Uludağ’da denetim bitmedi, yeni kapatmalar gelebilir

Kartalya’da ülke olarak yüreğimizi yakan yangın sonrası gözler Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ’a çevrilmişti.

Uludağ’la ilgili ilk mesaj 2025 yılının ilk basın toplantısını düzenleyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’den gelmişti: Zirvedeki itfaiye birimine destek yapılmış, otel ve tesisler de yangın denetiminden geçirilmişti. Bozbey’in verdiği bilgiye göre, eksikleri bulunan 12 işletmeyle ilgili rapor tutularak Kültür ve Turizm Bakanlığına gönderildi.

Dün Bursa gündemi Uludağ’dan gelen kapatma haberiyle sarsıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi doğrultusunda ruhsatı olmayan, iş yeri açma belgesi bulunmayan ve tesislerinde eksiklikler olan, aralarında Uludağ'daki 25 köşk evinin de bulunduğu 161 otel, konaklama yeri ve tesis mühürlendi.

Uludağ'ın Çobankaya mevkiinde faaliyet gösteren 25 köşk evi de genelge kapsamında tespit edilen eksikliklerinden dolayı jandarma, zabıta ekipleri ve Milli Parklar görevlileri tarafından mühürlendi. Evlerde konaklayan tatilciler, aynı işletmeye ait bir otele yerleştirildi.

Yapılan denetimleri ve Uludağ’daki son durumu Bursa Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Kamil Özer’e sorduk. O da yanıtladı. Uludağ’daki sürecin bir yıldan beri devam ettiğini ve son bir haftada mevzuat doğrultusunda yeniden denetim yapıldığı bilgisini veren Dr. Özer, ‘Kartalkaya’daki facia bir daha yaşanmasın diye yürütülen bir süreç. Biz denetimlerimizi sürekli yapıyoruz. Bundan dolayı Bursa olarak diğer şehirlerden iyi durumdayız’ dedi.

Haber çıktıktan sonra akıllara gelen sezon başında bu işletmelere neden izin verildi ve sezon sonuna kadar beklenemez miydi sorusu gelmişti. Bunu da Dr. Özer’e sorduk.

Yapılan işlemin sezonla alakası olmadığını vurgulayan Dr. Özer, şöyle devam etti:

‘Eğer bir işletmenin mevcutta işyeri açma çalışma ruhsatı yoksa o işletmenin açık olmaması lazım. Yani niye açıktı kapatılıyor diye bir husus yok. Yeni belgesi iptal edilen varsa bunda da bizim açımızdan yapılacak bir şey yok. Bu işin şakası olmadığını gördük. Yapması gerekeni yapmamışsa işletme Allah muhafaza kimse o sorumluluğu üzerine alamaz. Uygulama yönetmelik neyse onu yapıyoruz’

Konuşmasında, bu işlemin denetimin tamamlandığı anlamına gelmediği vurgusu da yapan Dr. Özer, ‘Denetimlerimiz devam ediyor. Yarın belki iki tane tesis daha bu işlemi görecek. Şartları uymayan veya herhangi bir nedenle belgesi iptal edilmiş işletmelerin kapatılması devam edecek. 161 tane kapatıldı. Bu iş bitti anlamına gelmiyor’ diye konuştu.

ÇAĞIN VEBASI MADDE BAĞIMLILIĞINA KARŞI ‘BAĞIMSIZ YAŞAM’ DESTEĞİ

Toplumun temelini oluşturan değerler, bir bir eriyor. Gözümüzün önünde, geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz, zehir tacirlerinin tuzağına düşüyor. En basit üçüncü sayfa haberlerinin altını kazıdığınızda çağın vebası olarak nitelendirilen madde bağımlılığı karşımıza çıkıyor.

O kadar sinsice yayılıyor ve tehlike saçıyor ki uyuşturucu madde kullanımı, artık sadece bireysel bir sorun değil; toplumun tamamını tehdit eden, çürüten bir bela haline geldi.

Toplumun tüm dinamikleriyle mücadele etmesi gereken uyuşturucu madde tehdidine karşı son yıllarda güçlü sesler ve sosyal sorumluluk projeleri ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de 12 yıl önce İstanbul’da Prof. Dr. Nevzat Tarhan öncülüğünde kurulan Bağımsız Yaşam Derneği (BAY-DER).

Türkiye çapında örgütlenen derneğin 11’inci şubesi de Bursa’da kuruluyor. Yakında açılışı yapılacak olan derneğin Bursa Şube Başkanlığını yapacak olan Bursa Yozgatlılar Federasyonu başkanlığını yürüten Ahmet Aslan ve İdare Müdürü Yakup Aişeoğlu ile Bağımlılıkla mücadele danışmanı Oktay Harsak, bünyesinde Bursa Hakimiyet Gazetesi, AS TV, Radyo S ve bursahakimiyet.com.tr’nin bulunduğu ACG Medya’yı ziyaret ederek Genel Müdür Sedat Kızılcıklı ile görüştü.

Uyuşturucu illetinden derneğin çalışmaları sayesinde kurtarılan iki eski bağımlıyı da ziyarete getiren Aslan, dernek çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Derneğin Bursa şubesinin de ilginç bir kuruluş öyküsü var; Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Gökay hayırsever iş insanı Özgür Sevinç’in desteğiyle her biri 5’er katlı iki villa tipi bina kiralandı. 50 yataklı olarak hizmet verecek tesiste halen 35 bağımlı tedavi görüyor. Derneğin eksiklikleri tamamlandıktan sonra resmi açılışı bu ay içinde gerçekleştirilecek.

Konuşmasına ‘Bir insanı yaşatmak tüm insanlığı yaşatmaktır’ cümlesiyle başlayan Aslan, şöyle devam etti:

‘Madde bağımlılığının toplumu çürütmenin yanı sıra gelecek nesillerimizi de tehdit ediyor. Bursa’da da derneğin kurduğu rehabilitasyon merkezi 3 ay içinde bağımlıları bu beladan kurtaracak. Tamamen ücretsiz hizmet veriyoruz. Uygulanan detoks programında yüzde 60’ın üzerinde başarı elde ediliyor. Ayrıca tedavi görüp kurtulanların yeniden toplumsal hayata kazandırılması için de çalışmalarımız var. Tedavi ettik bıraktık gibi bir anlayış yok. Deyim yerindeyse bir daha aynı batağa saplanmamaları için sonraki hayatlarında da bizler destek oluyoruz’

Halen 35 bağımlının tedavi gördüğü merkezin İdare Müdürü Yakup Aişeoğlu, da bağımlılara özel hazırlanan programın işleyişi hakkında bilgi verdi. Aişeoğlu, “Derneğimizin sosyal medya hesapları 40 milyona yakın izlenme alıyor. Başvuruların büyük çoğunluğu da buradan yapılıyor. Yoğun başvuru nedeniyle sıra var. Program 3 ay sürüyor’ şeklinde konuştu.

MHP NİLÜFER’İ MERCEK ALTINA ALDI

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Nilüfer İlçe Başkanı Levent Karakoç, İlçe sekreteri Avukat Melih Sanan, Belediye Meclisi üyeleri Emre Sekban, Özgür Top, ACG Medya’yı ziyaret ederek yaptıkları çalışmaları anlattı.

Beş yıldan beri Nilüfer’de MHP İlçe Başkanlığını yürüten Karakoç, 64 mahallesi bunun ilçeyi en yakın tanıyan isimlerden biri. Çünkü her yıl belirli dönemlerde tüm mahalleleri ziyaret ederek vatandaşları dinliyor, sorunları tespit etmekle kalmayıp, bunu sorumluluk hangi birimdeyse oraya iletip çözüm yolları hazırlıyor. Ziyarette de tek tek mahalle dosyalarını gösteren Karakoç ve ekibinin son çalışması ise Nilüfer’in deprem risk raporu. Akademik odalar ve akademisyenlerin desteğiyle hazırlanan bu rapor önümüzdeki günlerde düzenlenecek basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulacak.

Gazetemiz köşe yazarı Selahattin Adıgüzeller ile birlikte sohbet ettiğimiz Karakoç’a Nilüfer’de son yıllarda tartışılan imarla ilgili tartışmaları sorduk.

Konuşmasına, ‘Kaçak yapılaşmanın Nilüfer’in göbeğini mesken tutmuş’ sözleriyle başlayan Karakoç, ‘Gülümseyin Nilüfer’deyiz sloganı haricinde bizi gülümsetecek hiçbir şey bulamıyoruz’ eleştirisini yaptı.

Alaattinbey’den Kayapaya’ya Hasanağa’ya kadar uzanan hat üzerinde ovaya tarım arazileri üzerine kurulan kaçak yapılaşmanın Bursa’nın ciğerine sokulmuş hançer olduğu benzetmesi yapan Karakoç, Ataevler’deki yoğun inşaatların sosyal problemleri de beraberinde getireceğini savunarak, ‘’Ataevleri İstanbul Esenyurt’a benzetiyorum. Ataevler yeni Esenyurt olacak. Binalar birbirine çok yakın otopark yok. İnsanlar birbirlerine silah çekecek’ dedi.

Bütçeye bir milyar 520 milyon liralık bağış kalemi konulmasını da eleştiren Karakoç, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile ilgili de şu değerlendirmede bulundu:

‘Şadi Beyin bizde hala kredisi var. Çünkü daha yeni göreve geldi. Bir şeyler yapmaya gayret ediyor. Ama Turgay beyi çok sert eleştirdik. Turgay bey daha önce belediye başkan yardımcısıydı. Daha sonra belediye başkanlığı yaptı. Çok sert eleştirilerim oldu. Ancak aynı şeyleri Şadi beyin engellemeye çalıştığını görüyorum. Duyuyorum. Bu noktada yanında olacağımızı belirtiyorum’