Ak Parti'nin heyecanla beklenen büyük kongresi dün Ankara'da, gerçekleşti. Özellikle MKYK listesi açıklandıktan sonra hemen her kademeden görüştüğüm birçok ismin genel kanaati, "Değişen bir şey yok..." şeklinde oldu.
Oysa yerel seçimlerde yaşanan beklenmedik kayıplardan sonra Ak Parti'nin en belirgin gündemi "değişim" olmuştu. Bizatihi Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletin sınıfta bıraktığını baş tacı edemeyiz" diyerek hem idari kadrolarda hem de politikalarda ciddi bir değişim olacağının mesajını vermişti.
Dahası, Ak Parti'deki beklenen bu köklü değişimin, değişmesi beklenen kabineye de uzanacağı ve daha güçlü isimlerle sürece yeni bir yol/yön verileceği düşünülüyordu.
Yapılacak bu derinlemesine ve kapsamlı değişim ile tüm sorunlar çözülemese bile çözümün kapılarını açacak bir anahtar olacağı umuluyordu.
Gelin görün ki; bu üst perdeden beklentiler dünkü kongreyle boşa çıkmış oldu. Yerel seçim sürecini yöneten isimlerin neredeyse tamamı yerlerini korurken; "değişim" İYİ Parti, Gelecek ve Yeniden Refah partilerinden transfer edilen vekillerin yönetim listesine girmesinden ibaret kaldı.
Bunun sebebine dair daha kapsamlı değerlendirmeli ilerleyen günlerde yapacağız, fakat bana öyle geliyor ki; Erdoğan'ın, "İç muhasebemizi cesaretle ve özgüvenle yapıyoruz..." demesine rağmen beklenen değişimin olmaması; yirmi yılı aşkın iktidarda olan bir partinin belirli oranda yıpranması ve buna bağlı olarak oy kaybetmesi "normal" karşılanmış, süreci yönetenlerde bir kabahat aranmamış ve değiştirilmeleri gerekli görülmemiş.
Bu yakıcı kabulleniş, sonrası için de bir ipucudur aslında. Buradan bakınca, parti politikalarına dair köklü bir değişimin olmayacağını, bırakın politikaları, parti yönetimi ve beklenen kabine değişiminin dahi sınırlı kalacağını görebiliriz.
Ak Parti'nin mevcut yönetim anlayışı ve yöneticileri, yeni seçmen kazanmak şöyle dursun, yerel seçimlerde kendi seçmeninin bir kısmını bile küstürmüş ve sandığa götürememişti. Aynı kadrolarla bu ölümcül sorun nasıl çözülecek bilmiyorum, ama isimler değişmediğine göre, o isimlerin kendilerini değiştirmesini bekleyeceğiz herhalde.
Peki; hiçbir şeyin değişmediği "değişim" kongresinde değişen hiçbir şey olmadı mı? Farkındayım, "Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oldu" gibi bir cümle oldu, ama kongrede değişen bir şeyler de olmadı değil.
Mesela tüzük değişti. Buna göre; Türk Devletleri ile İlişkilerden Sorumlu, Sağlık Politikalarından Sorumlu ve Kültür ve Sanat Politikalarından Sorumlu yeni genel başkan yardımcılıkları oluşturuldu. Bir de Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığının ismi 'Çevre ve Şehircilik Politikalarından Sorumlu' şeklinde değiştirildi.
SON SÖZ:
Bana göre; adına her ne kadar "değişim" falan dense de buz gibi, "Kavga etmeyin" kongresi yapıldı. Liste ise tam bir "Gönül alma" listesi oldu. İYİ Parti'den gelenlere MKYK ve MYK'da yer açılarak Meral Akşener'in gönlü hoş edildi. Gelecek ve Deva'dan gelenlere, "Yuvanıza hoş geldiniz" denilerek, Gelecek ve Deva'dan Ak Parti'ye geniş ve düz bir yol açıldı. Bu saatten sonra her iki partinin varlığı anlamını yitirmiştir. Kapıya kilit vurup topluca Ak Parti'ye katılmalılar. Son olarak bir şey daha ekleyeyim. Erdoğan'ın konuşmasında yer yer milliyetçi vurgular öne çıktı. Buna, DEM Parti'nin kongreye davet edilmeyişini de eklersek, MHP eliyle yürütülen yeni çözüm sürecinden hala korkulduğunu, Ak Parti'nin içine sinmediğini anlamak pekala mümkün.
Bugün, içine bayramı da sığdıracağımız tam dokuz günlük bir tatile çıkıyoruz ülkece. Umarım güzel geçer ve umarım son günlerde artan tansiyon ve tansiyonla birlikte kalp krizi geçiren ekonomi normale döner. Buna çok ihtiyacımız var. Zira maddiyatımız krizlere karşı bağışıklığını o kadar kaybetti k
Stefan Zweıng, "Rahel Tanrı'yla hesaplaşıyor" adlı eserinde, "Haksızlık yapmadan, suç işlemeden, günaha girmeden yaşamak mümkün müdür?" diye sordurur kahramanına. Peki; mümkün müdür gerçekten? Bilmiyorum, fakat bu çerçeveye oturan bir adam tanıyorum ben. Şiire vurgun ve vatanını, milletini de şiir
En son diyeceğimi en başta söyleyerek başlayayım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir dönem daha seçilmek ve Ak Parti'yi de Meclis'te birinci parti yapmak istiyorsa; bu kadar yorucu bir sürece hiç gerek yoktu. Bunu yapacak ve yaparken hukuka ve ekonomiye güveni de artıracak daha kuşatıcı ve meşakkatsiz yol/
Benim, Canevim, Yürek Yongam, Neslihan Azra'm ilkokula başlayınca adeta ben de yeniden okullu olmuştum. Bir gün, kol mesafesinde sıralanmış ve minik adımlarla yürürken, iyi niyetinden zerre şüphe etmediğim bir okul yöneticisi, "Hizayı bozmayın... " diye çocukları ikaz ediyordu ki; usulca yaklaşıp, "
Ak Parti'nin heyecanla beklenen hiçbir şeyin değişmediği o "değişim" kongresinden sonra kurduğum ilk cümle; "Bu yakıcı kabulleniş, sonrası için de bir ipucudur aslında. Buradan bakınca, parti politikalarına dair köklü bir değişimin olmayacağını, bırakın politikaları, parti yönetimi ve beklenen kabin
Adaleti Kaldıran bir partidir AKP.Dolayısıyla işin başında adaletten ayrılanalrın nedametini duydunuz mu.Bugüne kadar milletini daima aldatan bir liderin baş olduğu yerde bu millete zarardan başka beklenti aklı yitirmişlik olur.
Gani salya larını sil
AKP iktidara geldiğinde Matrah arttırımı ,diyerek bu millete nasıl baktığını gösterdi.İmar barışı diyerek para için nasıl dolaplar çevirebileceğini,ölüme mahkum edeceğini de gösterdi.Görmek,anlamak istemeyen yediği kazıklara buz gibi su içsin.Hava müsait buna.
Yani aklın yolu işte herkes koltuk sevdalısı dava hikaye küstürmeye devm dedik Bursa kadrosu seçimden büyük zaferle çıktı bravoo bravoo bravooo REZİLLİK
Koltuk sevdalısı olmayan birini yazarmısın
Zihniyet aynı hiç bir şey değişmedi aynı tas aynı hamam tek çare erken seçim akp siz hayırlı geçim
Erken seçimde PKK ile iş birliğine devam mı
'Bursa,rumuzlu sizin kadar siyonist uşağı ve onun beslediği PKK hayranı dünyda yok.Bop eşbaşkanınız hangi faydayı bu millete sağlamış,yandaş-larına değil vatandaşlarına .
Gani boş yapma CHP bu ülkenin beka sorunudur ve bu soruna destek veren senin gibi vatan düşmanlarıyla oy alan bir parti bu kadar
Muhalefet parti lideri için entrika,iftira kasedi için 'Gençlerimizim kıvrak zeka ürünü,diyenelr ve onu destekleyenelrden özür beklemiyoruz.Herke şanına yakışanı yapar.
Gani sen kuduz aşısı ol
CHP sözcüsü gibi mustafacım
Bunları pazara çıkarsan yedi kişiye pay çıkartırsın
Köşen de CHP kurultayında dönen oyunları da yazsana kalemin yetiyorsa