"Eşim, Sur Yapı AVM açıldıktan sonra Mihraplı Caddesi'nin gelişigüzel park eden veya 'U' dönüşü yapan araçlar nedeniyle çok tehlikeli hale geldiğini söylüyordu.
Pazar sabahı Mihraplı Parkı'na yürüyüşe giderken cadde boyunca beton bariyerlerin yerleştirilmiş olduğunu gördüm.
Trafiği tehlikeye atan veya yavaşlatan engellerin hızlı bertarafı adına güzel bir örnek diye düşünüyorum. AVM açılışından kısa bir süre sonra sorun hızla tespit edilmiş ve hızlı bir çözüm geliştirilmiş.
Her ne kadar beton bariyerler tramvay inşaatı sırasında birçok aracın saplanarak ölümlü ve yaralanmalı kazalara yol açmış olsa da bir sıra halinde olmaları benzer riskleri oluşturmayacağını düşünüyorum.
Bu vesile ile sayın ilgililerden bir de ricam var:
Halihazırda Lefkoşa Caddesi'nde BursaRay istasyonu sonrası Carrefour'a geçişlerde yayalar toplam altı şerit arasından ezilmeden karşıdan karşıya geçmek adına olağanüstü çaba harcıyorlar.
Bebek arabalı annelerin, hamile kadınların, her yaştan çoluk-çocuğun yoğun trafik arasında karşıya büyük bir endişe ile geçiş yapmaları herkesi çok üzüyor. Büyükşehir Belediyemiz'den bu noktaya bir yaya üstgeçidi yapmasını veya sponsor firmalar bularak yaya üst- geçidi yapması için harekete geçmesini bir süre önce talep etmiştik..
Benzer şekilde şimdi de Mihraplı Caddesi bir sıra beton bariyer ile bölünmüş durumda. Buraya da AVM yakınına olacak şekilde bir üstgeçit yapılabilir. Her iki üstgeçidin yapımı için birçok şirketin veya hayırsever vatandaşın sponsor olacağını düşünüyorum.
Bursa Büyükşehir Belediyemiz'in birkaç şirkete teklif götürmesinin söz konusu yaya üstgeçitlerinin yapımı için yeterli olacağını düşünüyorum.
Özellikle Careffour önündeki yaya üstgeçidinin insanlık namına zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Gerekli bütçe bulunamaz ise yardım kampanyası başlatılırsa birçok arkadaşımın da cüzi de olsa katkıda bulunacağını düşünüyorum.
Bilhassa trafiğin yoğun saatlerinde ilgili noktanın sayın yetkililerce gözlemlenmesinin ve mevcut riskin belirlenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla.." - Serkan ÖZGİRAY / Endüstri Yüksek Mühendisi
Seyyarlara izin yok
Nilüfer, Görükle'de seyyar satıcılara yönelik denetim yapan Nilüfer Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri çok sayıda tezgaha el koydu.
Ekipler ayrıca, yaya yollarına uygunsuz park eden araçlara da cezai işlem uyguladı.
Nilüfer Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, son zamanlardaki şikayetler üzerine kentte seyyar satıcılara göz açtırmıyor.
Görükle Mahallesi'nde de Atatürk Caddesi üzerinde denetim yapan ekipler, satış yapan seyyar satıcıların mal ve tezgahlarına el koydu.
Toplum sağlığını tehdit eden yiyeceklerin satılmasına izin vermeyen ekipler, polis eşliğinde caddede denetim yaparken, çevredeki esnafa da usul ve kanuni düzenlemelere göre hareket etmeleri yönünde uyarılarda bulundu.
Denetimlerin Nilüfer genelinde devam edeceğini belirten Nilüfer Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ayrıca yaya yollarına uygunsuz park eden araçlarla ilgili de cezai işlem uyguladı.
Bursa'ya hızlı tren 2020 yılında geliyor
Geleneksel hale gelen 'Sönmez Medya Buluşmaları' programı için dün Baia Otel'de Sayın Valimiz İzzettin Küçük ile bir-araya geldik.
Bursa'nın çeşitli sorunları, yeni projeler, yapılan ve yapılacak çalışmalar hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Sayın Küçük'e benim sorum da adeta yılan hikayesine dönen hızlı Trendi.
'Bursalılar hızlı trene ne zaman binecekler, bu konudaki yeni gelişmeler nedir?'
soruma Vali İzzettin Küçük büyük bir içtenlikle yanıt verdi ve şunları söyledi:
"Bursalılar hızlı trene 2020 yılında binebilecekler. Bunun için mart ayı içinde büyük bir ihale var. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da konuya özel olarak ve çok yakından ilgi gösteriyorlar."
Sayın Valimiz'in gazetemiz mensuplarının yönelttiği diğer konulardaki sorulara verdiği detaylı yanıtları da gazetemizin bugünkü haber sayfası ve köşe yazılarında bulabilirsiniz.
Hürriyet makinesi Merinos'ta
Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi, bugünlerde ilginç bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1938'de açtığı Merinos Fabrikası'nın kültür merkezine dönüştürülmesiyle oluşturulan Türkiye'nin ilk tekstil sanayi müzesi, bağışçılardan gelen objelerle her geçen gün envanterine tarihsel değerli yeni materyaller ekliyor.
Türkiye'nin dikim tarihini geniş bir perspektifle ziyaretçilerine sunan müzede, Cumhuriyet tarihinin en eski dikiş makineleri Türkiye'nin en eski modelleri olma özelliğinde. Sergide terzilik sektörü ve ev ekonomisi anlayışının nasıl geliştiği, Türkiye'nin dikiş makineleriyle nasıl tanıştığı anlatılıyor.
Bu arada 2. Meşrutiyet'in 1908'deki ilanıyla yabancı bir şirketin ürettiği ve 'Hürriyet' adını verdiği makine modeli de müzede.
Müzede ayrıca dünya üzerindeki ilk dikiş makineleri tasarımcılarıyla bugüne dek gelişiminde önemli rol oynayan girişimcilerin dünyaca ünlü markalarının hikâyeleri var. 'Dikiş Makineleri' sergisi, pazartesi hariç hergün 9.30 ile 17 arası izlenebiliyor.