da eşlerine, kız çocuklarına daha farklı bakıyorlardır eminin…
Bizim evde hep Arya’nın dediği olur.
Üzerine titreriz Nurhayat’la…
Güçlü bir kız olsun, korkmasın hiçbir şeyden…
Dışarıdaki dünya zalim çünkü…
Birçok kadın bu zalimliğin kurbanı oluyor.
Neredeyse her gün bir kadın hayatını kaybediyor.
Ne gariptir ki katilleri hep sevdikleri(!) çıkıyor.
Bu nasıl bir yazgı…
Kabul edilir gibi değil.
Direnmekten vazgeçmeyen, herkes gibi yaşama hakkı olan kadınlara 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden selam olsun.
ŞİİRLE YOLCULUK
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın a gülüm
Günahımsın, vebalimsin.
-Bedri Rahmi Eyüboğlu-