Ergun Kağıtçıbaşı’nın ardından

Bayram öncesi ve sırasında Bursa’da vefatlar oldu. BTSO’nun eski genel sekreteri ve Bursa Çimento eski Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Kağıtçıbaşı’nı; Prestige Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Yaşar’ı ve Alsan Alimünyum sahibi İlhan Yeşilova’yı kaybettik.

Öncelikle Bursa iş dünyasına ve ailelerine başsağlığı diliyorum.

Bu arada Bursa’ya büyük katkıları olan Bursa OSB’nin kuruluş sürecinde önemli roller oynayan, TOFAŞ’ın Bursa’ya gelmesinde rolü olan Ergun Kağıtçıbaşı’nın ağzından gerek anılarını anlattığı kitabından gerekse bizzat kendi ağzından dinlediğim bölümleri sizlerle paylaşmak isterim.

Bilindiği gibi DOSAB’ın olduğu yerde daha DOSAB kurulmazdan önce kurulan ilk fabrika TOFAŞ’tır. Bunun kuruluş süreci başlı başına bir öyküdür.

Ergun Kağıtçıbaşı, Bursa’nın bu işe uygunluğu ile ilgili bir rapor hazırlar. Bu raporu Koç’a ve İtalyanlar’a sunar. TOFAŞ’ın o dönemdeki Genel Müdürü Enrico Martinotti’ye de ulaştırır. Martinotti rapordan etkilenir ve yanına şirketin mimarı Dr. Vasone’yi alıp, BTSO’ya gelir. Alternatif arazileri gezerler. Yalova Yolu üzerinde Demirtaş’taki arazileri beğenilir. Arazi düzdür ve su da vardı. Yer konusu belirlendikten sonra büyük ve sıkıntılı bir işe gelinir. Toplam 600 bin metrekarelik bir arsa köylülerden toplanacaktır. Vehbi Koç, Ergun Kağıtçıbaşı’na vekaletname verir. İş Bankası’na Ergun Bey adına bir hesap açtırır ve 7.5 milyon lira yatırır. Sonrasını rahmetli Ergun Kağıtbaşı’ndan dinleyelim:

“Önce fabrikanın olacağı alana bir karargah kurduk. Odanın avukatı Emin Üreten ile birlikte köylüleri tek tek ikna etmeye başladık. Kimi tarla sahiplerinin nüfus cüzdanları bile yoktu. Kimi mirasçılar resmi nikahları olmadıkları için bunu kanıtlayamıyorlardı. Yüzlerce kişiyi notere ve resmi dairelere taşıdık. Gece gündüz büyük bir performans sergiledik. Bu çalışmalar kentte büyük bir heyecan yaratmıştı. Herkes TOFAŞ’ın bir an önce Bursa’ya gelmesini bekliyordu. Su sondajları konusunda dönemin DSİ Müdürü Selahattin Saygı büyük destek verdi. Tam 264 tapu topladık. Daha sonra arazi alımları ile rapor vermek üzere Koç Holding’e gittim. Beni Otomotiv Grubu Başkanı Bernar Nahum karşıladı. Çabalarımdan dolayı çok teşekkür etti. Ve bir şişe Dimple marka viski hediye etti. O şişeyi hala saklıyorum, içmedim. Bu arada evde otururken telefon çaldı. Çelik Palas’tan Vehbi Koç arıyordu. ‘Evlat gel sana portakal suyu ısmarlayayım’ diyerek beni çağırdı. Sonra arsayı görmek istedi. Lacivert Ford’u hazırlandı ve arsaya gittik. Yeri çok beğendi ve teşekkür etti. Bu arada bana iş teklif etti ve bende kibar bir dille geri çevirdim.”

O günden bugüne bu arazi üzerine kurulan TOFAŞ fabrikasında onbirlerce kişi ekmek yedi, yine binlerce tedarikçi için iş kaynağı oldu. Buna vesile olan önemli isim Ergun Kağıtçıbaşı’nı bir kez daha rahmetle anıyorum. Ayrıca kendisi Bursa belleğine sayısız eser bıraktı. Işıklarda uyusun.

----- ----- ----- ----- -----

A’dan Z’ye portreler

Bugün Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde bir resim sergisi açılıyor. Bu sergi Bursa Güzel Sanatlar Birliği Derneği kurucu üyesi ve halen Bursa Güzel Sanatlar Birliği Derneği Başkanı Ayfer Demircioğlu ve Zeliha Sezgin’in sergisi.

Sanatçıların S’dan Z’ye Portreler Sergisi, 9 Nisan’a kadar açık kalacak.

Sanatçı Zeliha Sezgin 1958’de Bozüyük'te doğdu. Bursa Kız Lisesi ve Bursa Tıp Fakültesi mezunu. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı. Çeşitli hocalardan eğitim aldı. Resim ve seramik çalışıyor. Eserleri 10’a yakın sergide yer aldı.

Bursa Güzel Sanatlar Birliği Derneği Başkanı Ayfer Demircioğlu ise Bursa’da resim sanatına emek veren önemli isimlerden. Sanatçı 40’ı aşkın kişisel sergi açtı ve birçok karma sergide eserleri sergilendi.

Ayfer Demircioğlu sergide 60’a yakın eserin yer aldığını belirterek şunları söylüyor:

“Şu an dünya genelinde ve özellikle ülkemizde sosyal, politik ve ekonomik belirsizlikler, insan psikolojisi üzerindeki baskılar, bireyin kendini toplum içinde nasıl konumlandırdığı gibi konular ilham kaynağım haline geldi. Eserlerimde bu temaların etkisini hissediyorum.

Portre yalnızlığı, güvensizliği ama aynı zamanda dayanıklılığı da anlatıyor. Figür, yaşanan zorluklara rağmen ayakta, sorgulayan, bakan ve var olmaya devam eden bir ruh hali içinde.”

Ayfer Demircioğlu ve Zeliha Sezgin’i kutluyorum.