İstanbullu için Bursalılar feda ediliyor

ÇED raporunda aynen şöyle yazıyor:

“Projenin kamulaştırma koridoru içerisindeki arazilerin büyük çoğunluğunu tarım arazileri, bağ/bahçe zeytinlik alanlar oluşturmaktadır.

Geri kalan kısımlar ise ormanlık, çalılık ve diğer kullanımlara tahsis edilmiştir.

Dolayısıyla kamulaştırma koridoru içerisinde kalan araziler için arazi kullanım özelliklerinde değişiklikler meydana gelebilecektir.”

Ne güzel…

Çevreye hiç zararı yok.

Tarım ve orman alanlarını tahrip edecek böyle bir projeye evet diyeceklerin vicdanı hiç mi sızlamaz?

Hem de ne için?

Bursa’da yaşamayanların İstanbul ve çevresinden rahatça İzmir’e, Kuşadası’na, Ayvalık’a, Dikili’ye, Bodrum’a gidebilmeleri için…

Mesele ne?

Gebze-Bursa-İzmir Otobanı’nın Ovaakça’dan Görükle’ye kadar devlet yolu statüsündeki çevre yolunu kullanmadan, yani trafiğin içine girmeden doğruca gidebilmeleri için Ovaakça üzerinden Mudanya’nın zeytinliklerini içine alan eski köyleri ile Osmangazi’nin verimli köylerini delerek paralı yolun başladığı Görükle kısmına ulaşmak amacıyla zeytinlikler ile verimli tarım alanlarının yok edilmesi planlanıyor.

ÇED raporu bunu söylüyor.

Yazık değil mi?

Bir parça trafik için doğaya, tarım alanlarına, koruma altındaki zeytinliklere, orman arazilerine önemsizmiş gibi bakmak…

Hangi yolu yaparsanız yapın bir süre sonra bu yollar yetmez olur.

İstanbul’da kaç tane otoban var?

Gidip gelenler bilir?

Boğaz Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne giden otobanlar, aynı noktaya çıkan devlet yollarıyla aynı kalabalıkta…

Yeni yapılan üçüncü köprünün bağlantısını oluşturan Kuzey Marmara Otoyolu’nda da benzer emareler gözükmeye başladı bile…

Anadolu çaresiz bırakıldıkça göçler İstanbul, Bursa gibi sanayi kentlerine akıyor.

Yeni yollar yaparak büyükşehirlerin trafik yükünü çözeceğini düşünenler yanılır.

Sadece yeni yollarla değil, en iyi metro hatlarını kursanız bile bunu başaramazsınız.

Bunun iki ayağı var.

Bir:

Şehirler aşırı kalabalık ve yanlış planlanmış.

Daha doğrusu kendi kendine oluşan kentleri daha planlı hale getirme girişimleri de sanayiciler ve daha fazla para derdinde olanlar yüzünden çözüm üretmeyen kusurlu planlar olarak karşımıza çıkıyor.

İki:

Toplu taşıma kültürü yok.

İstanbul-Bursa-İzmir Otobanı’nı hızlandırmak için Ovaakça gişeleri ile Görükle gişeleri arasında sabah ve akşam saatlerinin belli bölümlerinde az biraz sıkışan trafik için Bursalıların kullanmayacağı yolun bedelini Bursalılara ödetmeye kalkan zihniyetin çelişkisini üste aktardığımız ÇED raporu zaten ortaya koyuyor.

Hani şu olsa, söz konusu eklenti otobanını Bursa’da yaşayanlar kullanacak olsa, bir parça olsa insan anlayabilir.

Zeytinliklerin, verimli tarım alanlarının yok edilmesine yol açacak böyle bir girişim için İnsan kendini kandırabilir.

Ama böyle bir şey de yok.