"Bayram o bayram ola!"

Yazının Giriş Tarihi: 02.04.2025 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.04.2025 08:06

Her bayram olduğu gibi bu bayram da nöbetçi yazarınız olarak Alvarlı Efe'den, "Hüznü keder def ola. Dilde hicab ref ola. Cümle günah af ola. Bayram o bayram ola..." diyerek başlayalım söze.

Tel dolapta şeker var. Bayram şekeri.

Orhan Veli'nin, "Harbiye nezaretine" kaçışını annesine söylememesi için kargalara "alırım" dediği horoz şekerlerine benziyor. Kim bilir, belki de odur. Ama ben alamam, sahibine danışmadan.

Çünkü ben muhaciriyim bu dünyanın.

Kinini, kibrini, kendisine kimlik yapmış, döke saça yaşayan yerlilerin dünyasında yersiz yurtsuz bir muhacir...

Bu toprağın hangi yokuşunda susasam, Ahmet Arif'in ırmağında, zehrin bıçakladığı suyla ıslatıyorum damağımı. "Seher vakti leylim - leylim" diyerek bozguncuların bağında hizayı bozarak ikinci el de olsa vicdan arıyorum, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpülen o eski bayramlardan kalma.

Bayram uykusunun arifesinde uyanıyorum hep.

Hayalimin başucunda kalıyor çocukluğumun bayramlarında giyilmemiş lastik pabuçlarım. Musallaya uzatıyorum bayramlık urbalarımı, hiçbir bayramda giymemek üzere.

Bu, bilmem kaçıncı fasıldır ama nedense kimse utanmıyor. Kimsenin yüzü kızarmıyor. Kaç baba öldü iki bayram arasında? Kaç ana, çocuğunu emziremeden daha toprak emdi sütünü. Ne "öldüm" diyebildi, ne de öldüğü bilindi.

***

Evet, ölüm kokusunun üzerine sindiği bir bayrama daha buruk erişmiş olsak da, bayramlar dünü bilme, bugünü anlama ve yarını anlamlandırma adına zamanın en kıymetli anlarıdır. Yaşadığımız sevincin, başkaları için de mutluluk yeşertecek bir tohum olması, mazlumların feryadının duyulması ve her şartta adaletin hakim kılınması dileğiyle Ramazan Bayramımızı tebrik ederim.

Bugün, bizim tuttuğumuzdan çok, bizi tutan orucun bereket hasadı sayılan bayrama kavuştuk. Şükürler olsun. Ancak, bayramlar sadece bize bayramsa, bizi tutan orucun eğitimini ekmiş, sınavından çakmış sayılırız. Zira bayramlar, yeryüzünde mutluluğa muhtaç olan yüreklere de yaşama ve yaşatma ilhamı veren/ vermesi gereken emsalsiz huzur ve şükür iklimleridir.

Bu şükür iklimini, iliklerimize kadar hissetmenin yolu, yaşamaktan çok yaşatmak, bayram yapmaktan çok, bayram yaptırmanın derin hazzından geçtiğini bilmemiz gerekiyor. Allah'ın, oruç sabrı üzerine verdiği bayram ikramını; yaptığımız/yapacağımız ikramlarla ezeli ve ebedi varlığın sonsuz rızasına ancak tahvil edileceğini asla unutmamamız gerekiyor.

Kur'an'ın gönderildiği, kutlu bir ayın nihayetinde eriştiğimiz bayram sevinci, yüreklerimizdeki kin ve küskünlük kirini silmiyorsa, bizi barışmaya ve barıştırmaya meylettirmiyorsa, Allah'tan affedilmeyi isterken, affetmeyi aklımızdan bile geçirmiyorsak o zaman samimiyet imtihanında çoktan ikmale kalmışız demektir.

Bayram bir yenilenmeyse, riyakar, açgözlü ve kibir kirine yenilmemek için en başta kendi kendimizi, kanaate, samimiyete, tevazua ve merhamete davet etmemiz gerekir ki; ancak böylesi yüce bir davranışın Allah'ın nizamında bizi yücelteceği bilinmelidir.

SON SÖZ:

Bayram, kuru kuruya, "mübarek olsun" demekle mübarek olmaz ve mübarek etmez. Varsıllar, varlıklarıyla, yoksulların yoklarını var etme cömertliğini gösterirlerse bayram, hem yoksula hem de varsıla bayram olur. Böyle olması umudu ve duasıyla Allah'ın, affı, afiyeti, şefaati üzerinize/üzerimize olsun. Yeniden bayramınız mübarek olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hakimiyet En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.