Görünenler artık çok net. Ne oynayabiliyoruz ne de gözümüz doyuyor.
Futbolumuz gibi parayı da yüzümüze gözümüze bulaştırdık.
Hepsi milyon Eurolar ile oynuyor ama zannedersin ki açlıktan ölecekler;
"Abi, hastaneden yeni çıktım, bi 500 bin euro daha" misali.
Türkiye'ye ders olsun bu Milli Takım'da yaşananlar. Futbolculara toz kondurmayan bazı taraftar grupları var. Alın mallarınızı görün. Kayseri'yi, Antep'i yenince sanki dünyayı fethetmiş gibi kendi kendini kandıranlara kapak olsun.
Değer mi birbirimizi yemeye, taşlamaya, bıçaklamaya, hakem dövmeye?
Ne kadar boş bir kısır döngü.
Daha önce de yazdığım gibi, tribündeki asgari ücretliler, sahadaki milyonerlere kalkan olmak için motor patlatıyor.
Sahadakiler de bir iş yapsa bari.
Millilerdeki rezaletler devam ederken Arnavutların Euro 2016'daki çıkışı ise tam üstüne denk geldi. Rahmetli Levent Kırca'nın "Olacak o kadar"ı gibi:
"Arada bir zülfü yare dokunduk, tam yerine rast geldi, manzara koyduk"
Evet, Arnavutlar da manzara koydu.
Uluslararası bir turnuvada attıkları ilk golle Romanya'yı 1-0 yenerken ortaya koydukları hırs ve mücadeleye, bilinçli futbola şapka çıkarmamak mümkün mü?
Aynen Fransa'ya yaptıkları gibi.
A Grubu’nda 3 puanla 3.olmalarına "Helal olsun" dememek de mümkün mü?
Ya teknik direktörleri Gianni De Biasi'nin 280 bin Euro maaşla bu işi yapması?
Adamın 1 yıl çalışıp aldığı para, bizimkilerin yarım maç primi.
Türkiye'de bu futbola ve bu zihniyete bu paralar gerçekten yakışmıyor.
Ve hala akıllanmıyoruz, saçmaya devam ediyoruz.