7,7 ve 7,6

Tarihin bilinen en büyük deprem felaketlerinden birini yaşıyoruz. Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla birbirinden bağımsız iki depremle teknik uzmanların ifadesine göre Türkiye 3 metre hareket etti. Artçılarda 6.5 ve 6.6 büyüklüğünde. Türkiye 1939 yılında 7,9 Erzincan Depremini yaşamıştı ama o deprem Erzincan yakın birkaç il ile sınırlıydı. O depremde 32.962 kişi hayatını kaybetmiş, 116.720 bina yıkılmıştı. Erzincan şehir nüfusu 20 binden 12 bine düşmüştü.

Kahramanmaraş, Diyarbakır, Kilis, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerimiz depremde büyük hasar gördü. Bu illerde toplam 13 milyon beş yüz bin insanımız yaşıyor. Bu rakam ne ifade ediyor? Ege’de ABD ve Fransa kışkırtmasıyla bize kafa tutan Yunanistan’ın 2022 nüfusu yaklaşık 10,5 milyon olduğuna göre Yunanistan nüfusundan 3 milyon daha fazla bir nüfustur. Görüldüğü gibi 85 milyon nüfusun 13,5 milyonu depremden etkilenmiştir. Yaklaşık 6 kişiden bir kişi depremzededir. Kaybettiğimiz canlarımız on binlerle ifade edilebilir ancak. Çok büyük bir felaketle karşı karşıyayız. OHAL’i bırakın seferberlik ilan edilebilecek bir durum bu. Bölge dışında felaketin boyutunun kavrandığından emin değilim.

Böyle bir felakete dünyanın hiçbir devleti yüzde 100 hazır vaziyette tedbirli olamaz. ABD’de her yıl kasırgalar olur. Üstelik kasırga deprem gibi ani bir olay değil. Günler öncesinden şu hıza ulaştı, yaklaşık şu saatlerde şuralardan geçecek diye haber verilir tedbirler alınır ama yine de her kasırga ABD’de can ve mal kaybına sebep olur

Deprem konusunda dünyada en tecrübeli ülke Japonya’dır. 12 sene önce denizin yaklaşık 25 km altında meydana gelen Tohoku depremi ve tsunamisini hatırlayın. 11 Mart 2011’de, Depremin büyüklüğü en son Japonya tarafında 9,0 olarak revize edilmiştir. O deprem sonucu doğan tsunami sonucu 37,9 metreye varan dalgalar olmuş, 16.000 kişi hayatını kaybetmiş, kara ve demiryolları tahrip olmuş, barajlar yıkılmış, yangınlar çıkmış, enerji hatları tahrip olmuş, bölgenin neredeyse tamamını su basmıştı. Halen üç bini aşkın kişinin akıbeti bilinmiyor.

Türkiye doğal felaketlere karşı eskiye nispetle kıyas edilemeyecek derecede hazırlıklıdır ama bu tip felaketlere biz değil bütün insanlık çaresizdir.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın, “Olağanüstü bir durum yaşanıyor. Tüm yeryüzünde böyle bir deprem görülmedi” dedi. (.Nedret Ersanel Y.Şafak)

Depremin yıkıcılığı, dünyada örneği olmayan iki bağımsız depremin yere çok 7 km altında ve birbirini tetikleyen peş peşe depremler olması büyük felakete yol açmıştır..

Üstelik kış şartlarında herkesin evinde uyuduğu bir saatte ülkeyi yakalamıştır.

AFAD yetkililerinin yaptığı açıklamada 11.302 yıkılan bina ihbarı geldiğini ama bu rakamın içinden şu ana kadar 5.775 binanın yıkıldığının teyidi yapılabilmiştir.

Deprem aynı şekilde Suriye’yi de vurdu. Orada da can kayıpları ve yıkılan binalar var.

Suriye demişken ABD başkanı Biden Başkan Erdoğan’ı arayıp başsağlığı diledi ve yardım ekiplerini yönlendirdiğini söyledi ama Suriye’de “Made in USA” PKK’nın, Suriye’deki uzantısı YPG’li teröristler Depremi fırsat bilip Tel Rıfat’tan, Öncüpınar Hudut Karakolu’na roketatarla saldırdılar.

Türkiye’ye saldıranlar sadece onlar mı? Şerefsizin biri kalkmış 'bırakın kurtarmayın burası Ak Parti'nin oy deposu' diyor. Bir diğeri ise 'siyasal İslam' diyor.

Kayseri Melikgazi belediyesi deprem bölgesine 1mazot tankeri, 2 kamyonet

1 adet vinç, 4 adet iş makinası, 4 adet TIR, 2 adet 4x4 kar küreme aracı, 1 seyyar WC, 1 oksijen kaynağı, 1 Jeneratör, 1 seyyar mescit ve depremzede vatandaşlar için temel ihtiyaç maddeleri göndermiş ama daha çok Ekşi Sözlük öncülüğünde sosyal medyada seyyar mescit depremi yaşandı. Devlet ne ile uğraşıyor bunlar neyin peşinde. Biri de enkaz altından çıkarken“bana başörtü verin” diyen kadını eleştirir.

Türkiye 17 Ağustos1999 Gölcük depremini yaşadı. Deprem gece 03'02’de olmuş Başbakan Ecevit’in sabah 05’te haberi olmuştu. Mehmet Ali Birand 32.gün programında şöyle anlatır.  “Başbakan depremi çok geç öğrenmişti. Nedeni de yardımcıları başbakanı uyandırmaya kıyamamışlardı. Ama her şey çökmüştü. İletişim, karayolları, demiryolları, yani bölgenin altyapısı resmen çökmüştü. Ülkenin başkentinin Marmara Bölgesi ile bağlantısı kesilmişti. Ankara karanlıkta kalmıştı.” İstanbul’daki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile ancak saat 7,30’da temas kurulabilmişti Ecevit kameralar karşısına geçtiğinde : ”telefon yok, yetkililere ulaşamıyoruz, felaketin boyutunu bilmiyoruz” demişti.

O dönem iş askere kalmıştı. Bu gün Ordu nerede diye konuşanlar eski alışkanlıklarını devam ettiriyorlar. Bu günkü Türkiye o Türkiye değil, Bugünkü ordu da deprem de ve siyasete müdahalede alıştığınız ordu değil. Ordumuz ABD ve Rusya'nın bulunduğu bölgede Suriye'ye girip üç ayrı askeri harekât yapabilen bir ordudur. Ayrıca depreme müdahale için eldeki imkânlar çok genişletildi. Buna rağmen ordu nerede diyenlere:

Milli Savunma Bakanlığı, Afet Acil Durum Kriz Merkezi oluşturmuş AFAD’la irtibat halindeydi. Bakan Hulusi Akar, Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları ile birlikte bölgeye gitmek için hemen harekete geçtiler. MSB 2 adet ambulans uçağı Sağlık Bakanlığı'na tahsis etti. MSB sivil ve askeri personeli, kan bağışına başladı. Malatya 2. Ordu Komutanlığı askeri personeli, seyyar mutfak kurarak halka yemek dağıttı. Yaralıları Ankara ve İstanbul hastanelerine askeri uçaklar taşıyor. Gemiler, fırkateynler, korvetler deprem için görevlendirildi. Mehmetçik enkazdan depremzede çıkarıyor. Bu arada enkazdan siyasi Rant çıkarmaya çalışanlar var. CB Erdoğan’ın haysiyetsiz namussuz kişiler dediklerinin içinde siyasilerde var. Allah ıslah etsin.

DEPREMİ ABD HAARP GEMİSİ Mİ YAPTI?

Sosyal medyada böyle bir zırva dolaşıyor. Uzmanlar buna saçmalık diyor ama Komplo teorisi hastası hastalıklı kişiler videolar üretip sosyal medyaya atıyorlar. Denk geldiğime cevap verdim ama başa çıkmak mümkün değil. Her şeyden önce ABD’nin bir gemi ile Türkiye’de on ili yerle bir edecek gücü varsa; dükkânı kapatıp teslim olmak lazım. Dükkânı kapatmıyorsak gemi hâlâ Türkiye’de gidip en azından sapanla olsa bile taşlayalım. Devletin güvenlik birimleri, istihbarat birimleri uyudu da bu aklı evveller mi uyanık? Bu tip videolar her şeyden önce kendi insanımızı korkutmaya yarar. Ayrıca ABD için keyif verici içeriklerdir. Tek kurşun atmadan ülkeleri teslim alır. Kim bilir bu hastalıklı kişileri bu videoları yapmaya ABD veya kullandığı kişiler mi yönlendiriyor. Sakın ola bu safsataları ve paylaşım yapanları ciddiye almayın. Enerjinizi boşa harcamış olursunuz.