Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu…
2015 yılında yasalaşmış.
1-3 yıl hapis cezası var.
Bu suçun kapsama alanı o denli geniş, öylesine uçsuz bucaksız ki, en baba GSM şebekesini getirin karşısına, kapsamanın kralı neymiş, görüp ağlar, o da kesmez gidip Irgandı Köprüsü’nden atar kendini…
Mesela birine “ne o, betin/benzin sararmış senin, gözlerinin de feri gitmiş galiba” dedin diyelim, valla değil astrolog; antropolog olsan, hatta astronot Alper Gezeravcı bile olsan küt içerdesin.
Aşağılama var mı, var…
Sanane benim betimden bereketimden desem, yerden göğe kadar haklıyım.
***
Kim dedi size siyaset yazın diye.
Silah mı dayadılar alnınıza…
Ekonomi ile hayat pahalılığı ile işçinin, asgari ücretlinin, emeklinin çektiği çilenin derdi, sizi niye gerdi?
Bakın spor basınındaki arkadaşlara, ne karışanları var ne görüşenleri.
Valla basın özgür…
Kim diyorsa ‘değil’ gözüne dizine dursun.
İstediğini yaz, kimi istiyorsan hedef göster, hakaret et, yüzüne tükür; özgürsün dibine kadar.
Bu alanda halkı kin ve düşmanlığa tahrik diye bir kavram yok.
Çünkü halk yok…
Biz sürüyüz zahir.
Aşağılama desen, zaten en aşağıda olduğumuz için nereye kadar aşağılayacaksın ki!
***
Hiç unutmam, yıllar evvel İstanbul’daki bir maçta, adamın biri tribünden sahaya atlamıştı elinde çakıyla, zor zapt etmişlerdi.
Gayesi hakeme ulaşmaktı ama onu hakimin karşısına çıkardılar.
Hakim sordu;
-niye atladın sahaya?
Cevap zekiceydi;
-düğünüm vardı yakında, hakeme davetiye verecektim.
Hakim, elindeki çakıyı sordu mu bilmem.
Sorduysa da, onu da düğün pastasını kesmek için şimdiden cebine koyduğunu söylemiştir.
Serbest bıraktılar tabi…
Demem o ki;
Husumetlin mi var, sokakta ya da ıssızda değil, tribünde kıstıracaksın.
İşin içine futbol girdi mi, yargı başta olmak üzere koca koca işadamları, sanayiciler, medya patronları, kerli ferli insanlar, eski şöhretli futbolcular, hakemler, velhasıl bütün memleket zıvanadan çıkmış gibi.
Herkes birbirini bir kaşık suda boğmak için yarış halinde.
Adına derbi dedikleri garip, bir o kadar da sıkıcı maçtan sonra Okan Buruk başta olmak üzere, Acun Ilıcalı’yı, yöneticileri, yorumcuları dinlediniz değil mi?
Hadi coğrafya kader, peki sen ne ara bize benzedin be Mourinho.
***
Yabancı hakemi bir taraf öve öve bitiremedi, diğer taraf yerden yere vurdu.
Adalet istiyor ya iki kulüp de, onların gerçekliğinde adalet, topyekün değil, kendi çıkarlarına uygun kararların alındığı bir sistem aslında.
Bu uğurda Türk hakemliğini de rezil rüsva ettiler, salasını okuttular hatta.
Şimdi yabancı yönetsin diye vaveyla ettiklerine bakmayın, iki hafta sonra gelen yabancı hakemleri de kendilerine benzetirler.
Sırada ne var peki?
Yapay zeka mı?
Kuşadası deyip geçmeyin, küçümsemeyin… 3 Kasım’da oynadığımız ilk maçı hatırlıyorum da; Bize gelirken 8 maçta sıfır çekmiş bir takım olduğu halde, oyun disiplini ve motivasyon açısından hiç de fena değillerdi. Hani derler ya; minare yıkılmış olsa da mihrap yerindeydi… Oyun planına bu denli ‘sadı
Dilimde tüy bitti… Rakipler, senin kanat beklerinin ipi kopmuş uçurtma gibi öne çıktığını, iki stoperinin o geniş alanı kontrol etmekte güçlük çektiğini, dolayısıyla kazandıkları toplarda geçiş oyununu kusursuz yaptıklarında rahatlıkla gol pozisyonuna girebileceklerinin farkında. Bizim Silifke maç
İhtiyaç… Bu kelimeyi arama motorlarına yazdığınızda karşınıza çıkan ilk şey; o kahrolası, gözü çıkası, o kim icat ettiyse kabrinde dönme dolap gibi olası bankacılık sisteminin dayattığı kredi fırsatları ve bilmem kaç ay vade, şu kadar geri ödeme gibi bir sürü tuzak tekliflerin yer aldığı linkler…
Karakteri, duruşu ve katkısıyla Pablo’nun bu kulübün efsaneleri arasına ismini yazdırdığına kimin itirazı olabilir? Çorapçı Faruk dahil, onun tek bir sözüyle Arjantinli’yi tuttuğu gibi kolundan Bursa’ya getiren rahmetli İbrahim Yazıcı bile o günlerde, 16 yıl sonra bu ufak tefek adamın bu noktaya g
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu… 2015 yılında yasalaşmış. 1-3 yıl hapis cezası var. Bu suçun kapsama alanı o denli geniş, öylesine uçsuz bucaksız ki, en baba GSM şebekesini getirin karşısına, kapsamanın kralı neymiş, görüp ağlar, o da kesmez gidip Irgandı Köprüsü’nden atar kendini…