Muhalefet, iktidarı eleştirir. Sert sözler ve önemli iddialar da, ortaya konulur.
Eleştirilen, muhalefet olursa?
Aynı muhalefet, medyayı dikkate almaz veya medyaya da tepki gösterir. Bu tepkiyle “Muhalefeti eleştirmek kolay.” denilir.
Muhalefete zarar verilebilmesi, bölünebilmesi, parçalanabilmesi için art niyetli düşüncelerin olduğu savunuluyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, geçen hafta böyle bir muhalefet refleksiyle konuştu.
Haber ve yoruma yönelik internet sitelerinden, ayrıca sosyal medya tanımlı Facebook ve Twitter uygulamalarından yakındı.
CHP ve demokrasi açısından…
Mağduriyet yansıttı.
Ancak…
Türkiye’de sıcak gündemi tam yürütemeyen, gündem yaratamayan CHP, kurumsal iletişimde, çağı da yürütemiyor.
Kendi içerisinde örgüt ve örgütlenme sorunları yaşayan CHP, dışarıda sivil örgütlenmeyi de yapamıyor.
CHP’lisi olsun ya da olmasın, kişi veya kurumsal yayınla internet siteleri ve sosyal medya uygulamaları da yürütemiyorlar.
Etkin iletişim ve paylaşım aracı durumundaki internet siteleri ve sosyal medya uygulamaları, CHP için ihtiyaç oluşturuyor.
Medyanın iktidar baskısı altında olduğunu iddia eden, sansür ve yandaşlık yakıştırmalarında bulunan CHP, kendisini anlatabilmek için çağın iletişim araçlarını da kullanamıyor.
Twitter uygulaması bile, bedava ve kolay bir iletişim aracı, ancak CHP’de, bu mecra bile değerlendirilemiyor.
Tekin, iktidara yönelik iddialara rağmen, medyada yer bulamadıklarını ve savcıların harekete geçmediğini söylüyor.
CHP, savcılığa başvurdu mu?
Ana muhalefetin iletişim, tanıtım ve medyayla ilişkilerinden sorumlu olan Tekin’e düşen görevler ortada…
Çalışmalarının, açıklamalarının ve iddialarının kamuoyunda bilinmesini ve benimsenmesini isteyen CHP, en başta internet sitesi, Facebook ve Twitter uygulamalarıyla işe başlamalıdır.
Haber ve yorumlar, gazeteler, cep telefonları ve tablet bilgisayarlarıyla da takip ediliyor.
Çağ, bu!
Burası da, Bursa!
CHP’nin muhalefetini, kentin gündemi ve icraatıyla belediye meclislerinin dışında duyabilmek mümkün olmuyor.
Duysak bile…
Kent ve yerel icraatının tüm konuları, tüm oturumlara da tam taşınmıyor ve tam anlamıyla da yansımıyor.
Kurumsal siyasetin sorumluluğu ve rekabetinde, artık miting ve kahvehane ortamları dönemi kapandı.
Çağ, bilişim çağı… Halka, her en ve anında ulaşılabilmeyi ve haberleşmeyi sağlayan mecraların çağı…