Hava Durumu

Bursa Kent Anayasası için bedel isteyen Saker, kriterlerini açıkladı

Yazının Giriş Tarihi: 09.10.2024 08:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.10.2024 08:12

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın ‘Kent Anayasası’nı oluşturacak ‘2050 Vizyonu Çevre Düzeni Planı’ çalışma yöntemlerini önceki gün Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde kamuoyuyla paylaşmıştı.

Toplantıda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, seçim vaatleri arasında yer alan daha yaşanabilir bir kent için Bursa Planlama Ajansı’nı kurduklarını, 88’i uzman 125 personelin görev yapacağı ajansın 2025 yılı sonuna ‘Bursa’nın geleceğine yön verecek 2050 vizyonu kent anayasasının hazırlanacağını açıklamıştı.

Toplantıya Bursa Planlama Ajansı Akademik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın Bursa’nın en son çevre düzeni planını hazırlayan önceki dönem Büyükşehir Belediye başkanlarından Erdem Saker’in talebini aktarması damgasını vurmuştu.

Saker’in herkesten bir bedel isteğini, bunun da 1998 yılındaki planlamanın esaslarına sadık kalınması olduğunu anlatan Pala, ‘ Biz de bu bedeli ödemeye hazır olduğumuzu, burada esas olanın toplumun yararı olduğunu kamu yararına dönük bir planlama için elimizden geleni yapacağımızı söyledik’ demişti.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Erdem Saker’e seslenerek, ‘Başkanım hiç merak etmeyin 1998 anlayışının üzerine üzerine bir şeyler koymak için hep beraber buradayız’ mesajını vermişti.

Saker’e isteklerinin ve yeni plan kriterlerinin ne olması gerektiğini sorduk. O da geçmişte bu deneyimi yaşayan başkan olarak yanıtladı.

Planlama ajansının kurulması ve yeni çevre düzeni planı çalışmalarını sağlam temellere oturtmak üzere atılan adım olarak gördüğünü ifade eden Saker, ‘2 yıllık bir çalışma süresi koydular. Bu iki yılda zaman zaman bu tür toplantılar yaparak STK’lara da bilgi aktarılması ve görüşlerinin alınmasında fayda var. İnsanların bilgisi dahilinde sürecin işlemesi ve mevcut planının ne hale getirildiğinden ders çıkarmak ve planın kalıcı bir biçimde Bursa’yı şekillendirmesi lazım’ dedi.

‘Çalışma güzel ancak bir noktada tereddüdüm var’ diyen Saker, şöyle devam etti: ‘Bilim insanları acaba gerçeklerle uyum sağlayabilir mi? Biraz havada kalabilirler mi? Öyle de bir tereddüdüm var. Olaylar kitapta yazıldığı gibi olmuyor. Bazen iueal şeyler toplumun gerçeklerine en uygun olmayabiliyor. Toplum yararına adımları atmak önemli. STK ve akademik odaların işin içinde olması belki de bu boşluğu tamamlar’

PLANININ HEDEFLERİ NELER OLMALI; YENİ OSB’YE İHTİYAÇ VAR MI?

Saker’e bedel olarak nitelendirdiği 1998 planı kriterlerinin neler olması gerektiğini sorduk. Bursa’nın bir sanayi kenti olarak nitelendirildiğini ve sanayileşmeden dolayı zengin olduğu değerlendirmesinin yapıldığını hatırlatan Saker, şöyle devam etti:

Bursa aynı zamanda bir tarım kenti. Tarımdan dolayı da zengin olabilecek bir kent. Bunun örneği var Ağaköy kooperatifi. Tarımdan zengin olan bir kooperatif. Sen bu düzeni kurarsan, tarım alanlarındaki tarımla uğraşan insanları bir araya getirip kooperatif kurar ve Hollanda modeli kooperatifi organizasyonu gerçekleştirirsen zenginlik de beraberinde gelir.’

Peki, Bursa’nın yeni sanayi bölgesine ihtiyacı var mı?

‘Kesinlikle yok’ yanıtını veren Saker, ‘Mevcut sanayi bölgelerindeki boş arsaları değerlendirmeleri gerekir. Boş arsalara da bakanlık karışıyor deniliyor. Sanayi bölgeleri yönetimlerine talimat vermek üç yıl içinde bu arsalar doldu doldu dolmadı biz bunları iptal edip yeşil alana çeviriyoruz uygulaması yapılmalı’

Kent içindeki sanayinin boşaltılması konusuna da değinen Saker, ‘Şehir içindeki sanayi aslında uygulama kopuk olduğu için boşaltılamıyor. Kestel’deki küçük sanayi sitesini ben Yalova yolunu boşaltmak üzere başlatmıştım. Yalova yolundaki küçük sanayicilerin hepsinin Kestel’de yeri vardı. Ama ben seçimi kaybedince benden sonra Kestel’deki yerleri ya satıp ya da kiraya verdiler Yalova yolunda kalmaya devam ettiler. Şehirdeki yerlerin küçük sanayi siteleri yaparak oralara toplanması uygun alanlar bulunmalı kalkıp tarım alanının göbeğinde yapılmamalı’ diye konuştu.

NE UMDUK NE BULDUK; SEMT LOKANTASINDA BİR ÖĞÜN…

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da yeniden seçimi kazanmasıyla ilgili yapılan değerlendirmelerde halk lokantalarının seçmen üzerindeki olumlu etkileri sürekli dile getirilir. İstanbul’daki bu uygulama daha sonra CHP’nin seçimi kazandığı birçok kentte hatta AK Parti’li belediyeler tarafından da hayata geçirildi.

Bursa’da da geçen dönem Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın Osmangazi Meydanı’nda hazırlıklarını yaptığı ve adını Meydan Lokantası olarak koyduğu, Halk Lokantası’nın açılışı seçimi kazanan CHP’li başkan Erkan Aydın’a nasip oldu.

47 yıl sonra Bursa’da CHP’li başkan olarak seçilen Mustafa Bozbey de Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde belediyeye ait restoranını semt lokantası olarak düzenledi ve açılışı 27 Temmuz’da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de katıldığı törenle gerçekleştirildi.

4 çeşit yemeğin 60 liraya satıldığı ve hafta içi 11.30-15.00 saatleri arasında servis yapılan lokantadan günde 800 kişi yararlanıyor.

Bursa’nın yeni kent anayasasının sunumu için Merinos’taki toplantıya giderken lokantaya gitmek aklımda yoktu. Gazeteci arkadaşım Selahattin Adıgüzeller’in ‘sana yemek ısmarlayayım’ teklifi kabul edince semt lokantasında, hem yemek yiyip hem de kimlerin yararlandığını görmek için fırsatım oldu. Bu arada hesabı birlikte ödedik.

Önümüzdeki 10-15 kişiden sonra bankonun önüne geldiğimizde menüyü gördük. Mercimek çorbası, patatesli tavuk sote, erişte ve çikolatalı puding vardı. Sotede eser miktarda tavuk eti bulunması ve yemeklerin biraz soğuk olması dışında lezzetliydi. 60 liraya göre çok iyi.

Yazılarını takip edenler bilir: bizim Selahattin’in nüktedanlığı yine üzerindeydi. İkinci suyu almak istediğinde 5 lira istenmesi üzerine şaşırdı, masaya oturunca da sotede tavuk eti aramaya başladı. Pudingi yiyince keyfi yerine geldi.

Peki, kimler vardı? Masalara tek tek baktık. Bir masada 5-6 polis, bir diğerinde zabıtalar yer alırken, genelde belediye görevlileri ve yakın çevredeki büro çalışanları vardı. Kıyafetlerinden değerlendiriyorum. Öyle pek dar gelirliye rastlamadık. Semt lokantası güzel ama işin açıkçası belediye yemekhanesine dönmüş gibi…

Selahattin’le bir gün de Osmangazi’nin lokantasında buluşmak üzere sözleştik.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.