Nilüfer’deki imar sorunu; Özdemir’in cesaretini ne kırdı?

Bursa’nın toplu konut bölgesi olarak 35 yıl önce kurulan Nilüfer, ilk yıllarda, gündüz şehir merkezindeki işyerlerine giden insanların sadece uyumak için evlerine döndüğü bir otel kentten kısa sürede, cazibe merkezine döndü. Kent merkezinin keşmekeşinden kaçmak isteyenlerin akınına uğrayan Nilüfer bu sürede 10 kata yakın büyüyerek, 550 bine nüfusa ulaştı.

Hızla büyüyen ve gelişen Nilüfer, son yıllarda yaşanabilir bir kent olma vasfından kentsel dönüşümle başlayan bina yenilemeleriyle yitirmeye başladı. Bahçeli 4 veya 5 katlı binaların yerini 14 katan varan beton yığınlarına bıraktı.

Bu da tabii birçok sorun ve tartışmayı beraberinde getirdi.

CHP, 31 Mart seçimlerinde tercihini eski il başkanı Şadi Özdemir’den yana kullanarak aday gösterdi ve ittifaksız girilen seçimlerde CHP yüzde 60’a yakın oy oranına ulaştı.

Özdemir, önceki akşam görev süresinin ilk yılında Nilüfer’de hayata geçirilen projeleri düzenlediği basın toplantısında anlattı. Başkan Şadi Özdemir, amaçlarının Nilüfer’i daha farklı kılacak hizmetleri artırmak olduğunu söyledi. Ancak toplantıya damga vuran açıklamalar, soru-cevap bölümünde yapıldı.

Konunun daha iyi anlaşılması için biraz geçmişe dönelim.

Nilüfer’de imar sorunu geçen dönemden kendisine miras kalan Şadi Özdemir, göreve başkanlığının ikinci ayında düzenlediği basın toplantısında, yine aynı konuyla ilgili kendisine yöneltilen soruya karşılık, ‘Bunlar, tek başına belediye başkanının çözeceği meseleler değil. Kent konseyi, akademik odalar, sivil toplum örgütleri ile çözeceğiz.’ Yanıtını vermiş ve sorunlu inşaatların durumunun ne olacağını konusunda da şöyle konuşmuştu:

‘Bazıları emsale uygun değil. Ruhsat almış inşaat bitmemiş veya yapı kullanma izni yok. Emsale ruhsata uygun değil. Komşusu yapmış o yapmamış. Biri yapmış arada binalar kalmış. Aynı hakları o da kullanmak isteyecek. Ortak akıl üretip burada genel çözüme gitmek lazım. Genel yasallaştırma yapmak lazım. Fazlalık yapanlar da maddi bedellerini kamuya belediyeye aktarması lazım. Henüz çözüm bulmuş değiliz. Ne kadar bina ne durumda envanter çıkarıyoruz. Hem kamunun hukukunu korumak hem de vatandaşları mağdur etmemek gerekiyor. Ortak akılla çözmek niyetindeyiz. Kimseyi dövmek, kimseye de kamunun hakkını yedirmek niyetinde de değiliz’

Aradan bir yıl geçti. Gazeteciler de zaman zaman Bursa gündeminde yer alan sorunla ilgili gelişmeleri basın toplantısında Başkan Özdemir’e yönelttiler. Soru, Başka Gazete Haber sitesi yazarı Yaman Kaya’dan geldi. Kaya’nın ‘ Geçen dönemden kalma Nilüfer’in de en büyük problemi olarak çok sayıda sıkıntılı inşaat var. Bu hormonlu inşaatlarla ilgili çözüm bulunabildi mi son durum nedir?’ sorusuna politikacılarda pek alışkın olmadığımız içtenlikle yanıt verdi:

‘Çözülmesi çok çok kolay bir alan değil. Doğrusu bu işi çözmek için başladığımda çok cesurdum. Gözüm karaydı. Ben bunu çözeceğim öyle de çözeceğim böyle de diyordum. İstanbul’daki olaylardan sonra artık o kadar cesur değilim. Doğrusu çözmüş değiliz ufak tefek birkaç tane var ama esas ana şeyler çözülmüş değil. Burada Temel sorun da şu biz onlara bir bütçe koyuyoruz kamu harcı diye o parayı buraya yatırmaları bile sorun oluyor bize. Başka türlü de hikâyenin içinde olamayız. Dolayısıyla hala sorunlu olarak devam ediyor. Ama doğrusu ben o problemlerin çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Bak orada herkes hatalı belediye hatalı, mimari büro hatalı, yapı denetimci hatalı, müteahhit hatalı, arsa sahibi hatalı, hatasız bir tek kişi var. O da oradan belediyenin ruhsatına güvenerek bina almış vatandaş. Ben aslında daire satın almışların burunlarının kanamaması gerektiğine inandığım için çözebilir miyim diye uğraştım ama giderek Türkiye’nin iklimi yaşanan olaylar bu konudaki cesaretimi azalttığını söyleyebilirim’

Özdemir’in söylediklerinden çıkardığım sonuç, sorunun çözümü için belirlenen yöntemlerin tartışmalı olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla Özdemir de gelecekte hukuki sorun çıkacağı endişesiyle cesaretinin kırıldığını dile getiriyor.

Ancak Özdemir’in de dediği gibi sorun ortada ve mağdur olan da belediyenin ruhsatına güvenerek mülk alanlar.

Bakalım işin sonu nereye evrilecek.

‘350 KAPASİTELİ BARINAĞA 25 BİN KÖPEĞİ NASIL ALAYIM’

Şadi Özdemir’in basın toplantısında ikinci önemli başlık sokak hayvanlarıydı. Özdemir’e göre, hükümet topu belediyelere atarak vatandaşla karşı karşıya getiriyor. Tarım Bakanlığı bu işi yürütebilir.

Nilüfer Belediyesi olarak 350 köpek, 150 kediye bakacak kapasiteleri olduğunu hatırlatan Özdemir, Kuruçeşme’de devasa bir arazileri olduğunu, bunun bir kısmını tamamladıklarını ancak bitirmek için 100 milyon liraya ihtiyaçları olduğunu söyledi. Özdemir, mesela bakanlık 100 milyon lirayı versin biz oraya götürelim’ dedi.

Bakanlığın her köpek için 50 bin lira ceza kestiğine de dikkat çeken Özdemir, şöyle devam etti:

‘Ben 350 köpeklik yere 25 bin köpeği sığdıramam. Elbette almalıyız ama burada bir olanıksızlık var. Nilüfer belediyesi 20023 yılından beri buraya bütçe ayırıyor. Popülasyon büyümesin diye. Yasa diyor ki eğer barınağın yoksa al bunu barınağı olan bir yere götür. 12 ilçede barınak yok. 12 ilçenin köpekleri için 350 kapasiteli bir alana yerleştirebilme şansım yok’

SON BAŞBAKAN YARDIMCISI ÇAVUŞOĞLU’NA ÖNEMLİ GÖREV

Parlamenter sistemin son kabinesinde Başbakan Yardımcısı olan ve dört dönem AK Parti Bursa Milletvekilliği yapan Hakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyeliğine atandı.

Çavuşoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyeliği görevini kendisine tevdi eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, ‘Bu önemli vazifenin bilinciyle, Her görevde olduğu gibi, vatanımıza ve aziz milletimize hizmet için durmadan çalışacağız’ dedi.

Yunanistan Gümülcine'de 1972 yılında dünyaya gelen Hakan Çavuşoğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesi Başkan Yardımcılığı ve Başkanlığı görevlerinde bulunan Çavuşoğlu, 24, 25, 26 ve 27. dönemde Bursa milletvekili seçildi. 24. Dönemde Adalet Komisyonu üyesi olan Çavuşoğlu, 65. Hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

Çavuşoğlu, başbakan yardımcılığı görevi sonrası TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı dönemlerinde, Balkanlar’da soydaşların yaşadığı sıkıntılar, Suriyeli sığınmacılar, Avrupa’daki İslamafobi, Azerbaycan’a Ermenistan’ın yaptığı saldırılarla ilgili önemli raporların hazırlanmasına imza atmıştı.

Bu arada, son atamalarla Bursa’nın yakından tanıdığı akademisyen Prof. Dr. Ferhat Pirinççi de Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu’na atandı. Pirinççi halen Türkiye Çevre Ajansı Başkanı olarak görev yapıyor.