AK Parti'de sıkıntılı belediye başkanları için 3 yol düşünülüyor

Türkiye'de;
Toplam 1379 belediye var.
Başta Büyükşehir'ler olmak üzere bu belediyelerin 879'unu AK Partili başkanlar yönetiyor.
Hatırlanacaktır;
Son yerel seçimler, 2014 yılının mart ayında yapılmıştı.
Yani;
Başka bir deyişle o zamanki Gülen cemaati'nin, sadece devlet yapılanmasında değil, AK Parti içinde de en etkili olduğu dönemlerden biriydi 2014 yılı.
Her ne kadar;
AK Parti Genel Merkezi, başkan aday adayları arasında ciddi elemeler (istihbarat ve mülakat) yapmış olsa da, 879 isim arasında Fethullahçı Terör Örgütü'ne yakınlığı ya da sempatisi bulunmayanın imkanı yok gibi bir algı var bugün.
Hele ki;
15 Temmuz'daki hain darbe girişimi ile sonrasında yaşananlardan sonra.
***
Özellikle;
Sosyal medya kullanıcıları bilecektir.
Başta bazı Büyükşehir'ler olmak üzere bir süredir bazı AK Partili belediye başkanlarının görevden alınacaklarına dair kullanımlar dikkat çekiyor.
Elbette ki;
Bu ifadelerin hiçbir dayanağı yok.
Ne kaynağı var, ne yetkili bir ismin ifadeleri.
Haliyle;
İnandırıcılığı olmayan paylaşımlar bunlar.
***
Ne var ki;
Pazar günü gerçekleştirilen AK Parti'nin olağanüstü kurultayında bu konu da gündeme geldi.
Özellikle;
Partinin başına geçmesinin ardından Tayyip Erdoğan'ın sarf ettiği "Şehirlere ve partimize yıkılan değil, yükü omuzlayan belediye başkanları ile yolumuza devam edeceğiz" sözü çok çok önemliydi.
Bu ifadeler;
Bazı kesimlerde, çok yakın bir zamanda bazı belediye başkanlarının görevden alınacağı şeklinde algılandı.
Hatta heyecan bile yarattı.
Bu durumu;
Ankara ile dün yaptığımız özel görüşmede özellikle sorduk.
Aktarılana göre;
Ne kısa vadede, ne de orta vadede, ne FETÖ'den, ne başarısızlıktan, ne de parti içi sıkıntılardan dolayı AK Partili belediye başkanlarına yönelik bir görevden alma uygulaması görünmüyor.
***
Bunun için 3 gerekçe söyleniyor.
Birincisi;
Güneydoğu'da HDP'li belediyelere uygulandığı gibi, İçişleri Bakanlığı'nın bir belediye başkanını örneğin FETÖ'den dolayı görevden alması halinde, kalan süreyi dışarıdan atanacak bir kayyum dolduracak.
Buna da;
Parti içi dengeler, sürdürülen icraat ve kamuoyu algısı açısından iyi bakılmıyor.
İkincisi;
Belediye başkanının istifasının istenmesi halinde, bu kez belediye meclisi içinden bir kişi başkan seçilecek ki, o da muhtemelen bir ilçe belediye başkanı olacak.
İşte;
Bu duruma da dengeler açısından sıcak bakılmıyor, anlatıldığına göre.
Hem, kalan sürenin azlığı göz önüne alınarak, hem de bu kapasitede bir isim bulabilmenin güçlüğü düşünülerek.
Üçüncüsü de;
Tüm belediye başkanlarının performans grafiği, partinin asıl lideri Erdoğan tarafından yakınen takip ediliyor, biliniyor.
Bu durumdan hareketle, kalan sürenin "incitmeden" tamamlanması ve sonra da yerel seçim döneminde "tazelenme ve yenilenme" düsturundan hareketle bazı başkanların aday gösterilmeme düşüncesi.