Bir önceki kaos kumpas yazımızda ağırlıklı olarak Alevi-Sünni hassasiyeti üzerine durmuş, içeride ve dışarıda Türkiye düşmanlarının bu konuyu kaşıyabileceğini söylemiştik. Bursa’da bir öğretmen hanım, aleviler için haddi aşan, ayrıca edep dışı (şikâyet eden hukukçulara göre nefret) söyleminde bulunmuş, nefret suçu işlemiştir. Gerçi Bursa valiliği idari olarak kanunun verdiği yetkileri kullanmış gerekli müdahaleyi ve cezalandırmayı yapmıştır. Öğretmenin memuriyetten atılması ise yargı kararına bağlıdır zaten bildiğim kadarıyla Baro işe müdahilmiş. Konuya dönersek maalesef bu ve bu tip hareketler korktuğumuz ve dikkat çektiğimiz Türkiye’nin kırmızı noktalarıdır.
Bursa’da yaşanan ikinci bir olay, Valinin ve Milli eğitim müdürünün il dışında olduğu bir günde LGBT ile ilgili bir yazı Vali vekili ve Milli Eğitim Müdür vekili tarafından onanmış. Nereden bakarsanız bakın bu olay bir kumpastır. Bula bula iki kurumda da vekillerin olduğu günü mü buldunuz. Bursa valimiz bu işe de süratle müdahale etmiş, yasal çizgide yetkilerini kullanmış ve yapılması gerekeni yapmıştır.
Bunları neden yazıyorum? En geç 2023 Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimi var. ABD öncülüğünde batı bloğu için bu seçimin sonucu çok önemli. Biz Cumhuriyetin 100 yılına düştüğümüz yerden kalkarak girmek peşindeyiz, onlar ise yörüngelerinde bir Türkiye istiyorlar. Bu nedenle Erdoğan’ı istemiyorlar. Şunu da net söyleyeyim ki bu Erdoğan meselesi değil, ülke meselesidir. Aynı dik duruşu Kılıçdaroğlu veya Akşener yapsın onları da istemezler, Millet olarak yarın yanmamak için, yine millet olarak bizi kamplaştıracak bu tip olaylara karşı hazırlıklı ve dikkatli olmalıyız. Çünkü “Sü (asker) uyur düşman uyumaz”
Görünüşte tesadüf gibi görünenler gerçekten tesadüf mü?
İBB başkanı 2019 yılında hâkimlere hakaret etmiş. Yerel mahkeme de durdu durdu “seçimden önce son çıkış” dercesine kararını verdi. Üstelik siyasi yasak getirerek kararını verdi. Bu karara hiçbir Cumhur ittifakı taraftarı sevinmezken, Sanık ve ablası bir kuçaklaştı bir kucaklaştı ki; sorma gitsin. (bu sevinci görenler altılı masa aday çıkarmada kabız olunca mahkeme kararının sancısıyla aday çıktı diyecekler) Gerçi yargılamaya konu “hakaret sözü” için hukukçular: “Ceza hukuku açısından ifade kesin olarak suçtur. Yerleşmiş Yargıtay kararları bu yöndedir.” Diyorlar. Ama bu kararın istinaf süreci var, bu kararın Yargıtay süreci var, var da var.
Peki, niçin sevindiler? Anlaşılan batıl inançları var. Hani “Tepelerine kuş pisleyince, talih kuşu deyip ağızları kulaklarında sevinçle Milli Piyango bileti almaya koşanlar var ya” bunlarda o misal. İP’li abla ve CHP’li birader akıllarınca olaydan mağduriyet devşirip Erdoğan vari bir başarı hikâyesi çıkarmaya çalışıyorlar. Baksanıza altılının Maralı’na ikide bir, Erdoğan’nın okuduğu şiir deyip benzetme yapıyor, insanı “Iyyy” dedirten ucuz mu ucuz, gayri ciddi saçma sapan laflar ediyor. Haddini aşıp “mahkemeye talimat verildiğini” ima eden laflar. Ayrıca “Erdoğan’ı yanına ahmakları topladı” cümlesi ile terbiye sınırlarını aşarak ağzını da bozuyor. (Akşener 21.12.2022 İP Grup toplantısı)
Konuyu saptırmadan devam edersek mahkemenin kararının bu günlere denk gelmesi birçok kişi için düşündürücü olmuştur. Niçin derseniz?
Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker yazmış
CHP’li Barış Yarkadaş’tan öğrendik ki son aylarda puan kaybeden Ekrem Bey yakın çevresine “Aralık ayında ibre bana dönecek” demekteymiş Ayın tam ortasında, tam dediği gibi bir hareket gördük. Vay ibre vay! (M.Şeker 20.12.2022 Y.Şafak)
Barış Yarkadaş, İBB başkanının bu sözü mahkemeden 15 gün önce söylediğini de vurguluyor. (Gerçekten “ne ibreymiş be” görünüşe göre döndü, Bay Kemal kaleyi bıraktı Alamanyalara gitti ve golü yedi, bu golü nasıl çıkarır bilmem) VAR’a git VAR’a (video hakem sistemi) belki golü iptal ettirip, Meral’e de sarı kart verdirisin
Dijital alan, Sosyal medya 2023’te ABD ve destek verdiklerinin nükleer silahıdır ABD’de Trump bu güne kadar seçilen başkanlardan daha çok oy almasına rağmen; Biden karşısında kaybetti. Kaybetmesinde en büyük etken, Biden’e sağlanan sosyal medya desteğidir. Trump’un hesapları yeri geldi kısıtlandı, engellendi. Biden’e ise ulaşamadığı alanlara, yaş kuşağına erişmesi (İnstagram sayesinde) sağlandı. Bilindiği gibi bu mecraların kontrolü şirket sahiplerinin ellerindedir. Hak hukuk adalet aramak beyhudedir. Sizin paylaştığınız bir bilgiyi diyelim ki 5 bin kişiye ulaştırıyor. Rakibinizin paylaşımını ise 5 milyon kişiye ulaştırır. Bu söylediğim bir varsayım değil, bizzat şahit olduğumuz olaylardır. (Twitteri satın alan Elon Musk açıkladı. Pentagon istemiş, Twitter PKK-YPG hesaplarına mavi tik vererek kuma sağlamış) Bu nedenle sosyal medyada dolaştırılan hiçbir bilgi sizi aldatmasın. Mutlaka çok iyi araştırın. Bakınız Deepfake (derin sahte) denen bir teknoloji var. (herhangi bir kişiyi aslında bulunmadığı video ya da fotoğraflara ekler, konuşmasından bir cümle alıp o sesi istediği kadar konuşturur.) Size kendi sesinizi dinletir şaşırır kalırsınız.
Günlük hayatta kullandığımız Google, Youtube, Facebook, Twitter, Whatsap TikTok, İnstagram vb. medya araçları bedava hizmet veriyor. Sonradan öğreniyoruz ki; falan şirket toplumun eğilimlerini analiz ediyor. (Ne yer ne içer, neye kızar neye sevinir, neye hayır neye evet der, gibi soru cevaplarını analiz ve rapor ediyor) Bir başka kuruluş ise; istihbarat örgütlerine bilgi topluyor. Bu bilgiler ve analizler ışığında o ülkede sokak hareketlerinden tutunda, seçim sandık hareketlerine kadar her türlü yönlendirme yapılıyor.
Mesela change.org adlı platform Amerikan Savunma bakanlığına istihbarat sağlar. Ülkelerin, grupların duygu haritalarını ABD istihbaratına sunar.
Sonrasında da ABD gizli servisleri “soğan patates” üzerinden Türkiye’ye operasyon çeker.
Sosyal medya mecralarının sahibi ABD’de kendilerine ait olmayan TikTok’un yasaklanması tartışılıyor. ABD güvenlik kuruluşlarına göre de “TikTok” “ulusal güvenlik” için ciddi bir tehdit “TikTok”un yasaklanmasını isteyenler Amerikalı kullanıcılara ait verilerin Çin hükümetince ABD’ye karşı kullanılacağını savunuyorlar. 100 milyondan fazla Amerikalı “TikTok” kullanıcısı. Keza Amerikan gençliğinin üçte ikisi “TikTok” kullanıyor. “TikTok”un ABD seçimlerini manipüle etmek için kullanılacağını da ileri sürüyorlar. Cumhuriyetçi Senatör Josh Hawley ise “TikTok”un Çin Komünist Partisi tarafından ABD’ye sızdırdığı bir “Truva Atı” olduğunu savunuyor.
Yukarıdaki bilgiler ışığında Israr ederek söylüyorum ki Sosyal Medya Manipülasyon merkezidir. Aklınıza gelmesi imkânsız yalanları yayarlar. Sakın kanmayın. Sakın İnanmayın..