Deprem, Anadolu coğrafyasının kaçınılmaz gerçeği. Sosyolojinin öncülerinden kabul edilen İbn Haldun’un ‘Coğrafya kaderdir’ sözünün fiziki anlamda vücut bulmasıdır.
Bu gerçeği biz unutsak da o kimi zaman canımızı acıtacak biçimde hatırlatıyor.
Geçtiğimiz Pazar günü Gemlik Körfezi’ndeki sarsıntıyla yine küçük bir hatırlatma yaparak ben buradayım dedi.
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, AFAD’a göre 3,9, Kandilli’nin ölçümüne göre ise 4,1 büyüklüğündeki depremle ilgili yaptığı değerlendirmede, depremin Gemlik Fayı’na bağlı olmalı diyerek, Gemlik fayının Kuzey Anadolu Fayı’nın güney kolunun bir parçası olduğu hatırlatmasını yaptı.
Prof. Dr. Görür, ‘ Biz Marmara Depremini kuzey kolda bekliyoruz. Ancak Marmara’nın güney kesimleri de ciddi bir şekilde stres biriktiriyor’ uyarısında bulundu.
Paleosismoloji, deprem jeolojisi uzmanı Dr. Ramazan Demirtaş ise en son 1419 yılında 7’den büyük deprem üretmiş ve tekrarlanma aralığı 600-800 yıl arasında değişen KAF’ın Gemlik segmentinin kıpraşmaya devam ediyor’ mesajını verdi.
Daha önce Gemlik’e bağlı olan ancak Yalova’nın il olmasıyla birlikte Armutlu ilçesine bağlanan Kapaklı açıklarındaki depremi 2008 yılından beri Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi yönetimi ve başkanlığında bulunan Engin Er’e sorduk.
Engin Er’e göre, KAF’ın üç kolu var. Tartışmalı da olsa Bursa fayı güney kolu olarak değerlendiriliyor. Çünkü sistemin içinde. Orta kol ise İznik Gölünden başlayarak Gemlik’te birkaç kola ayrılan Mudanya açıklarından Karacabey’e doğru devam eden ise orta kol.
Hem burada hem de Bursa merkezindeki sistemde hareketlenme olduğuna dikkat çeken Er, şöyle devam etti:
‘Hem Marmara Denizi içindeki kuzey kolu, hem Gemlik Körfezi’nden geçen orta kol ve Güney kolu, Bursa için can ve mal kaybına sebebiyet verebilecek potansiyelde deprem üretecek faylar. Güney ve kuzey de hareketli Dursunbey tarafında da levha içi hareketlenme var. Sistem hareketli olduğu için Bursa ciddi bir risk altında’
‘Bursa, 7,2 büyüklüğünde bir depreme hazırlıklı olmalı’ diyen Engin Er, neden bu büyüklük diye sorduğumuzda, 1855 Bursa depremini örnek olarak gösterdi. Er, ‘Bu fayda paleosismolojik çalışma olmasa da şiddetten büyüklüğü gidildiğinde 7 civarında bir sarsıntı olduğu tespiti yapılıyor. Biraz fazlasına hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bursa planları buna göre yapmalı’
KADER, KEDERE DÖNÜŞMEDEN NE YAPILMALI?
Anadolu coğrafyasının kaderi olan depremin kedere ve acıya dönüşmeden neler yapılması gerektiğini sorduğumuz Engin Er’in yanıtında tespit ve planlama ana başlıkları yer alıyor.
Bursa’nın depreme hazırlanmak için kısa, orta ve uzun vadede planlamalar yapması gerektiğinin altını çizen Engin Er, şöyle devam etti:
‘Bursa’nın 1/100 binlik planları yenilenmeli ve aktif fay hatları 1/1000’lik uygulama planları işaretlenmeli. Bir binanın yıkılması için dört faktör bir araya gelmeli. Birincisi binayı yıkabilecek deprem hattı, enerji çıkış noktasına yakınlığı ve buradan çıkan enerjiye binanın verdiği tepki. Bu özellikler olmadığı taktirde bina risk altındadır’
Fay hatlarının tespitinden sonra Bursa doğal afet ve depremsellik anlamında masaya yatırılıp kentsel dönüşüm planı yapılmasını öneren Engin Er, plan yapıldıktan sonra ister mahalle mahalle, ister sokak sokak kentsel dönüşüm yapılabileceğini söyledi.
Engin Er’e göre burada öncelik sırasının da önemli olduğunu ifade ederek, Çarşamba’yı örnek gösterdi:
‘Çarşamba’da 15 dakika sonra deprem olacak dediğinizde insanlar dışarıya çıkabilir mi? O yüzden Çarşamba gibi bölgelere öncelik verilmeli’
YAPI DENETİM SİSTEMİ İŞLEMİYOR
Engin Er, yeni yapılan binaların depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi konusunda büyük önem taşıyan yapı denetimlerinin doğru, dürüst yapılmadığını savunarak, ‘Mesela zemini kontrol edecek yapılanma içinde değiller. Sadece formata uygun mu değil mi demir ve betona bakıyor. Jeolojik bir şey yok. Yapı denetimler revize edilmeli’ dedi.
Denetimlerin son zamanlarda çok daha kötü hale geldiğini ifade eden Engin Er, şöyle devam etti:
‘Havuzdan görevlendirme yapılıyor. Sanki milletten açıktan para alınıyormuş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Ayrıca yeni bina ve ruhsatlandırma için belediyeler anormal harçlar alıyor. Bir ruhsatın maliyeti 40-50 bine çıkıyor. Vatandaş da bundan uzaklaşarak kaçağa yöneliyor’
ŞİMŞEK GÜVEN TAZELEDİ VE ORTAK ÇALIŞMA MESAJI VERDİ
Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nin 19’uncu genel kurulunda, tek liste ile gidilen seçimde Şirin Rodoplu Şimşek güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi.
Yönetim kurulu ise Hasan Ertaş, Rahmi Dede, H. Aşkın Şencan, Murat Emrah Saka, Abdullah Kamalı, Elçin Fatma Ergin’den oluştu.
Geçen dönemde, kentle ilgili gelişmeleri yakından takip etmenin yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Hanlar Bölgesi ve Spor salonu projelerinde ortak çalışma yürüten Şimşek, yeni dönem için verdiği mesajda da özellikle kent planlamasıyla ilgili komisyonlarının aktif çalışmaya devam edeceği mesajını verdi.
Şimşek, yeni dönemde de bu çalışmalara devam edeceklerini vurgulayarak, ‘Bu alanda kent dinamikleriyle iş birliklerini sürdüreceğiz. Bizler görev süremiz boyunca meslek odalarının ötekileştirilmemesi gerektiğini vurguladık. Biz de bu kentin sakinleriyiz ve teknik bir mesleğin mensuplarıyız. Amacımız kentimize katkı sağlamak. Geçen dönemde kent gündemi ile ilgili konularda çok güzel iş birliklerine imza attık. Kurumlarla kenti birlikte planlamak üzere hem var olan iş birliklerimizi sürdürmeye hem de bu konularda talepkar olmaya devam edeceğiz’ dedi.