Dünya ve Türkiye ekonomisinde son günlerde yaşanan gelişmeler tam anlamıyla bir satranç oyunu gibi. Bir yanda Türkiye’de enflasyon rakamlarının yarattığı kafa karışıklığı, diğer yanda ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı yeni gümrük tarifeleri. İçeride fiyat artışları vatandaşın alım gücünü zorlarken, dışarıda küresel ticarete yönelik hamleler ihracatçılar için yeni riskleri ve fırsatları beraberinde getiriyor.
Türkiye’de enflasyon rakamları adeta iki ayrı hikâye anlatıyor.
TÜİK’e göre mart ayında aylık enflasyon 2,46, yıllık enflasyon yüzde 38,10. Ancak bağımsız araştırma grubu ENAG, bu rakamın neredeyse iki katı olduğunu ve yüzde 75,20 olarak gerçekleştiğini öne sürüyor. Hal böyle olunca, vatandaşın cebindeki yangın hangi enflasyon oranına göre hesaplanacak?
TÜİK’in verilerine göre en yüksek fiyat artışı konutta yaşandı; yıllık bazda yüzde 68,63’lük artış kiracıları daha da zor bir sürecin içine soktu. Ulaştırma fiyatları ise yüzde 21,59 yükseldi. Ancak market raflarına ve çarşı-pazara bakıldığında bu oranların hissedilen enflasyonla ne kadar örtüştüğü büyük bir soru işareti.
Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, enflasyon verilerinin piyasa beklentisinin altında gerçekleşmesinin geçici bir rahatlama sağladığını ancak asıl etkinin Nisan ayında görüleceğini belirtiyor. Özellikle faiz politikası açısından belirsiz bir sürece girildiğini ve Merkez Bankası’nın önümüzdeki adımlarının dikkatle takip edilmesi gerektiğini söylüyor.
Piyasalarda iki farklı görüş hakim: Bir grup, enflasyon verisinin beklentinin altında kalmasının kur ve faiz üzerindeki baskıyı hafiflettiğini düşünüyor. Diğer grup ise 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla yaşanan gelişmelerin nisan ayı enflasyonuna yansıyacağını savunuyor.
Nisan ayında elektrik zamlarının gündeme gelebileceği, döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkisinin daha net görüleceği konuşuluyor. Yani, bugünkü düşük enflasyon rakamları piyasalara kısa vadeli bir nefes aldırmış olabilir ama uzun vadede etkileri çok daha belirleyici olacak.
Ekonominin kaptan köşkünde oturan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise enflasyon rakamları açıklandıktan sonra sosyal medyadan yaptığı değerlendirmede piyasaya güven mesajları verdi. Şimşek, ‘Piyasalarda son dönemde yaşanan dalgalanmanın enflasyona etkisinin, sıkılaşan finansal koşullarla sınırlı kalmasını bekliyoruz. Fiyat istikrarı hedefimiz doğrultusunda tüm politika araçlarımızı güçlü bir koordinasyonla kullanmaya devam edeceğiz’ dedi.
TRUMP’IN GÜMRÜK TARİFELERİ: KÜRESEL TİCARET SINAVI BAŞLIYOR
Türkiye’de ekonomi iç dinamiklerle mücadele ederken, küresel ticaret cephesinde de sular durulmuyor. ABD Başkanı Donald Trump, ithalata yönelik yeni gümrük tarifelerini açıkladı. Türkiye’ye yüzde 10, Avrupa Birliği’ne yüzde 20 ve Çin’e yüzde 34 ek vergi uygulanacak. Trump, bu hamlesini "ABD ekonomisinin kurtuluş günü" olarak tanımlıyor ve Amerikan şirketlerini korumak adına bu adımı attığını söylüyor.
Ancak bu karar dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu kararı dünya ekonomisi için ağır bir darbe olarak nitelendirirken, Çin misilleme tehdidinde bulundu.
Peki, Türkiye bu süreçten nasıl etkilenir?
Türkiye, en düşük gümrük vergisi artışı uygulanan ülkelerden biri. Bu, ilk bakışta avantaj gibi görünebilir. Ancak iş dünyası için asıl mesele, ABD pazarına daha güçlü bir giriş yapıp yapamayacağımız.
Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, Trump’ın gümrük kararlarının küresel ticareti daha da gereceğini ve bunun küresel büyümeye zarar vereceğini belirtiyor. ABD’nin aldığı bu kararın enflasyonu artıracağına dikkat çeken Eryılmaz, ticaret savaşlarının dünya ekonomisini resesyona sürükleme ihtimalinin altını çiziyor.
Özellikle Türkiye için önemli olan sektörlerde – tekstil ve otomotiv gibi – Çin’in yerine geçme fırsatı doğabilir. Ancak bu fırsatı değerlendirmek için Amerikan kültürüne ve pazarına uygun üretim yapabilmek gerekiyor. Mısır gibi ülkeler çok daha düşük maliyetle üretim yaparken, Türkiye’nin bu rekabette nasıl bir strateji izleyeceği önemli bir soru işareti.
Trump’ın kararı, ABD Doları’nın küresel güvenli liman olma özelliğini de zayıflatabilir. Piyasalar bu hamleyi "resesyon geliyor" şeklinde fiyatladı ve dolarda ciddi bir zayıflama görüldü. Eğer ABD ekonomisi yavaşlarsa, bu FED’in daha fazla faiz indirimi yapmasına neden olabilir. Bu da yatırımcıların dolardan çıkıp altın ve tahvile yönelmesine yol açabilir.
Özetle…
Ekonomi hem içeride hem dışarıda kritik bir dönemden geçiyor. Türkiye’de enflasyon rakamları tartışılmaya devam ederken, vatandaşın alım gücü üzerindeki baskı artıyor. Enflasyonun düşük açıklanması, kısa vadede bir rahatlama sağlasa da asıl etkilerin Nisan ayında hissedileceği öngörülüyor.
Öte yandan, küresel ekonomide de ticaret savaşları yeniden alevleniyor. Trump’ın yeni gümrük tarifeleri, hem Türkiye hem de dünya için belirsizlikleri artırıyor. Ancak her kriz, aynı zamanda yeni fırsatlar da doğurabilir. Türkiye, bu süreçte ihracatını artıracak adımları atabilir mi? Amerikan pazarında kendine yeni bir yer bulabilir mi?
Önümüzdeki aylar, sadece Türkiye ekonomisi için değil, küresel dengeler açısından da belirleyici olacak. Piyasalarda herkesin aklındaki soru ise şu: "Evdeki hesap çarşıya uyacak mı?"
CHP’DE KURULTAYA DOĞRU; BURSA DELEGELERİ TOPLANDI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partiye kayyum atanacağı iddialarının önünü kesmek için 6 Nisan'da olağanüstü kurultay ilan etmesinin ardından parti kulisleri hareketli.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yeniden aday olacağı kurultayda, genel başkanlık yarışına yeniden katılacağı iddia edilen eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu aday olmayacağını açıkladı.
Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapılacak kurultayın sloganı "Darbeye Karşı Milli İrade" olarak belirlendi. Seyircisiz gerçekleştirilecek kurultayda bin 323 delege sandık başına gidecek. Genel başkan, Parti Meclisi (PM) üyeleri ve Yüksek Disiplin Kurulu seçimi yapılacak.
Kurultayda 60 kişilik PM listesinde sadece birkaç isimle sınırlı bir değişiklik bekleniyor. Yönetimin kurultaya çarşaf liste mi yoksa blok liste ile mi gireceği de henüz netlik kazanmadı.
Genel merkezdeki kurultay hazırlıkları devam ederken Bursa delegeleri önceki akşam il başkanlığında düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Toplantıya delegelerin yanı sıra CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Orhan Sarıbal, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Hasan Öztürk ile il başkanı Nihat Yeşiltaş ve CHP PM Üyesi Canan Taşer katıldı.