Hava Durumu

Kara tren, hızlı tren ve uzlaşma

Yazının Giriş Tarihi: 23.09.2024 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.09.2024 08:04

1990’lı yıllarda Özhan Eren, Kara Tren diye bir şiir yazar. Ardından Yavuz Bingöl bunu seslendirince hepimiz kara treni öğreniriz. Sözler şöyledir:

“Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez”

Meslektaşımız Ahmet Emin Yılmaz 1992 yılında köşesinde “Ayazma-Bursa Osmaneli” hattı ile Bursa’ya tren geleceğini duyurur. Dönemin Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu’dur.

Ve DYP iktidarı döneminde TBMM Ulaştırma Alt Komisyonu Başkanlığı’nı da Bursa milletvekili olan İnegöllü rahmetli Kadri Güçlü yapmaktadır.

Sonrasında Mehmet Köstepen, Ali Şevki Erek, Oğuz Tezmen, Ömer Barutçu, Necdet Menzir, Arif Ahmet Denizolgun, Hasan Basri Aktan, Enis Öksüz, Oktay Vural, Naci Kınacıoğlu, bakanlık yapar.

AK Parti döneminde ise Binali Yıldırım, İsmet Yılmaz, Binali Yıldırım, Habip Soluk, Binali Yıldırım, Lütfi Elvan, Feridun Bilgin, Binali Yıldırım, Ahmet Arslan, Mehmet Cahit Turhan, Adil Karaismailoğlu, Abdülkadir Uraloğlu, Ulaştırma Bakanlığı yapar.

(Eskiden seçim dönemlerinde bu bakanlığa bürokrat atanırdı. Bu isimlerden birkaçı bürokrattır.)

2012 yılında yine tren muhabbetimiz başlar. Bizler de yazarız. Ahmet Emin de yazar. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, dönemin bakanlarından Faruk Çelik ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın katılımı ile “Osmaneli-Bursa-Bandırma” hızlı tren hattının temeli atılır. Rahmetli Kemal Demirel de oraya davet edilir. İzleriz.

Dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, şöyle der:

''Bursa'nın ufak tefek taşlarını derledik, toparladık, hızlı tren yolunun altına, bölünmüş yolun altına, oto yolun altına döşedik. Yolunuzu da açtık bahtınızı da açtık. Hayırlı uğurlu olsun.

Hani inşaatlarda tabelalar olur; 'İnşaat dolayısıyla verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz' diye. Biz de artık tabelalara yazacağız; 'memleket için yaptığımız yollardan, çalışmalardan dolayı muhalefete verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür diliyoruz' diye''

O temel atmada 2017’de trenin çalışacağı söylenir.

Hatta o temel atmada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Necip Fazıl Kısakürek'in, ''İstasyon'' şiirini okur.

“Burda gelir insana,
Boş günlerin usancı.
Çalar birden kampana,
Ölüm çanından acı.
***
Sonra bir düdük öter,
Kesik çığlıklarla der:
Burdan bildik gidenler,
Yarın döner yabancı...”

Aradan 12 yıl geçer. Kara tren yerine hızlı tren deriz ama Bingöl’ün şarkısındaki gibi “Kara tren gecikir belki hiç gelmez” durumları hala devam eder. Ve de Kısakürek’in dediği gibi “Burdan bildik gidenler, Yarın döner yabancı” olur.

İlk dile getirildiğinden bu yana 36 yıl geçmiştir. AK Parti döneminde temelinin atılmasından bu yana da 12 yıl geçmiştir. Tam 9 genel seçim yaşanmıştır. Temel atılışından bu yana 8 bakan değişmiş, 5 genel seçim yaşanmıştır. Tam 5 iktidar partisi il başkanı değişmiştir. Eğer alınan dış kredi olmasaydı belki ortada hiçbir şey de olmayacaktı.

BAKAN URALOĞLU BURSA’DAYDI

Cumartesi günü Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bursa’ya geldi. Hem İznik Çevre Yolu’nun açılışını yaptı. Hem de hızlı tren ve Şehir Hastanesi metro hattının şantiyelerini gezdi. Oradaki çalışmalarla ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu.

SON SÖZ
Buradan Bakan Uraloğlu’na mesajım var. Sayın Bakan hiç uğraşmayın bu hızlı tren ve şehir hastanesi metro hattı bitmez. Çünkü bu işin sahibi yoktur. Bu işin sahibi olması gereken iktidar ve muhalefet il başkanları, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin umurunda değildir, ne hızlı tren ne de şehir hastanesi metro hattı.

Onlar büyük işler peşindedir(!). Eğer bir kent kendi sorununu iktidarı, muhalefeti o konuda uzlaşarak sahiplenmezse hiç kimse onun sorununa sahip çıkmaz.

Rahmetli Kemal Demirel tüm siyasi hayatı boyunca ülke genelinde Bursa’ya tren gelmesi için yürüdü, çırpındı ve toplantılar yaptı.

Sonuçta ne oldu? Koca bir sıfır.

Bursa’nın çok uzun yıllar milletvekilleri vardı. Onlar Bursa için uğraşırlardı.

Kutuplaşan, ötekileştirilen toplumda, ülkelerde uzlaşı kültürü yoktur. Uzlaşı kültürünün olmadığı toplumlar yerinde saymaya devam eder.

İnsanlar, sosyal bir varlık olarak bir arada yaşamak, iletişim kurmak ve hayatı paylaşmak zorundadır. Ortak yaşamın bir sonucu olarak insanlar arasında, kimi zaman anlaşma, kimi zaman da anlaşmazlıklar söz konusu olabilir. Toplumlarda yaşanan veya yaşanması muhtemel anlaşmazlık ve çatışmalar yerine, bir davranış kalıbı olarak anlaşma ve uzlaşma kültürünün tüm toplumda zemin bulması çok önemlidir. Bu adeta tıptaki önleyici sağlık etkinliklerine benzer. Önleyici anlaşma eğilimi ve uzlaşma kültürü topluma hâkim kılınmadığı sürece çatışma, kutuplaşma ve ötekileştirme hep var olacaktır.

Ve sonuç olarak bu iklim hiçbir zaman topluma bir şey kazandırmayacaktır. Sadece “her ne pahasına olursa olsun” düşüncesine sahip iktidar ve muhalefet kazanacak ve mevcut koltuklarını korumaya çalışacaklardır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.