Yolun sonu Süper Lig olur mu bilmem ama Bursaspor Durmazlar, şu ana kadar ortaya koyduğu tabloyla gurur kaynağı. Potanın Timsahları için; camianın başını dik, heyecanını diri tutan, futbol şubesinin unutturduğu sevinç ve mutluluk kelimelerini bu aralar anlamlandıran muhteşem bir detay desek herhalde yanlış bir cümle kullanmış olmayız.
Sezon başında bütçe kıyaslamaları yapıldığında düşme adayı olarak gösterilen Yeşil Beyazlılar, mücadelesiyle, azmiyle önce basketbol kamuoyunun bu algısını kırdı ardından yüksek bütçelere, Süper Lig hedefiyle yola çıkan milyonluk kadrolara kafa tutar hale geldi. Coach Şemsettin Baş'ın yarattığı bu asi, savaşçı ruh taraftarıyla da 'samimi' bir bütünlük kurunca ortaya herkesin çekindiği, deplasmanı cehennem haline gelen bir TAKIM çıktı. Fakir ama gururlu edebiyatı artık geride kaldı. Coach'un da dediği gibi 'Play-off'ta bütçeler değil yürek' oynadı. Oynamaya da devam ediyor. Önce Afyon Belediye eşleşmesinde, şimdilerde ise Dörtlü Final'de...
Bütçe kıyaslaması ya da para edebiyatı yapmayacağım. Bence artık yapılmaması da gerekiyor. Çünkü bu şubenin elindeki bütçe ve yaptığı tercihlerle geldiği nokta, sonuca ulaşsa da ulaşmasa kanıtlanmış bir başarıdır. Çok uzağa bakmaya gerek yok örneği içimizde. Futbolda 2010 yılında elde edilen Süper Lig şampiyonluğunda Bursaspor yüksek bir bütçeyle, yıldız transferlerle değil; takım olgusuyla, şehir bütünleşmesiyle başarıya ulaştı. Bugün bu yürüyüşün bir benzerine belki de basketbolda şahit oluyoruz. Süper Lig'e yükselmek için sadece 2 final maç... Rüya gibi bir sonuç, gerçekten o kadar yakın ki insanın aklı almıyor bu sahipsizliği görünce.
Taraftarın bir an olsun bile yalnız bırakmadığı Potanın Timsahları'nın bu tarihi yürüyüşü Özlüce'de kim için ne kadar önem taşıyor bilmiyorum ama Dörtlü Final öncesi önce ödeme sıkıntısı, ardından şubeye yapılmaya çalışılan atamalar bir yana Acıbadem deplasmanında tek bir yöneticinin olmaması, önceki akşam da Sakarya ekibinin 8 yöneticiyle geldiği böylesine kritik bir maçta o koltuklarda yalnızca Amatör Şubelerden Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Sezer Sezgin'in oturması; kusura bakmayın bu takıma yapılan en büyük saygısızlıktır. Kötü günde bu takımın yanında olmayanlar iyi günde hangi hakla 'yalnız bıraktığı ailenin' fotoğrafında yer alacak inanın merak ediyorum.