Bursa’nın kirli gerçeğiyle yüzleşme zamanı…

Yazının Giriş Tarihi: 12.04.2025 08:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.04.2025 08:11

Bursa’nın kaderi uzun yıllar “yeşil”le anılmak oldu ama sonra yeşili sanayi bastı, toprağı beton sardı, dereleri de atıklar yuttu.

Oysa bu şehir, 1960 öncesinde Anadolu’nun incisiydi. Havası başka, suyu başka. Şimdi, işte bu başka Bursa’yı yeniden kazanmak için yeniden kolları sıvama zamanı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu konuda fazlasıyla iddialı. Bozbey, aylık basın toplantılarında, bunun fitilini ateşlemişti. BUSKİ’ye deşarj cezası kesilmesi üzerine, ‘hodri meydan’ çıkışı yaparak tüm deşarjların incelenmesini istemişti.

Valilik de buna kısa sürede kulak verince, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile ortak denetim yapılmış ve 15 kaçak deşarj tespit edilerek betonla kapatılmıştı.

Geçtiğimiz günlerde “Sanayide Sürdürülebilir Çevre Uygulamaları” başlığı altında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panel, aslında sadece çevre gündemi değil, Bursa’nın geleceği açısından da dikkat çekici mesajlar barındırıyordu.

Katılımcılar arasında akademisyenler, sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, belediye bürokratları vardı ama dikkatleri en çok çeken, Bozbey’in daha önce açıkladığı denetim sonucuyla ilgili sözleri oldu.

“Nilüfer Çayı’na dökülen atıkların yarattığı vahim tabloyu gördük. 155 noktada kaçak deşarj bulduk. Bazı fabrikalar atıklarını direkt çaya boşaltıyormuş. Kirlilikte 4. evreye gelinmiş durumda” diyen Bozbey, gerçek bir çevre faciasıyla karşı karşıya olduğumuzu açıkça ifade etti.

Sadece bu da değil…

“Çöp depolama sahasından Nilüfer Çayı’na akan sızıntı sularını ve civar mahallelerin atıklarını arıtma tesisine bağlayacağız” diyerek, geçmişte yapılan ihmallerin belediye tarafından da kabul edildiğini vurguladı. Gerçekten de bu kentin havası kadar suyu da tehdit altında.
Ve en büyük bedeli de bu şehirde yaşayanlar ödüyor.

Bozbey, “sürdürülebilirlik” kavramına da özellikle vurgu yaptı:

“Bu artık bir tercih değil, bir zorunluluk. 2025-2029 Stratejik Planımızı buna göre hazırladık. 2050 vizyonlu çevre düzeni planımızda da aynı anlayış var”
derken, gelecek projeksiyonunun çevre duyarlılığı temelli olacağını açıkladı.

Elbette, bu sözler umut verici. Ancak herkesin bildiği gibi mesele sadece sözde kalırsa, değişen bir şey olmaz.

İşin belki de en samimi tarafı, Bozbey’in BUSKİ ile ilgili sözleriydi.

“BUSKİ olarak kendi hatalarımızı da gördük” diyerek kamu kurumunun çevreye dair ihmallerini dile getirmesi, bugüne dek pek alışık olmadığımız bir duruş.

Elbette bu öz eleştiri önemli ama daha önemlisi, bu hataların telafi edilip edilmeyeceği.

“YEŞİL DÖNÜŞÜM” LAFLA DEĞİL İCRAATLA OLUR

Bozbey’in açıklamalarında ulaşımda çevreci araçlara geçişten, atık su arıtmada ileri biyolojik teknolojiye kadar birçok çevre dostu projeden söz edildi.

“Yeşil altyapı projeleri” tabiri sıkça tekrarlandı. Evet, kulağa hoş geliyor ama Bursalı artık projelere değil, somut sonuçlara bakıyor.

Ve asıl sınav da burada başlayacak.

Panelin dikkat çeken konuşmacılarından biri de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yeşil Mutabakat Konsey Başkanı Vedat Kılıç’tı.

“Üret, kullan, at” modeli artık tükendi

diyen Kılıç, çevre kirliliğinin geldiği noktayı rakamlarla özetledi:

“93 milyar ton malzemenin sadece yüzde 7’si döngüye giriyor. Geri kalanı doğaya yük”

tespiti, sanayiyle çevre arasındaki kırılgan dengenin altını çizdi.

Kılıç’ın Bozbey’e yönelik, “Nilüfer’deki ambalaj atıkları toplama başarınızı biliyoruz, tüm Bursa’da da ikili toplama sistemi kurulmalı” çağrısı da, iş birliğinin zorunluluğunu ortaya koydu.

Bursa olarak suyumuzu ve derelerimizi korumak zorundayız.

Ancak bu yalnızca bir belediye meselesi değil.

Sanayi, akademi, kamu, vatandaş… Herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor.

Bozbey’in itirafları ve çevre odaklı vizyonu önemli.

Ama önemli olan bu adımların nasıl atılacağı.

Bu şehirde su da kirli, hava da.

Ama temizlenmesi imkânsız değil.

Yeter ki irade olsun, yeter ki laf değil, iş üretilsin.

Bursa, yeşilini geri kazanabilir.

Ama önce gerçeklerle yüzleşmeli.

Tıpkı bugün Bozbey’in yüzleştiği gibi.

GÖZLEM KULESİ’NİN KONUĞU ÇAKMAK

AK Parti’yi kuran ekip içinde yer alan il başkanlığının ardından 23’üncü dönemde Bursa’yı parlamentoda temsil eden Hayrettin Çakmak, artık siyasi duayenlerden biri.

En son geçen yıl nisan ayında Gözlem Kulesi’nin konuğu olan Çakmak yaptığı yerel seçim değerlendirmesiyle gündemi belirlemişti. Bir yıl aradan sonra yeniden AS TV’de yayınlanan Gözlem Kulesi’ne konuk olan Çakmak ile dünya ve Türkiye gündemini değerlendirdik.

İç politikanın yanı sıra yerel yönetimlerin bir yıllık icraatlarını de değerlendiren Çakmak yine önemli mesajlar verdi.

Birkaç başlık vereyim;

CHP’nin 19 Mart sonrası muhalefeti.

Erken seçim olur mu?

Bozbey’le görüşürken ne önerdi?

Gözlem Kulesi bu akşam saat 20.30’da AS TV’de

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)

Yiğit düştüğü yerden kalktı; bu daha başlangıç

15.04.2025 08:06

Hayat yolculuğunun insana ne sunacağı bilinmez. Ancak Türk tarihindeki birçok diriliş hikayesinin ruhunu oluşturan ‘Yiğit düştüğü yerden kalkar’ sözü, bireylerin olduğu kadar kurumların, milletlerin de başına gelen felaketlerden sonra yeniden ayağa kalkabileceğini anlatır. Ligin bitimine iki hafta

Osmangazi’de birinci hizmet yılı; buraya ağlamaya gelmedik

13.04.2025 08:00

Bursa’nın kalbinin attığı Osmangazi, TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin en kalabalık ilçeleri arasında 885 bin 441’e ulaşan nüfusuyla beşinci sırada yer alıyor. 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde CHP adayı Erkan Aydın, üçüncü kez yarıştığı Mustafa Dündar’ı bu kez geçerek başkanlık koltuğuna oturdu.

Bursa’nın kirli gerçeğiyle yüzleşme zamanı…

12.04.2025 08:08

Bursa’nın kaderi uzun yıllar “yeşil”le anılmak oldu ama sonra yeşili sanayi bastı, toprağı beton sardı, dereleri de atıklar yuttu. Oysa bu şehir, 1960 öncesinde Anadolu’nun incisiydi. Havası başka, suyu başka. Şimdi, işte bu başka Bursa’yı yeniden kazanmak için yeniden kolları sıvama zamanı. Büyük

Nilüfer’deki imar sorunu; Özdemir’in cesaretini ne kırdı?

11.04.2025 08:03

Bursa’nın toplu konut bölgesi olarak 35 yıl önce kurulan Nilüfer, ilk yıllarda, gündüz şehir merkezindeki işyerlerine giden insanların sadece uyumak için evlerine döndüğü bir otel kentten kısa sürede, cazibe merkezine döndü. Kent merkezinin keşmekeşinden kaçmak isteyenlerin akınına uğrayan Nilüfer b

Trump reset tuşuna bastı; doların saltanatı sona mı eriyor?

10.04.2025 08:04

Bazen tarihin rotasını küçük gibi görünen cümleler değiştirir. Bir devlet başkanı, basın toplantısında öyle bir şey söyler ki, piyasalar sarsılır, merkez bankaları tedirginleşir, ekonomi tarihçileri ellerine not defteri alır. Geçtiğimiz günlerde, işte öyle bir cümle kuruldu: “Dünyaya dolarla rezerv

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hakimiyet En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.