Önemli bir sezonu geride bıraktı Bursaspor…
Kolay olmayan, son yıllardaki çöküşle örtüşmeyen hedeflere ulaşmak için mücadele etti takım…
Ve istediğini aldı, şampiyonluk kupasını havaya kaldırdı…
Arzulanan, amaçlanan da bu değil miydi?
Bursaspor Karşıyaka’ya yenildi, sonuç değişti mi?
Hayır, şampiyon yine Bursaspor…
Şampiyon olmuş bir takım ve teknik heyeti sosyal medyada yerle bir edildi…
Takım İzmir’de iyi oynadı mı hayır?
Bunu herkes kabul ediyor zaten…
O eleştiriyi yapanlar, teknik heyet ve futbolculara hakaret edenler acaba Alsancak’ta mıydı?
Yaşananları gördüler mi?
Yoksa YouTube’dan izleyebildikleri kadarki şekliyle mi değerlendirmede bulundu?
Takım atak yapacakken oyunun durması için sahaya atılan toplara, Bursasporlu oyunculara ‘Futbolun sertliğinin dışında yapılan faullere’ şahit olundu mu?
Rakip takımın yedek kulübesinde bir kişinin elinde sürekli bir top vardı…
Görevi de gerektiğinde oyunun durmasını sağlamak için o topu sahaya atmaktı…
Bunlar ekrana yansımadı…
Inanın maç çoğu zaman iki topla oynandı…
Bursasporlu futbolcular en az 10 kez sahaya atılan topları tribüne gönderdi…
Taç atışı için kenara geldiklerinde top bulamadı Bursasporlu oyuncular…
Gerçekten yazık…
Ülke futbolu böyle gelişecekse, gelişmesin zaten…
Böyle amatör zihniyetteki bir maçı kazansan ne olur, kazanmasan ne olur…
Neymiş ezeli rekabetmiş…
O zaman bakın tarihe kim daha çok maç kazanmış…
Hem de içeride dışarıda…
İzmir’deki maçla ilgili dikkat çeken, Türkiye’nin konuştuğu tek konu vardı…
Gerisi fasafiso…

O da Bursaspor taraflarının yaptığı tribün şovdu…
Gerçekten büyük zeka işi…
Bu anlamda yaratıcılıkta sınır tanımayan Bursaspor taraftarlarını yürekten kutluyorum…
Bir önceki maçta 30 bin kişiyle yapılan Redkit ve Daltonlar temalı koreografiyi 500 kişiyle İzmir’de devam ettirmek müthişti…
Amigo Selim Kurtulan’la tribünde okunan Bursa Hakimiyet Gazeteleri’nin temini konusunda hafta içinde bir kaç kez görüştük…
Böylesine konuşulan bir projenin parçası olmanın da açıkcası mutluluğunu yaşıyorum…
Hazırlanış, uygulanış ve sonuç gerçekten muhteşemdi…
Verilen mesaj da cabası…
O nedenle tebrikler Teksas…
Sezon bitti, dikkatler önümüzdeki sezona çevrildi…
Başkan Enes Çelik geçen sezon başında “Vura vura şampiyon olacağız” demişti…

Yeni sezon başlarken de şu ifadeyi kullandı Çelik…
“Önümüzdeki sene özellikle ilk 5-6 sıra takımlarıyla oynanan maçlarda daha “winner” bir takım izleyeceksiniz”
Bu mesajı verdiyse eğer Enes Çelik zaten gerekeni de yapacaktır…
Bu dönemde Bursaspor’da yıldızı parlayan, öne çıkan isim başkan Enes Çelik’ten başkası değildi…
Önce söz verdi, hedef koydu, sonra da hepsini yerine getirdi…
Ülke futbolunda son yıllarda unuttuğumuz tarzda bir yönetim anlayışı benimsedi…
Güven aşıladı…
Asıl sorunumuz da bu değil mi zaten…
Toplum olarak güvenmeyi unutmadık mı?
Sportif ve finansal açıdan iflas etmiş bir kulüp sağlanan güven ortamı sayesinde bugün yeniden ülkede adından söz ettirir hale geldi…
Unutmayın, geçen yıl ‘Bursaspor kapanıyor’ diye manşet atanlar, bu yıl takımın şampiyonluğunu, Teksas’ın tribün şovlarını haberleştiriyor, başkan Enes Çelik’ten röportaj alabilmek için randevu talep ediyor…
O yüzden tek maçlık yenilgiye kimse takılmasın…
Sonuç ortada..
Şampiyonun adı Bursaspor…
Bundan başka bir gerçek var mı?