Teknolojinin gelişmesiyle birlikte toplumsal hayatımızda yaşanan değişiklikler bizi biz yapan değerlerimizi de maalesef birer birer ortadan kaldırıyor. Artık mahalle bakkalı, manavı, tuhafiyecisi, kırtasiyecisi tek bir yerde.
Adı da tıpkı işlevi gibi süper...
Dün sabah Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun (TESK) son yönetim kurulu toplantısında konuşan Genel Başkan Bendevi Palandöken, esnafın geldiği yaşadığı sıkıntıları anlatırken sanki bugünlerin geleceğini 30 yıl öncesinden haber veren usta sanatçı Ferhan Şensoy’un ‘Kahraman Bakkal süpermarkete karşı’ adlı eseri aklıma geldi.
Toplantı dolayısıyla önceki gece 81 ilden gelen başkanlar için verilen yemeğe katılan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de değerlerimizi nasıl yitirdiğimizi çok güzel anlattı:
‘Eskiden annemiz bir yere gittiğinde evin anahtarını bakkala veya fırına bırakırdı. Ya da evde kimse yokken bir şey için para bırakacaksa bakkala veya fırına emanet ederdi. Gerçek esnaflık böyle bir şeydir. Teknolojinin gelişmesi, dükkânların mini markete, mini marketlerin süper markete dönüşmesiyle esnaf ile halkın arasına balyoz indi’
Aslında yaşanan balyozdan öte bir şeydi; balyoz hasar verir tekrar kurulma şansı vardır ama bu öyle bir darbe ki toptan yok etti. Şimdilerde işin farkına varıp mahalle kültürünün yeniden canlandırılması her fırsatta dile getiriliyor ama maalesef çok zor ama imkansız da değil…
Bozbey umutlu konuştu:
‘Biz bu balyozu kaldırıp esnafla halkı tekrar barıştırmak istiyoruz. Esnafın daha güçlenmesini, genel ve mahalli ekonomiye de daha fazla yön vermesini sağlamak için bu kurumlara sahip çıkmalıyız.’
Bu konu da büyükşehir belediyesi olarak esnafı güçlendirme çalışmalarına da başladıklarını ifade eden Bozbey, belirli nüfusun altındaki yerlerde büyük marketleri istemediklerini ve bunun önlemini alacaklarını söyledi ve Büyükorhan’dan örnek verdi:
‘Büyükorhan’da toplam 8 bin nüfus var ama 3 tane büyük market var. Bunların hiç birinin vergi dairesi de Bursa değil. Ama esnafımızın her biri yerelde vergi ödüyor. Ayrıca esnaf da kendi ihtiyacını gidip bir başka esnaftan karşılıyor. Para böylece yerelde dönmüş oluyor. Büyük marketlerden alışveriş yapılınca her bir kuruş Bursa’ya değmeden başka şehre gidiyor. Onun için esnafı desteklemeli ve sahip çıkmalıyız. Esnafımızın yanında olmalıyız. Yerleşim alanlarındaki esnafımızın da sorunlarını çözmeliyiz. Bu konuda atılmış adımlar var. Hazırladığımız 1/100000’lik plan için esnaf teşkilatıyla da bir araya geleceğiz. İhtiyaç analizlerini yapıp her ilçenin yakınında küçük sanayi siteleri oluşturmalıyız. Bu konudaki hazırlıklarımız devam ediyor’
Bozbey’in yaptığı açıklama ve verdiği destekten memnun olan Bendevi Palandöken de, geçtiğimiz günlerde hem aylık basın toplantısında hem de mecliste yaptığı konuşmada vergisini Bursa dışında ödeyen şirketlerle ilgili açıklama yapan Bozbey’e arka çıkmış oldu:
Türkiye’nin en büyük problemlerinden birisinin haksız rekabet olduğunu anlatan Palandöken, “Yerelde ne vergileri, ne algıları, ne katkıları olan insanlar sadece konteynerlerle çöp bırakırlar. TESK Başkanı olduğum gibi aynı zamanda bakkalım. Küçük esnaf, halk arasında en bilinen, itimat edilen, onunla birlikte aynı tastan çorba içen insanlardır. Bunu her platformda anlatıyoruz. Geçen hafta Maliye Bakanı ile birlikteydik. Aynı şeyleri ona ifade ettik. Esnafın, bu ülkenin temel taşı olduğu bilinmesi gerekir” diye konuştu.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE GÜVEN SORUNU
Dün başkanlar toplantısı öncesi de açıklama yapan Bendevi Palandöken, aynı soruna dikkat çekerek, Türkiye’de gelişmiş ülkelerle uyuşmayan bir haksız rekabet olduğunu vurguladı. Palandöken, ‘Param var, banka, sanayi, perakende sektörü benim olacak diyen bir zihniyet var. Esnaf nasıl mücadele edecek. Zücaciye, tuhafiye, terzi, bakkal, manav, kasap nasıl ayakta kalacak. Rekabet olmayınca Bursa'da, Hakkari'de, İstanbul'da da fiyat aynı. Fiyatlarında bir değişiklik yapmıyorlar. Çünkü sermayenin tekerindeki bir iştir. Ucuz ve çağdaşlıkmış gibi görünen alışverişin diğer bir boyutu fiyatlara yansıyor" diye konuştu.
Palandöken, enflasyonla mücadelede vatandaşın güveninin önemine vurgu yaparak, ‘Vatandaşın ekonominin düzeleceğine inanması lazım. Yapılan somut adımlarla bunu göstermeye gayret edeceğiz. Bakliyatın, yağın, etin fiyatı düşmesi, enflasyonla mücadeleye destek için yapılması gereken eldeki tüm materyaller değerlendirilecek’
Konuşmasında Çataltepe’de yaşanan soruna da dikkat çeken BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit, ‘Faaliyetlere 2008 yılında başladı. 2024 yılına gelindiğinde henüz daha ortada iş yok denecek kadar az bir çalışma yapıldı. Çataltepe ne kadar olumsuz gelişmeler olursa olsun, mutlak suretle olacak ve hedefine kavuşacak. Şu anda 40 bin metrekare alanın inşaatın altyapısı başladı. 2 bin 500 hak sahibinin ortak olmayışının sebebi ise yönetim kuruluna güvensizliktir. Bunu aşacağız. O güveni sağlayıp Çataltepe sanayini Bursa'ya kazandıracağız’ diye konuştu.
PROF. DR. PİRİNÇÇİ, TÜRKİYE ÇEVRE AJANSI BAŞKANI OLDU
Küresel ilklim felaketi, insanlığı bekleyen en önemli tehditlerden biri. Dünya bu kötü gidişi yavaşlatmak için her türlü önlemi almaya çalışsa da bu konudaki öngörüleri ve tahminleri alt üst eden gelişmeler yaşıyoruz. Kimi uzmanlara göre 30 yıl sonra gerçekleşmesi beklenenleri bugün yaşar hale geldik. Sıcaklık artışlar, yangınlar, seller, futbol topu büyülüğündeki dolu yağışı haber bültenlerinin ilk sıralarında yer alıyor.
Türkiye de çevre konusunda uluslar arası anlaşmalara imza koymanın yanı sıra sıfır atık gibi önemli projeler geliştirerek bu konuya katkı koymaya çalışıyor.
Türkiye Çevre Ajansı da bu konudaki faaliyet gösteren önemli kurumlardan biri. Ulusal çevre strateji ve politikaları doğrultusunda çevrenin ve yeşil alanların geliştirilmesine, iklim değişikliğine karşı mücadele çalışmalarına ve döngüsel ekonomiye geçişe katkı sağlamak amacıyla kurulan Türkiye Çevre Ajansı Başkanlığı’na Bursa’nın yakından tanıdığı bir isim atandı.
Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, ajansın yeni başkanı oldu. Atama kararını Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un bildirdiği Prof. Dr. Pirinççi, görevini Mahmut Kaçar’dan devraldı.
İlk mesajını sosyal medya hesabından verin Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, ‘Daha hızlı ve güçlü adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz’ dedi.
Üniversitedeki öğretim üyeliğinin yanı sıra SETA Vakfı’nda da görev yapan Prof. Dr. Pirinççi, alanıyla ilgili birçok araştırmaya imza atmış, kitaplar yayınlamıştı.