Vazgeçemeyeceğimiz akıllı bağımlılığa dikkat!

Cep telefonsuz bir hayat düşünebiliyor musunuz?
Eminim "düşünemiyorum" diyenleriniz çoğunluktadır.
Cep telefonu hayatımıza bir girdi pir girdi.
Sokakta yürürken elindeki telefona bakan ve bir şeyler yazmaya çalışan pek çok kişiyi görmek mümkün.
Karşı karşıya, yan yana oturan arkadaşların, sevgililerin, eşlerin hiç konuşmadan ellerindeki cep telefonlarıyla meşgul olmaları da artık olağan bir durum haline geldi.
Bunlara sebep dünyada hızla gelişim gösteren teknolojiyle birlikte akıllı telefon kullanımının ülkemizde yaygınlaşmasıdır.
Akıllı cep telefonları günlük hayatımızda işimize yaramasına karşın birtakım problemleri de beraberinde getirmektedir.

Bunun farkına, halkın yoğun olduğu toplu taşıma araçlarında, parklarda, caddede yürürken kimi telefonla görüşüyor, kime mesaj yazıyor, kimi internete giriyor, kiminin de müzik dinlediğini görerek varabilirsiniz.
Yatarken dahi başucumuzdan ayırmadığımız gibi hayatımızın vazgeçilemez bir parçası haline getirdiğimiz akıllı telefon kullanıcı sayısının ülkemizde 50 milyonun üzerinde olması bu işin pazarının da ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, gençler arasında ihtiyaç olmaktan daha çok amacının dışında kullanımının bağımlılık dolayısıyla da hastalık boyutuna gelebileceğini belirtiyorlar.
Bir kısım kişi cep telefonu kullanımını ihtiyaçları doğrultusunda sınırlayabilirken maalesef gençlerin çoğu telefon kullanımını sınırlayıp kontrol edemiyor.
Telefondan uzaklaştığında kendini rahatsız, eksik, tedirgin hissediyor.
Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığı kadar üzerindeki kontrolün kaybolup ölçüsüz kullanılması halinde fiziksel ve psikolojik ciddi zararlara yol açabildiği unutulmamalıdır.

Kentsel dönüşümde asbest tehlikesi

Hiç şüphe yok ki, şu sıralar büyülü kelime, 'kentsel dönüşüm'dür.
Eski binalar yıkılıp can ve mal güvenliği ön planda tutulan sağlıklı yapıların inşa edilmesidir kentsel dönüşüm.
Bunu yaparken önemli bir ayrıntının farkında değiliz.
Bursa Tabip Odası, bu konuya değinerek eski binaların yıkımında ortaya çıkan asbestli atıkların önemine dikkati çekiyor.
Yıkım öncesi asbest düzeyiyle ilgili ölçümler yapılması gerektiği, yıkım sırasında etrafa toz yayılımının azalması için su tutulması asbestin çevreye yayılmasını da engellediği, ayrıca asbestli atıkların mutlaka kırılmadan paketlenip lisanslı tesislerde bertaraf edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Kentsel dönüşümün hız kazandığı kentimiz için BTO'nun bu uyarısı mutlaka önemsenmelidir.