Kaldı 12 hafta!
Son yıllarda zaman öylesine hızlı geçti ki, bir anda kendimizi TFF 3. Lig'de buluverdik. Şimdi de tam aksi yaşanıyor. Hızlıca Süper Lig'e çıkalım istiyoruz ama zaman adeta kaplumbağa misali hareket ediyor.
Daha çok uzun ve zorlu bir yolumuz var. Her maçı endişe duyarak takip ediyoruz. Bunun sebebi takıma olan güvensizlik vs değil. Takıma güven duyuluyor. Hatta futbolcular hiç olmadığı kadar seviliyor. Pablo Martin Batalla'yı anlatmaya gerek yok zaten. Başkan Enes Çelik ve yönetimi ise tam anlamıyla tarih yazıyor. Duyulan bu endişe tamamen son yıllarda yaşadığımız psikolojik olaylar.
Bursaspor camiası bir şeyi unutmuştu!
O da mutlu olmayı... Her mutlu olduğunuzda yıkılan umutlar, birçok taraftarımızın güven duygusunun kaybolmasına neden oldu.
Bursaspor'u yeni yeni takip edenler belki bu yaşanılan endişeyi veya gereksiz olarak gördükleri eleştirilerin neden olduğunu düşünüyordur. İşte ben söylüyorum... Özellikle son 10 yılda bu camianın psikolojisiyle oynandı.
2010'da yaşanan Süper Lig şampiyonluğu sonrası başka hayaller kurarken tam tersi olaylar gerçekleşti. Adeta o Milli Piyango'dan büyük ikramiye kazanıp sonra evsiz barksız kalan insanlar gibi olduk.
Neyse ki o günler geçti. Artık 40 binin üzerinde taraftarın maçlara geldiği ve her anın tadını çıkardığımız bir kulüp haline geldik.
Ergene Velimeşe Spor maçında da beklenen oldu. Sürprize yer yok artık Bursaspor'da.
Oyun mu? Bu kez iyiydi. En azından zevk aldık Yeşil Beyazlıları izlerken. Goller de zamanında geldi. Maç anında ekstra bir stres de yaşamadık. E daha ne isteriz böylesine kötü bir ligde!
Haftaya Muş'a gideceğiz. Rakiplerin bize karşı ekstra motivasyonla oynadığını biliyoruz ve görüyoruz da. Buna kızacak halimiz yok. Bursaspor'da oynamanın farkı da bu zaten. Siz her hangi bir takım değilsiniz, Bursaspor'sunuz. İnşallah o maçı da kayıpsız geçeriz.
Şampiyonluğu ne kadar erken kutlarsak o kadar iyi. Bu arada lig de Nisan'da bitiyor. Sonrasında çok uzun bir ara var. O arada kadro yapılanması aheste aheste ve yerinde hamlelerle yapılacaktır.
Transfer demişken kadroya yeni dahil olan Berkan Mahmut Keskin'i beğendim. Çok istekli ve hızlı bir futbolcu. Bursaspor'da fark yaratabileceğini gördüm. Pablo Martin Batalla da imza attıktan 48 saat sonra ilk 11'e alacak kadar güvenmiş Berkan'a. Tekrar hayırlı olsun Bursaspor'a.
Son olarak bazı eski futbolcuların Bursaspor'a haber gönderdiğini duyuyorum. "Transfer dönemi kapanmadan bizi de düşünür müsünüz?" kafasındalar.
Bursaspor'u en zor günlerinde yalnız bırakan, onları da geçtim kasa tam takırken bile 'İçerde param kaldı. Kulüp kapanmadan nasıl kurtarırım?' muhabbetlerini yapan isimler bunlar...
Müslüm Gürses'in sözleriyle hem köşeye hem de onlara veda edelim; "Son pişmanlık neye yarar. Her şeyin bedeli var. Buraya kadar."