Teşekkürler Ömer Kızıl ve Uludağ İçecek

“Murat ağabey merhaba. Biz İzmir’den Medical Point Hastaneleri Spor Ekibi olarak Bursa’ya 7. Uludağ İçecek Ultra Trail’e katılmak için geldik. Şimdi de dönüyoruz. Sizlere uğrayamadık. Kusuruma bakma ekip olarak buradaydık. Ağabeylik bendeydi.

Senden bir rica var. Biz harika bir yarışma geçirdik. Yaklaşık 10 yıldır Türkiye’nin her yerindeki bu tür yarışmalara katılıyorum. Benden daha uzun süredir bu konunun içinde olan arkadaşlarımız da var ekibimizde. Hepimizin ortak görüşü şu.

‘Biz hayatımız boyunca parkurundan, karşılanmasına; sağlık hizmetinden ikramına; etkinliklerinden, organizasyonunun her aşamasına kadar böyle bir mükemmel yarışa tanık olmadık. Ağabeyciğim ormanda koşuyorsun bir bakıyorsun bir ağacın altına bir klasik müzik sanatçısı seni keman çalarak uğurluyor. Olacak şey değil.’

Ağabeyciğim siz mutlaka bu Uludağ İçecek’in sahiplerini tanırsınız. Benim ve arkadaşlarım adına onlara bir teşekkür mesajımızı iletirseniz sevinirim. Füsun ablama selamlar.”

Yukarıdaki satırlar bana pazar günü eşimin yeğeni tarafından edilen bir telefonda anlattıklarının özeti. O mesajı olduğu gibi sizlere ilettim.

***

Bir olay veya bir kişinin ne şekilde algılandığının önemi kadar kentlerin ve ülkelerin pozitif yönde algılanması da çok önemlidir.

New York kenti uzun yıllar boyunca “Suçun başkenti” olarak algılandı ve tanındı. 'Kırık Cam Teorisi' ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alarak geliştirildi. Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model Oldsmobile bıraktı. Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı. Ve olup bitenleri gizli kamerayla izler.

Yoksul Bronx'taki otomobil üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı. Palo Alto’da ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı. Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi 'sağ kalan' otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdı. Daha ilk darbe indirilmişti ki çevredeki insanlar (zengin beyazlar) da olaya dahil oldu.

Bunun üzerine New York Belediye Başkanı Guiliani, Zimbardo ile birlikte çalıştı ve New York’un “suçun başkenti” algısını değiştirdiler. Bakın Guiliani olayı nasıl anlatmıştı:

"Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırık olsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim.

Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım."

Hollanda ve Amsterdam’da uyuşturucu ve Red Sokağı (dünyada fahişelerin yasal olarak çalışmasına ve örgütlenmesine izin verilen ilk bölgelerden biridir) ile anıldı. Sırf bu olumsuz algı gerekçesiyle 2019 yılında Hollanda aldığı karar ile ülkenin batı kıyısını ifade eden 'Holland' ismi yerine resmi olarak ülkenin tamamını ifade eden 'Netherlands' ismini kullanacağını açıkladı.

ALGI, BURSA VE ULUDAĞ İÇECEK

Bildiğiniz gibi algı, beş duyu organı tarafından kavranabilen gerçeklerin zihinde bir biçimde bir süzgeçten geçirilerek idrak edilmesi ve yorumlanması demektir.

Dolayısıyla Bursa ile ilgili olarak bu kente gelen geçici ve kalıcı insanlar üzerinde bırakılacak algı önem taşır. Bu kent üzerinde dışardan bu kente gelen insanların algılarını etkileyebilecek onlarca faktör vardır. Birçok faktör bu algının pozitif ya da negatif bağlamda oluşumuna etki eder. Dolayısıyla bu olumlu veya olumsuz algılar da Bursa’nın marka değerine olumlu veya olumsuz katkı koyar.

SON SÖZ

Bu nokta çok geniş bir arazi ve zorlu parkurlarda 160’sı yabancı(geçen yıl 35’ti) 2 bin 650 sporcunun katıldığı devasa bir etkinlikte, organizasyona katılanların hepsini memnun etmek nerede ise olanaksızdır. Böyle zorlu bir organizasyonda, böyle olumlu bir algı yaratmak çok önemlidir.

Bu noktada bundan 7 yıl önce Uludağ Premium Ultra Trail’i hayal edip, süreçte hayata geçiren ve bu yıl başarılı bir şekilde 7.cisini gerçekleştiren Ömer Kızıl ve Uludağ İçecek’i gönülden kutluyorum.

Burada bu vizyona sahip olup, onu hayata geçirebilecek koşulları yaratıp, finalde hayata geçirmek çok değerlidir. Yine burada o vizyon çerçevesinde ona inanıp, etkinliğe destek veren, sponsor olan ve kamusal alanda üstüne düşenleri yapan, ayrıca ismini bilmediğimiz yüzlerce gönüllü ve profesyonelin de yer aldığı bu devasa organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

***

Bu kadar büyük fiziksel, zihinsel, ekonomik eforun sonunda herhalde en büyük mükafat herhalde yeğenimizin şu son sözleri:

“Biz hayatımız boyunca parkurundan, karşılanmasına; sağlık hizmetinden ikramına; etkinliklerinden, organizasyonunun her aşamasına kadar böyle bir mükemmel yarışa tanık olmadık. Ağabeyciğim ormanda koşuyorsun bir bakıyorsun bir ağacın altına bir klasik müzik sanatçısı seni keman çalarak uğurluyor. Olacak şey değil.”