Bursa, sanayinin istihdam imkanları sunması ve her ne kadar pahalı da olsa sunduğu yaşam konforu dolayısıyla yükselen değer haline gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde dünya çapında yayınlanan araştırmalarda yaşanabilir 100 kent arasında yer alması da bunun göstergelerinden biri.
Bursa için en büyük tehlike ise hızlı nüfus artışı ve göç baskısı. Balkanlardan Anadolu coğrafyasının dört bir yanına kadar her yıl, orta ölçekli bir kent kadar göç almaya devam ediyoruz. Ulaşım imkanlarının artması, TEKNOSAB gibi yeni sanayi bölgeleri bu göçü tetiklemeye devam ediyor.
Göçün resmi göstergesi olan bir başka veri dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlandı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre, biraz yavaşlama görülse de Bursa nüfusu Türkiye genelinin üzerinde artıyor. İsterseniz verilere bir bakalım…
Buna göre Türkiye'nin nüfusu geçen yıl 2020'ye göre 1 milyon 65 bin 911 kişi artarak 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı.
2021'de erkek nüfus 42 milyon 428 bin 101 kişi olurken, kadın nüfus 42 milyon 252 bin 172 kişi olarak belirlendi. Geçen yıl nüfus artış hızındaki yükseliş dikkat çekti. Pandeminin başladığı 2020 yılında yıllık nüfus artış hızı binde 5,5 iken 2021 yılında binde 12,7'ye yükseldi.
Bursa’ya gelince;
Türkiye nüfusunun yüzde 18,71'inin ikamet ettiği İstanbul'u, 5 milyon 747 bin 325 kişi ile Ankara, 4 milyon 425 bin 789 kişi ile İzmir, 3 milyon 147 bin 818 kişi ile Bursa ve 2 milyon 619 bin 832 kişi ile Antalya izledi. Bursa dördüncü sıradaki yerini korurken, nüfus artış hızı Türkiye ortalamasını iki puan geçerek binde 14,7 oldu.
Bursa'nın 2020 nüfusu 3 milyon 101 bin 833 kişi, 2019 nüfusu 3 milyon 56 bin 120 kişi, 2018 nüfusu ise 2 milyon 994 bin 521 kişiydi. Geçtiğimiz yıl ise nüfustaki artış sayısı 61 bin 599 kişiydi.
Bursa'da 2020-2021 verilerine göre yabancı nüfus sayısı toplamda 54 bin 276'ya ulaştı. Zaman zaman kent yöneticileri tarafından da dile getirilen Bursa’daki 160 bine ulaşan Suriyeli sığınmacı sanırım bu sayılar arasında yer almıyor.
İlçelerdeki nüfuslar ise şöyle:
Büyükorhan 9 bin 321, Gemlik 118 bin 037, Gürsu 99 bin 278, Harmancık 6 bin 016, İnegöl, 286 bin 848, İznik 44 bin 050, Karacabey 84 bin 241, Keles 11 bin 246, Kestel 72 bin 439, Mudanya 105 bin 308, Mustafakemalpaşa 101 bin 407, Nilüfer 518 bin 382, Orhaneli 18 bin 786, Orhangazi 8 bin 2016, Osmangazi 884 bin 451, Yenişehir 54 bin 485, Yıldırım 653 bin 307.
OSMANGAZİ YERİNİ KORUDU, İNEGÖL ATAĞA GEÇTİ
Nüfus verileri incelendiğinde Osmangazi, Bursa’nın En büyük, Türkiye’nin de 5’inci büyük ilçesi unvanını korudu. Nilüfer ve Mudanya’da da artış devam ediyor. 2014 yılında 80 bin 385 olan Mudanya’nın nüfusu son açıklanan rakamlara göre 105 bin 385’e yükseldi.
Anadolu’nun birçok yöresinde olduğu gibi Bursa’nın da batıya doğru göçü devam ediyor.
2020 yılında 281 bin 384 nüfusa sahip İnegöl ilçesi, bir yılda 5 bin 464 artarak 286 bin 848 oldu. İnegöl’ün nüfusu 20 ilin nüfusunu geride bıraktı. İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, hızlı nüfus artışını özellikle mobilya gibi ve diğer karma sektörleri şehirde bulunmasına bağladı.
Taban, kent girişlerindeki tabelalardan nüfus ibaresinin kaldırılmasına ironi yaparak, üzerinde nüfus verisinin yazıldığı kent girişindeki tabelanın fotoğrafını paylaştı. Taban, ‘Her ne kadar nüfus sayısı artık tabelalarda yazmasa da güncel nüfusumuz 5464 artışla 286.848 oldu’ dedi.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, son verileri paylaşarak, ‘Osmangazi’yi anlamadan Bursa’yı anlayamazsınız’ mesajını verdi.
Bursa’nın dağ ilçelerinde ise tam tersi bir tablo söz konusu. Dağ ilçelerindeki nüfus her geçen gün eriyor. Büyükorhan’ın nüfusu yüzde 1,72, Orhaneli 1,41, Keles, 2,20, Harmancık ise 2,99 azaldı.
Dağ ilçelerinin erimesini sosyal medya hesabından paylaşan PTT eski Başmüdürlerinden ve DAĞDER eski yöneticisi İsmail Fedai ise bu konuya dikkat çekti. Fedai, dağ köylerinde kimsenin kalmadığını ifade ederek, ‘Sanayi için tarımı feda ettik. Ancak sanayi ülkesi olamamanın yanı sıra tarımı ve köyleri de kaybettik’ dedi.
HEKİMLER NEDEN GREVE ÇIKIYOR?
Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hakları için aylardır devam eden bir eylem süreci içinde. Hak arayışlarını topluma daha iyi anlatmak isteyen hekimler, 8 Şubat Salı günü greve çıkıyor. Bursa Tabip Odası kelime benzetmesiyle bunun duyurusunu ‘Beyaz G(ö)rev’ şeklinde yapıyor.
Geçtiğimiz haftalarda hekimlerin neler istediğini ASTV’de yayınlanan Gözlem Kulesi programına konuk olan Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan detaylarıyla açıklamıştı. Bursa Tabip Odası (BTO) tarafından hazırlanan Sağlık Gündemi Podcasti’nde Onur Fidansoy’un konuğu olan 2001-2002 döneminde başkanlığını üstlenen Dr. Candan Coşkun anlattı.
Eylemlerin hekimlerin hak arayışı dışında bir şey olmadığını vurgulayan Dr. Candan Coşkun, yaşanan sorunların geçmişten bugüne gelen bir yanlışlar silsilesi nedeniyle biriken sorunlar olduğunu söyledi.
Dr. Candan Coşkun, “38 saat çalışan, iş çıkışı ölen genç meslektaşlarımıza borcumuz var. Bu sorunu çözmek zorundayız. Biz her şeyden önce şiddeti durdurmak için, genç hekimlerin geleceğe umutla bakabilmesi için 8 Şubat’ta grevdeyiz. Halkımızdan destek bekliyoruz” dedi ve vatandaşların kendilerine destek olmasının çok önemli olduğunu 8 Şubat’ta yanlarında halkı da görmek istediklerini sözlerine ekledi.