Hava Durumu

Bursa’nın vicdanı ses verdi; Bu şehir hepimizin artık harekete geçelim

Yazının Giriş Tarihi: 09.01.2025 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.01.2025 08:10

Bursa son 60 yılda sanayi ile birlikte gelen yoğun göçle birlikte şehircilik uzmanlarının deyimiyle obez bir şekilde büyüdü, kabına sığmaz hale geldi. Beton yığınına dönen, üstelik yapı stokunun neredeyse yüzde 70’i kaçak ve imara aykırı yapılardan oluşan Bursa, hem gelecek vizyonu hem de kapımızda bekleyen deprem tehdidine karşı kritik bir dönemden geçiyor.

Akademik odalar, mesleki ve teknik konuların yanı sıra kentlerin vicdanı olarak değerlendiririm. Mesleki birikimleri ve etik anlayışları dolayısıyla kentlerin doğası, insanları ve geleceği için kaygı duyar, sorunları dile getirir, çözüm odaklı çalışmalarla gündeme yön verir.

Bursa özelini değerlendirecek olursak; kentin geleceğini etkileyecek birçok girişim akademik odaların çabaları sonucu önlenebildi. Önlenemeyen ve altında akademik odaların muhalefet şerhlerinin bulunduğu birçok proje daha sonra yapanlar tarafından bile sahiplenilmedi.

Buna, Doğanbey’deki TOKİ konutlarını, Nilüfer’deki 0,50 emsal uygulamasını ve bugünlerde Bursaspor’un küme düşmesiyle yeniden gündeme gelen Atatürk Stadyumu’nun yıkılması gibi örnekleri vermek mümkün.

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi son 40 yıldır kentin vicdanı olmak adına önemli çalışmalara imza atan akademik odaların başında geliyor. Gençlik yıllarından beri Çalışma Grubu ekibinde yer alan Serdar Atilla Erdem, böylesine kritik bir dönemde başarılı çalışmalar ve yerinde uyarılarla kentin vicdanı olma konusunda çaba sarf ediyor.

Erdem, birçok akademik oda başkanı gibi 2024 yılı değerlendirmesini yaparak, hem sorunlara parmak bastı hem de gelecekte yapılması gerekenlerle ilgili önerilerde bulundu.

Türkiye'nin önemli sanayi, tarım ve turizm merkezlerinden biri olan Bursa’da, 2024 yılında inşaat mühendisliği alanında çeşitli gelişmeler ve zorluklarla karşılaşıldığının altını çizen Erdem, bir yıllık değerlendirmesinde, kaçak yapılaşma, kentsel dönüşüm ve yerel yönetim uygulamaları, yasa ve yönetmelikler, sanayi, konut, yeşil alanlar, tarım arazileri, ulaşım, trafik, mühendislik eğitimi, mühendislerin çalışma koşulları ve deprem başlıkları altında el aldıklarını belirterek tespitlerini kamuoyu ile paylaştı.

Pek çok kez kendileri ve diğer ilgililer tarafından dile getirilen aynı sorunların artık ivedilikle çözülmesi gerektiğini hatırlatan Erdem “2025 harekete geçme yılı olsun ve bizler tekrar tekrar aynı sorunları konuşarak vaktimizi boşa harcamak yerine kentimizin yarınları üzerine projeler geliştirmeye ayıralım” dedi.

Bursa’da kaçak yapılaşma ve kentsel dönüşüm üzerine ayrıntılı değerlendirme yapan Erdem’e göre, Bursa’da kaçak yapılaşma kültürü oluştu. Bu durum özellikle deprem riski altındaki Bursa’da ciddi tehlike yaratıyor.

Emsal artışı, kira yardımı gibi kolaylıklar ile sürecin hızlanması için çalışmalar başlatılmış olsa da son yıllarda yaşanan ekonomik kriz ve vatandaştaki yanlış dönüşüm bilinci kentsel dönüşümün önünü adeta bıçak gibi kestiğine dikkat çeken Erdem, maliyetlerdeki artış, alım gücündeki düşüş, yüksek faiz ve vatandaşın kentsel dönüme bakış açısındaki yanlış bilincin dönüşümün önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.

KAÇAK YAPIYA KARŞI ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Yerel yönetimler ile defalarca kez yaptıkları görüşmeleri bir kez daha hatırlatmak gereği duyan Erdem, ‘Bursa genelinde acilen ve ivedilikle yapı stoku envanter çalışmasına başlanması gerekmektedir. İMO Bursa Şubesi olarak yerel yönetimler ile yapacağımız protokoller neticesinde biz bu işi layıkıyla ve hızla yapabileceğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz’

Erdem, geçen yıl 23 Kasım’da İMO olarak düzenledikleri kentsel dönüşüm çalıştayı raporunu ve çözüm önerilerini de önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını sözlerine ekledi.

Erdem, kaçak yapılarla mücadeledeki yetersizlik en büyük tehlike olarak devam ederken, diğer taraftan ve kaçak ruhsatlar olarak adlandırdığı hukuksuz uygulamaların Bursa’nın göğsüne hançer gibi saplandığını ve çözümsüzlüğün önünün açıldığını savundu. Erdem, şöyle devam etti:

‘Bunlar yetmiyormuş gibi tarım arazilerine yapılan tiny house ve kaçak sanayileşme gibi yapılanmalar ile altyapısı çözülmemiş ve insanlarımızın yeşile olan ihtiyacı kullanılarak hukuksuz bir şekilde tarım arazilerimiz talan edilmiştir. Bir takım hukuki boşluklarından faydalanılarak yapılan kaçak yapılaşmalara özellikle güçlünün “ben yaptım oldu” anlayışına karşı başta yerel yönetimler olmak üzere hep birlikte dimdik karşılarında durmalı ve önce güçlünün, ardından da istisnasız tüm bu tarz kaçak yapılaşma girişimlerine engel olmalıyız. Bu sebeplerle diyoruz ki hukuksuz uygulamalarla şehrimizin ruhunu kaybettiğimiz bu süreçlere karşı hep birlikte dur demeliyiz’

‘PLANSIZ ÇAKILAN TEK BİR ÇİVİ BURSA’YA İHANETTİR’

Sanayi alanlarının kontrolsüz genişlemesi, konut ve tarım arazileri üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Erdem, yeni sanayi bölgeleri kurulmasıyla ilgili de eleştirilerde bulundu. Erdem, ‘Israrla dile getirdiğimiz 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı olmadan şehrimizin altyapısını, ulaşımını, doğasını, çevreye olan olumsuz etiklerini artıracak büyük projelerle ilgili tek bir çivinin dahi çakılması Bursa’ya ihanettir’ dedi.

Erdem, Kent toplamında sanayi doluluk oranı yüzde 75’i bulmamışken ve batı bölgesinde sözde “ileri teknoloji” adı altında oluşturulan TEKNOSAB’da faaliyete geçen sanayi yapıları toplamının, 10 yıl geçmesine rağmen henüz yüzde 11'e ulaşmış olması düşündürücü değil midir? diye sorarak değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

‘ Bu kriterler çerçevesinde halen daha yeni sanayi bölgeleri açmaya çalışan üst akıl şimdi de Bursa’nın doğusunda Kestel Soğuksu ve Seymen bölgesinde yeni bir sanayi bölgesi için kentimize dayatmalarda bulunup “ben yaptım, oldu” uygulamalarına devam etmektedir. Bakanlığın askıya çıkardığı bölgeyle ilgili İmar Planına açmış olduğumuz dava süreci halen devam ederken bir ruhsat işlemi gerçekleşmeden böyle büyük bir projede inşaata kaçak olarak başlanmış olmasına ve bu gücün nereden alındığını anlamamız beklenemez. Bu sebeple Bursa Valiliği, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediye ve Kestel Belediyesi’ne Belgelerini sunarak “kaçak yapılaşmaya müdahale edin” başvurumuz henüz karşılık bulmaması tarafımızca üzüntüyle karşılanmıştır. 2025 yılında Kestel Soğuksu ve Seymen Sanayi Bölgesi konusunda kaçak yapım işleminin ilgili kurumlar tarafından yapılarak inşaatın durdurulması ve Bursa’mız için vermiş olduğumuz bu haklı mücadelede bizleri yalnız bırakmamaları en büyük temennimizdir’

Bu değerlendirmeler şunu gösteriyor; İMO yine kentin vicdanının sesi olarak uyarılarda bulunuyor. Ya bu çağrılara kulak veririz ya da geçmişte olduğu gibi yapılanlar dolayısıyla oluşacak pişmanlıkları hep birlikte yaşarız…

Erdem’in dediği gibi bu kent hepimizin ve başka Bursa yok…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.