İznik’in gözü kulağı olan meslektaşımız Halil Ataş, Papa'nın mayıs ayındaki ziyaretini de hatırlatırcasına sosyal medya hesabından ironik bir paylaşım yapmış.
“Papa aşkına” başlığıyla yaptığı paylaşımında her geçen gün suları biraz daha çekilen İznik Gölü'nde ortaya çıkan bazilikaya da vurgu yaparak tepkisini şu sözlerle dile getiriyor:
“Papa aşkına!
Neymiş, bazilika ören yeriymiş.
Doğa harikası İznik sahilini betonluyorlar.”
Daha öncede denediler.
Tepkiler yükselince vaz geçmişlerdi.
Göllerin etrafını betonla çevirmek, bir insanı idama mahkûm etmek gibi bir şey…
Çünkü göller, denizler, kendilerini kumsallar sayesinde temizlerler.
Öyle nefes alırlar.
Trabzon’daki Uzun Gölü’n etrafını da betonla çevirdiler.
Göl, o göl mü şimdi?
İznik Gölü, zaten çevresini kuşatan fabrikalar nedeniyle tehlikede.
Derinliği her geçen gün düşüyor.
Suları çekildikçe çekiliyor.
Gemlik’teki fabrikalar yetmezmiş gibi çevresine oldubitti ile yapılan fabrikalar da İznik Gölü’nün geleceğini tehdit ediyor.
Türkiye’nin en önemli göllerinden birisi olan İznik, böyle giderse yakın zamanda bütün güzelliğini kaybedecek.
Kendi doğasına bu kadar düşmanca bir tutumu bizden başka sergileyen var mıdır?
İnsan merak etmeden duramıyor.
Yenişehir'in kuş uçmaz kervan geçmez köylerinden birisi olan Kirazlıyayla’da bakır çinko ayrıştırma tesisine bile karşı bir avuç çevreci ve köy halkı dışında direnen olmadı.
Oysa Erzincan’ın İliç ilçesindeki toprak kayması ve sonrasında yaşananlar böylesi tesislerin çevre için ne kadar tehlikeli olduğunu acı bir şekilde ortaya koydu.
Üstelik bu tesis, Kirazlıyayla’ya yani yüzlerce metre yüksekliğe suyu pompalar vasıtasıyla İznik Gölü’nden taşımak istiyor.
Halil’in vurguladığı gibi “Papa aşkına”, göl ölüyor, görmüyor mu insanlar?
Çevresini betonlamak da ne?
Hele ki…
Turizmci bir belediye başkanının yönettiği İznik’te…
ŞİİRLE YOLCULUK
Ateş gibi birden parlayıp yanma
Yanıp yanıp çevre yanın yandırma
Kah karanlık kah aydınlık görünme
Meydanda mum gibi yan deli gönül
-Pir Sultan Abdal-
Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 4. Yeşil Bursa Uluslararası Bandolar Festivali’nde tuhaf bir olay yaşanıyor. Edirne Kent Konseyi Kadın Meclisi Mor-İz Ritim Grubu ile Edirne Belediye Bandosu konser için 3 Ekim’de Keles’e gidiyor. Ancak, hiç de hesap edilmeyen bir durum yaşanıyor. Hüküm
Futbolda bazen yenilgiler, bir takımın önünü açan dönüm noktalarından birisi haline gelebilir. Bursaspor'un son haftalarda yaşadığı Isparta ve Kırklareli mağlubiyetleri, ilk bakışta moral bozucu gibi görünse de aslında yeşil-beyazlı camia için yeni bir sayfanın habercisi de olabilir. Yönetime yakı
Herkes kazanmak ister. Ama her yarışın bir kazananı olur. Parti içi demokrasinin öyle yada böyle işlediği partilerde yarış delege seçimleriyle başlar. Siyasi partiler yasası gereği yapılacaklar bellidir ama CHP dışındaki partiler, delege seçimlerini elbette yapıyor ama görüntüsü "yaptık, oldu"dan
Setbaşı gibi adı Bursa sınırlarını aşmış bir semti bünyesinde barındıran Kurtoğlu Mahallesi’nin muhtarı Fatih Kapuci, geri adım atmadan yaşadıkları sorunları dile getirmeye devam ediyor. Daha önce eskiyen elektrik hatları nedeniyle mahallesinde yaşanan sorunlara dikkat çekmek için çalmadık kapı bır
İnsanoğlu kolay alışıyor. Alıştığından mahrum kalınca da şaşırıyor. Hiçbir şey sonsuz değil. Her şeyin bir sonu var. Öyle olmasa insanoğlu ölümlü olur muydu? Şaşırmayın artık. Kaç aydır söylüyor Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey. “Barajlarda doluluk oranı düştü. Susuzluk kapıda” diy
Sirayla cagiriyorlar bakalim daha ne kadar cagiracaklar cok yazik ve ayiptir
Rejim kendisine muhalif olanlara erken seçim öncesi korkutup göz dağı vermek istiyor
Ağzını açan muhalefet yapan herkes ifadeye çağrılıyor. Böyle gitmez bu iş