Hasan Enver Paşa (1857-1929- babası Polonya kökenlidir), Mehmet Ali Paşa’nın kızı Leyla Hanım ile evlenir. Üç kızı ve bir iki oğlu olur. Kızların en büyüğü Celile Hanım, Nazım Hikmet’in; Münevver Hanım ise Oktay Rıfat’ın annesidir.
Aynı zamanda ressam olan Celile Hanım, Osmanlı’nın meşhur valilerinden Nazım Paşa’nın (Alman kökenli Osmanlı paşası) oğlu Hikmet Bey ile evlenir. Bu evlilikten Türk şiirinin önemli isimlerinden Nazım Hikmet dünyaya gelir.
1916 yılında çift şiddetli geçimsizlik yaşar. Sonraki yıllarda aynı zamanda Heybeli Askeri Lisesi’nde (Mekteb-i Fünun-ı Bahriye-i Şahane) Nazım’ın da hocası olan ve ona Nişantaşı’ndaki evinde özel dersler de veren Yahya Kemal Beyatlı ile Celile Hanım arasında bir aşk başlar.
Nazım bundan büyük rahatsızlık duyar ve bir gün evde ders alırken pardesüsünün cebine şu notu bırakılır:
“Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz”
Yine o zaman diliminde Heybeliada’da okul arkadaşı olan Necip Fazıl da Yahya Kemal’in yüzüne yaptığının yanlışlığını haykırır.
Bu büyük aşk fırtınalarla devam ederken, bir gün sona erer. Son görüşmelerinin ardından Heybeliada’dan dönen Celile Hanımı yolcu ederken, arkasından ünlü Sessiz Gemi şiirini yazar.
***
Dün Bursa’nın yakından tanıdığı bir ismi sonsuzluğa yolcu ettik. Makine Mühendisleri Odası eski başkanı ve CHP eski Nilüfer İlçe Başkanı Ahmet Atalay aramızdan ayrıldı. Kendisi uzun yıllar çeşitli sanayi kuruluşlarında üst düzey yöneticilik yapmıştı. Ahmet, Bursa Erkek Lisesi’nden arkadaşımızdı. Aynı zamanda da Bursa izciliğine büyük katkıları olmuştu.
Bundan 6 yıl önce yumuşak doku kanserine yakalanır. Bunu öğrendiği gün oturdu ve bir metin kaleme alır. Bu metni yıllardır tanıdığı meslektaşımız Celil İnce’ye verir. Ve ona “Zamanı gelince gereğini yaparsın” der.
Cuma günü Celil onu hastanede ziyaret eder ve “Celil beni Bursaspor maçına götür” der. Ama bu imkansızdır. Doktoru dışarda son günleri der.
Sonunda dün Ahmet, Sessiz Gemi ile son yolculuğuna gitti. Ardından bıraktığı adeta ölüm ilanı olan Elveda şiiri şöyleydi:
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan…
Benim gemim kalktı; bu yaşam limanından,
Bir sürü dostuma Elveda Diyemeden…
Kim bildi ki meçhula yolculuğun başlangıç zamanını,
Kim bilip vedalaştı ki…
Ama diyeceğim var.
Yaşadıklarım, yaşam ilkelerimle ilgili;
Sıradan dürüst bir yaşama çabaladım.
Ne kadar başarabildim, artık değerlendirme sizlerin…
Hani; birinizi kırdıysam, inanın bilinçli değildir.
Deliydi, deyip geçin…
Hayatta öğretisini aldığım mühendisliği;
Bilim ışığında, kamu çıkarları doğrultusunda,
Emeği en yüce değer görerek,
Gerçekleştirmeye çalıştım.
Kusur ettiysem affola…
Dostlar aşağıda limandan kalkış zamanı ve limanın adresi vardır herhalde…
Hani bir alışkanlıkla sorarlar ya;
Benden yana geçmişteki tüm haklarım helal olsun sizlere…
Sizlerin hakları, sizin kararınız…”
SON SÖZ
Atalay Ailesi’ne; Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’ne ve CHP’ye başsağlığı diliyorum.
----- ----- ------ ------ ------ ------
BEBKA’nın büyük uluslararası başarısı
Mind the Bridge, 2007 yılından bu yana kar amacı gütmeyen bir vakıf olarak faaliyet gösteriyor. Girişimcilik eğitimine tutkuyla bağlı bir grup girişimcinin desteğiyle Marco Marinucci tarafından kuruldu. Amacı sürdürülebilir ve küresel bir girişimcilik ekosistemi oluşturma.
Girişim Ekosistemi Yıldızları Ödülleri 2024(Startup Ecosystem Stars Awards 2024) Paris’te verildi. Uluslararası Ticaret Odası (ICC) ve Mind the Bridge'in işbirliğiyle düzenlenen Startup Ecosystem Stars (SES) Ödülleri'nin dokuzuncusu sırasında, kendi ekosistemlerinde inovasyona yön veren en iyi kuruluşlar Çarşamba günü Paris'te açıklandı.
Toplamda, 2024 yılında dünya çapında 36 ülkeyi temsil eden 35'i Startup Ekosistem Yıldızları ve 29'u Yükselen Yıldızlar olmak üzere 64 kuruluş ödüle layık bulundu.
Evet, bu 64 kuruluş arasında Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) da, Startup Ecosystem Stars 2024 Ödül Töreni’nde inovasyon ekosistemine yaptığı katkılarla ödüle layık görüldü.
BEBKA, bundan yaklaşık 4 yıl önce de ekonomik simbiyoza yönelik projeleri desteklemesiyle bir uluslararası ödül daha almıştı. Böylece BEBKA, Türkiye’nin inovasyon ve girişimcilik potansiyelini uluslararası arenada tanıtan çalışmalarıyla bu prestijli ödüle layık görüldü. Bu hem bölgesel hem de ulusal düzeyde girişimcilik ekosistemini geliştirme çabalarının önemini bir kez daha gözler önüne koydu.
Laf aramızda BEBKA bu ödülü tasarruf tedbirleri yüzünden gidip, alamadı. Buna da çok üzüldüm. BEBKA’yı kutluyorum.