Bursaspor hakkında onlar konuştu ben dinledim!

Dile kolay tam 1600 km yol gittik Tokat Belediye Plevne maçını izleyebilmek için.

Ekran başından izleme ile oraya gitme arasındaki farkı da bu köşe yazıyla hissedeceksiniz. Çünkü maçı Tokatlı yerel basın mensuplarıyla beraber izledim. Tarafsız ve dışarıdan bir gözle de Bursaspor’u konuştuk.

Öncelikle ‘Bursaspor’un TFF 3. Lig’de ne işi var?’ sözleriyle başlayan muhabbetimiz, hırsız yönetici sorgusuyla devam etti. Ben o konulara girmeden her alt liglere düşen takımlar kadar vardır her halde deyip geçiştirdim.

Sonrasında da ‘Sizi artık kimse tutamaz, şampiyonluğunuz hayırlı olsun’ dediler.

Haklılar da. Neredeyse 1 milyar TL’ye yakın borcun bir çırpıda kapatıldığı, 40 bin taraftar ortalamasıyla iç saha maçlarına çıkan, sadece Bursa’da değil ülkenin her noktasındaki müsabakalara hınca hınç akın eden Bursaspor taraftarını da kim görse aynı yorumda bulunur.

Tokat’ta bir kez daha anladık ki Bursaspor gerçekten çok ama çok büyük camia. Kime dokunsak Bursaspor’la olan bir anısını anlatıyor, efsane oyuncularını sayıyor ve taraftarını konuşuyor. Bir vatandaş da, ‘Ya dedi sizin Bursa’da maçlar kaç para?’, dedik; ’150-750 TL arasında değişiyor’, ‘Ya’ dedi; ‘Bizim burada biletler hep 50 TL ve kimse gelmiyordu. Bugün 200 TL. Galatasaray ve Fenerbahçe geldi bu kadar pahalı olmadı biletler. Ama yine de maça gireceğim’ dedi ve gitti. Biraz da isyan etti tabi. Ama şu olaydan bile 2010 Süper Lig şampiyonluğunun Anadolu ne kadar etkili olduğunu ve olmaya da devam ettiğini görüyoruz. Sadece 2010 mu? Hayır elbette. Bu seneki yükselişin de bunda çok büyük payı var. Çünkü TFF 2. Lig’de geçirdiğimiz iki sezonda da tüm deplasmanlara gitme fırsatı buldum. O vakitler böyle şeyler konuşulmuyordu maalesef. Neyse eski tatsız günleri es geçelim.

Tokat’ın yerel basındaki arkadaşlarımız ve abilerimizle maçı izlemeye başladık…

Adamlar öyle bir top oynuyor ki onlar da yanımda hop oturup hop kalkıyor. Basın tribünü değil sanki bir mahalle kıraathanesine döndü ortam. Basın tribünü dediğime de bakmayın, kapalı bir kulübe gibi bir yerde izliyorum maçı. Size izlediğim ortamın iç ve dış görüntüsünü gösterirsem daha iyi anlayacaksınız. Nerelerde maç izlediğimizi ve Bursaspor’un düştüğümü durumu ancak ve ancak böyle daha iyi hissedebilirsiniz…

Gördüğünüz bu yerde maçları izlerken yorumlar başladı tabi. Şimdi duyacağınız sözler tamamen yerel basındaki arkadaşların kendi aralarında konuştuğu ve Yeşil Beyazlı futbolcuların dışarıdan bir göze çizdiği görüntüyü aktaracak sizlere.

Maçın ilk yarısı itibariyle; “Bu takım bu oyunla şampiyon oluyorsa vah bizim halimize”, “Hiç beklediğimiz gibi çıkmadılar” ve “Biz gözümüzde fazla büyütmüşüz” gibi birçok muhabbete tanıklık ettim.

Ben tabi sesimi çıkarmadım ve bir tek onlara, “75’ten sonra bizim goller geliyor. Attınız attınız, atamadınız yandınız” dedim.

Onlar da bana, ‘Eyvah. Biz de 60’tan sonra düşüyoruz’ diye cevap verdiler.

Nitekim Bursaspor goller 83-89’da buldu ve sahadan 2-1 galip ayrıldı. Bizlere karşı inanılmaz bir misafirperverlik gösteren arkadaşlarımız önce bizi tebrik etti sonra da “Şampiyonluğunuz hayırlı olsun” dediler. Ama şunu da eklemeden geçmediler, “Şampiyonluk yarışında dişli bir rakip olsa işiniz zormuş.”

Bunlar tamamen objektif olarak görüşlerini dile getiren Tokat’taki meslektaşlarımızdı.

A unutmadan, “Bizim futbolcular belli ki maç seçiyor bunu da net gördük” dediler. Sizlere defalarca, “Bursaspor’a karşı rakip futbolcuların motivasyonu ve isteği çok farklı. Bize farklı, rakiplere farklı oynuyorlar” dememizi adeta kanıtlar nitelikte. Bu da çok doğal bu arada…

Maça dönecek olursak, ‘Peki Barış sen ne diyorsun?’ derseniz; İyi oynadık mı? Hayır. Kazandık mı? Evet.

Bizim bu sezon için kuracağımız cümleler zannediyorum bunlarla sınırlı kalacak. Ama TFF 2. Lig için kim bu şekilde düşünürse Bursaspor’a kötülük yapmış olur. Çünkü TFF 3. Lig ile TFF 2. Lig arasında dağlar tepeler dünyalar kadar fark var.

Daha iyi anlayabilmeniz için şöyle söyleyeyim… TFF 1. Lig ile Süper Lig arasındaki farkın neredeyse bire bir aynısı gibi. TFF 1. Lig’de şu an kim lider? Kocaelispor. Mevcut kadrosuyla Süper Lig’de ne yapabilir? Eğer çok iyilerse belki orta sıraları zorlayabilir. Ama o da çok iyilerse.

Maalesef mevcut Bursaspor takıma baktığımda, “Çok iyiler” cümlesini ben kuramıyorum. En yakın rakibe 9 puan fark atıldı mı? Atıldı. Helal olsun. Namağlup lider yola devam ediliyor mu? Ediliyor. Gerçekten alınlarından öpüyorum. Ama sergilenen futbola da bir kişi çıkıp da, ‘İyi’ demiyorsa, bu durumun ileride başımıza iş açacağını da net bir şekilde algılamamıza gerekiyor.

Ben Pablo Martin Batalla ve yönetime güveniyorum. Gereken hamleleri yaparak TFF 2. Lig’i de domine edeceklerini yürekten inanıyorum. Eleştiri yaparken de sevinirken de kimseyi kırmamaya dikkat ederek, Bursaspor’a yakışır şekilde, şampiyon ola ola yolumuza devam edelim.