Eskiden gazetelerin arşivleri kütüphane gibiydi.
Binlerce haber, gazete, dergi özenle arşivlenir, haber müdürleri, muhabirler, editörler, köşe yazarları ihtiyaç duyduğunda kolay bulunur hale getirilirdi.
İnternet zaman içinde çok şeyi değiştirdiği gibi arşivciliği de farklılaştırdı.
Elbette her teknolojik yenilik, bazı şeylerin eskimesine, geçmişte kalmasına neden olur ama aynı ölçüde erişimini de kolaylaştırır.
Arşiv de bunlardan birisi…
İnternetle birlikte araştırmak eskisinden çok daha kolaylaştırdığı gibi önceden söylenmiş sözlerin hatırlanmasını da daha kolay hale getirdi.
Yani, kendinizi ifade etmek için kullandığınız sosyal medya sizin gölgeniz oldu.
Dün söylediğiniz artık dünde kalmıyor.
CHP’nin hafta sonu gerçekleşen 21. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve sonrasındaki eylemlerde tutuklanan 301 gencin yaşadıklarını “Cunta” sözcüğü ile ifade etmesi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “cuntacı” diye yüklenmesi sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ses yükseltmesine…
Bahçeli’nin sözleriyle yanıt vermesi…
İnternet arşivciliğinin hızı ve gölge gibi insanı takip edişini bir kez daha ortaya koydu.
Özel, kendisini eleştiren Bahçeli’yi deyim yerindeyse kendi sözleriyle vuruyor.
"Sayın Bahçeli bana, ‘Cumhurbaşkanımızı cuntacılıkla suçlamak akıl tutulmasıdır’ demiş.
Yanıtını, “henüz sarayla ortak olmayan” Bahçeli’nin kendisi versin: ‘Adaletin nefesini kesen iktidar kafası, kendi hukukunu, cunta yönetimlerini aratmayacak biçimde tesis etmektedir.’
Sayın Bahçeli: Millete yoldaş olun, darbecilere değil!
Cumhurla ittifak olun, cuntacılarla değil!" diye seslenen Özel'in bu çıkışına Bahçeli nasıl yanıt verir bekleyip göreceğiz ama…
Bahçeli o günlerdi, Erdoğan’ı eleştirirken bakın ne diyor?
“Hitler, Mussolini, Pol Pot ve Saddam deneyimlerini aratmayacak yozlaşmalar ve yanlışlıklar dizisi ne acı bir rastlantıdır ki AKP ile tekerrür etmekte ve karşılık bulmaktadır.
Bu son gelişmelerle AKP çizmeyi ve haddini ziyadesiyle aşmıştır.
Adaletin nefesini kesen, dermanını tüketen iktidar kafası kendi hukukunu cunta yönetimlerini aratmayacak biçimde tesis etmektedir.”
Liderler, özellikle de ülke yönetimde söz sahibi olanlar, bir şey söylemeden önce çok daha fazla düşünmeliler.
Süleyman Demirel'in “Dün dündür bugün bugündür” sözü bile söylenmiş bu sözleri hafifletmeye yetmez çünkü…