Yaşayarak gördüğüm şu gerçek var ki kentin takımının kötü günler yaşaması Bursaspor camiasının da sosyal hayatını olumsuz etkiliyor. Sahada görmek istediklerini göremeyince hem üzülüyor hem de öfkeleniyor. Sadece saha değil yönetimsel hamlesizlik de hayretle karşılanıyor.
Trabzonspor galibiyeti ile ligde kalmak büyük rahatlamaya sebep olurken aynı sezonun sonunda lige çıkıp yeniden yapılanan Göztepe, Sivas ve Malatya'nın puan durumunda üzerimizde olması yeni yapılanmanın fark yaratmadığını da göstermektedir.
Günümüzde futbolun artık sadece bir spor yapılanması olmadığı aşikardır. Birbiri ile ilişikleşen birkaç gerçeğin de göz ardı edilemeyeceğini en az gören camia olduğumuzu net ortaya koymaktadır.
Bu gerçekler ortadayken sürdürülen yönetim anlayışı daha zor günlerin yaşanacağının işaretedir bence.
'Spor aklı' diyoruz dinletemiyoruz. Olmaz ise olmaz bir gerçeği maalesef halen uygulayamıyoruz.
Bir engel mi var?
Tamam, Avrupa'da başarısı olan bir teknik direktör getirildi. Buna diyecek bir söz yok ama ona her şeyimizle teslim olmak bir zafiyettir. Hele gelinen durum ile ilgili hesap soramamak daha da büyük zafiyettir.
Keza futbolcu ekibine ödül verirken ceza verememeye ne demeli onu bulamıyorum bile.
Türkiye'ye hatta tüm dünyaya muhteşem milli mesajlar veren bir taraftar grubunun istediği tek bir şey var o da onurlu saha mücadelesidir.
Lütfen bunu sağlayacak hamleleri bir an önce hayata geçiriniz. Bu kent bunu hak ediyor.
Hafta sonunda Malatya maçı dönüm noktasıdır. Kentin beklentisini boşa çıkarmamak için kısa vadeli hamlelere ihtiyaç var. İç saha kayıpları başımıza sorun açabilir. Bu bilinç ile virajı kayıpsız geçelim sonrası kolay.
Mayıs ayı yılın ortası olabilir ama bunu bir milat kabul etmemiz için önemli bir fırsattır diyorum.