FETÖ'nün siyasi ayağı merak edilirken, bu tahliye kafa karıştırdı

Televizyonlarda;
Dakikalarca verilen o görüntüleri hep birlikte hatırlayalım.
O dönemki adıyla;
Gülen cemaatinin, tüm kuruluşlarıyla ayakta en dik durduğu dönem.
Üstelik;
17/25 komplosuna rağmen!
Tarih, 1 Mart 2014.
Paralel yapıya yakınlığı ile bilinen TUSKON'un 5. Genel Kurulu var.
Halen;
Yardımcılarıyla birlikte kaçak olan TUSKON'un Genel Başkanı Rızanur Meral, tarihe geçecek bir konuşma yapıyor.
Hedefinde direkt olarak Başbakan Tayyip Erdoğan var.
Hatırlayalım sözlerini.
Şunu diyor.
"Yakın gelecekte, kimlerin inlerde yaşayacağını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvette, kimlerin asıl olduğunu herkes görecek..."
Belki hatırladınız.
Bu sözler üzerine salondaki herkes ayağa kalkıp, elleri kopasıya kadar dakikalarca alkışlıyor Meral'i.
***
Cemaatçi TUSKON'un;
Toplantısında, hükümete, devlete ve Başbakan Erdoğan'a açık bir tehdit savrulan ve salonda bulunan tüm işadamlarının çılgınca alkışladığı o sırada işadamı Ömer Faruk Kavurmacı da dikkat çekiyor.
Doğrusu;
O ana değin kimse tanımıyor Kavurmacı'yı.
Ve;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı olduğunu da çoğu kişi bilmiyor.
Taa ki;
15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ operasyonlarına ve tutuklamalara değin.
17/25 Aralık 2013'ten sonra örgütle hiç görüşmediğini söylemesine rağmen TUSKON'un toplantısında en önde boy gösteren ve açık tehdidi ayakta çılgınca alkışlayan damat Kavurmacı, bir süredir tutukluydu.
Evinde;
FETÖ başı Gülen imzalı plaket de bulunan ve İstanbullu 83 işadamıyla birlikte silahlı terör örgütüne üyelikten 15 yılla yargılanan damat dün sürpriz bir şekilde salıverildi.
Tahliyenin sebebi, damadın sağlık sorunları.
***
Şimdi;
Doğal olarak göze batıyor bu durum.
Ve tartışma yaratıyor.
Damat Kavurmacı, kanser mi, ölümcül başka bir hastalığı mı var, bilinmiyor.
Daha kötüsü açıklanmıyor da.
Denilen tek şey "sağlık sorunları"
Grip mi, baş ağrısı mı bilinmiyor.
Diyeceğimiz şu.
Bu karar;
Ne sebeple olursa olsun, FETÖ ile mücadele azmine büyük bir darbe vurmuştur.
Vicdanlar bir kez daha kanamıştır.
Hele hele;
Devletin neredeyse tüm kurumlarına sızılmışken, iktidar içine sızılmış olmamasına da imkan ve ihtimal verilmiyorken, buna rağmen de FETÖ'nün siyasi ayağına nedense operasyon yapılmıyorken, bu tahliye kararı, 1 kişi bile olsa zaafa yol açmıştır.
***
Dün bir söylenti dolaşıyordu.
Güya;
Telefonunda, FETÖ'nün kullandığı kriptolu haberleşme ağı Bylock olan 215 bin kişilik yeni bir liste, MİT tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edilmiş.
Oradan da;
81 ilin emniyet müdürlüklerine iletilmiş bu yeni liste.
Yeni bir operasyon olur veya olmaz, bilemiyoruz.
Ama;
Net olan şu ki, bu terör örgütünün siyasi ayağına geçilmediği sürece, operasyonlar eksik kalacaktır.
Hele ki, bu sürpriz tahliyeler "suç ve ceza" ilişkisine büyük darbe vuracaktır.