Kafalarda ne senaryolar var, sormayın! Eğer CHP içindeki bölünme, parti
kurma, kurultay iptalinden medet umma gibi beklentilerin hepsi
gerçekleşirse, bu durum iktidarın ekmeğine yağ sürer... İmamoğlu
yasaklanırsa, Yavaş küstürülüp ekarte edilirse,
Üstüne yeniden bir Ekmeleddin İhsanoğlu, Muharrem İnce veya Kemal
Kılıçdaroğlu vakası yaşanırsa...
Ve aradan, "Aday değilim" deseler de başka hikayeler çıkarsa.. Beklenti
bu ya! Şaşırmam.!
Bunlar elbette gotik fanteziler. Siyasetin egosu, bastırılmışlığı ya da
sadık kalınan plan..Adını ne koyarsanız koyun, şu gerçeğin altını net
bir şekilde çizmek lazım...
CHP’nin çok net iki güçlü ismi var: Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş
Bu ikisi yan yana hareket ettiği sürece hesaplar boşa çıkar. Ki
ediyorlar. Yavaş'ın son açıklamaları bunu gösteriyor.. Ha, olur da
İmamoğlu yasaklanırsa, Yavaş zaten hazır.
Biri diğerinin yedeği değil. Ama birbirlerine siyasi satrancın
abi-kardeş sigortası..
Dediğim gibi, bu ikili birlikte hareket ettiği sürece, sonraki
parlamenter sistemde iki önemli aktör olurlar. Yeter ki anket goygoyuna,
çevredeki eş-dost-arkadaş şişirmelerine kanmasınlar.
Hatırlayın 6’lı masayı... Kılıçdaroğlu’nu anketlerle şişirdiler ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkardılar. Yerelde kazandı ama
Cumhurbaşkanlığı seçiminde bilmem kaçıncı yenilgiyi tattırdı
Kılıçdaroğlu'na.
İşte, art arda sıralanan onca senaryo arasında, İBB Başkanı ve CHP’nin
önseçim sonrası açıklanacak Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Bursa
buluşmasına geldi.
Ok yaydan çıktı... Kılıç kınından... “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır
mı?” Bir önceki seçimde olmadı. Seçime kadar çok sular akacak...
Davalar, çözüm süreci, anayasa hamleleri...
Ama herkesin aklında tutması gereken tek şey: Geçim sıkıntısı yaşayan
memur, emekli, asgari ücretli ve yüzde 30’larda görünen kararsızlar...
İşte bunlar belirleyecek sandığın sonucunu.
İmamoğlu yasaklanırsa, iktidar çok tepki çeker. Buradan gelelim Ekrem
İmamoğlu'nun dünkü açıklamalarına..
İMAMOĞLU'NUN BURSA MESAJI: ÖNCE TABANA "BİR KİŞİ BİLE AZ OLMAYACAĞIZ", SONRA ERDOĞAN'A "ÇIK KARŞIMA MERTÇE YARIŞ"
Ekrem İmamoğlu’nun Bursa (Yalova, Bilecik, Kütahya, Balıkesir) buluşması
öncesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve CHP İl Başkanı
Nihat Yeşiltaş tarafından karşılandı.
İmamoğlu’na ilgi büyük, ancak salon küçüktü. Sık sık "Cumhurbaşkanı
İmamoğlu" sloganları atıldı. Bursa iyi bir sınav verdi… CHP Gençlik
Kolları, kırmızı yelekleriyle "Asla yalnız yürümeyeceksin" pankartı
astılar ve sloganlarıyla coşkuyu artırdılar.
Toplantının başında İl Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey
birer konuşma yaptı.
Bozbey, "Bu ön seçim bir tavır, bir duruştur. Ekrem Başkan’a yapılan
zulme dur demektir" sözleriyle tam destek verdi.
Ekrem İmamoğlu, alkışlar eşliğinde kürsüye çıktı. "Vicdanları köreldi"
diyerek adalete vurgu yaptı. Sonrasında, borçlanmadan yaşayamayan
toplumu ve ekonomiyi hatırlattı.
"Ceketi çıkar” sloganları başlayınca, "Unuttunuz zannettim" diyerek
izleyicilere eşlik etti. Ardından Bursasapor atkısıyla kollar sıvandı ve
iktidara yüklendi. "Tarihi gençler yazacak" dediğinde büyük alkış aldı.
"Topla tüfekle saldırıyorlar, kreşe, 100 m²’lik kent lokantalarına
saldırıyorlar" sözleriyle iktidara eleştirilerini sürdürdü. Sinan Ateş’i
ve Bursa’daki ailesini de unutmadı. "Adalet mücadelesi her koşulda
önemli. Mağdurun yanında yol yürünerek kazanılır. Dilsiz şeytanı
oynayanların milletin kalbinde, zihninde yeri olmaz" dedi.
23 Mart ön seçiminin öneminiyse şöyle hatırlattı:
"Bu, basit bir aday belirleme süreci değildir. Ön seçimle siyaset yeni
bir yola giriyor. Tek adamların, masa başı siyasetçilerinin devri
kapanacak. O gün hep birlikte göstermeye hazır mıyız? 23 Mart’ta bir
kişi bile az, bir oy bile eksik olmayacağız. Benden zalimler korksun.
Her şeyi halkın önünde şeffaf ve açık şekilde yapacağız."
Bursa ve Bursaspor sevgisinide şöyle paylaştı: "Bazı kurumlar vardır,
zor anlar yaşar ama atlatır. Türkiye’de nadirdir… O stat doluyor ya,
işte bunun için seviyorum!"
Salonda bol bol dertleşti, davalara eleştiri getirdi. "Saldırılar utanç
verici" diyerek ekledi:
"Savcı aramayın, savcı o… Ama ne biz boyun eğeriz ne de aziz millet! 25
yıl hapis, 5 kez siyaset yasağı isteniyor hakkımda. Belli ki 5 seçimi
garanti altına alacaklar! 35 yıllık diplomamı iptal ederlerse, bilin ki
bankadaki paranıza, bağınıza, bahçenize de çökerler. Herkes sandıkta
boyunun ölçüsünü alacak. Çık karşıma, mertçe yarış, bırak benim
diplomamı!"
İmamoğlu’nun diğer illerdeki açıklamalarını da izledim, notlar almıştım.
Bu ziyareti hem teşkilatı diri tuttu hem de gençleri ateşledi. Moral
buldu, partisine moral verdi. Önseçim vurgusu ve herkesi tam kadro
sandığa beklemesi akılda kalan önemli notlardandı..
Kafalarda ne senaryolar var, sormayın! Eğer CHP içindeki bölünme, parti kurma, kurultay iptalinden medet umma gibi beklentilerin hepsi gerçekleşirse, bu durum iktidarın ekmeğine yağ sürer... İmamoğlu yasaklanırsa, Yavaş küstürülüp ekarte edilirse, Üstüne yeniden bir Ekmeleddin İhsanoğlu, Muharrem İn
Özel bir süreçten geçiyoruz... Adına ne dersek diyelim... Ya açılacağız ya da saçılacağız... Çözüm, Cumhur ortağı MHP hamlesiyle başlasa da özü, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi ve Anayasa hamlesine odaklanıyor. Elbette taşların hamlesine bakmalı... Yani, AK Parti açısından desteklenen dönemde,
Ben bu meseleye biraz farklı yerden bakmak istiyorum... Yandaşı, candaşı herkes kafasına göre yorumluyor! CHP Genel Başkanı Özgür Özel eleştiri getirdi. AK Parti'nin eski belediye başkanı Aktaş, Özel'in Bursa gezisine dair harcama belgesi paylaşıp şu notu düştü: “154 kalemde, altında imzamın olmadığ
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, hem BTSO ziyaretinde hem de BUSİAD iftarında kentin gerçeklerini açık ve net bir şekilde dile getirdi. Özellikle 1/100 binlik çevre düzeni planına vurgu yaparak, Bursa’nın deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini hatırlattı. Şehirde toplam 628 bin bina te
Bugün siyasetten bir kilometre bahsedebilirim.. Rafa kalkan onca ilke, etik, ahlak, askıda parti rozetlerinden..Açılımlardan, çözülmelerden, holding CEO'larının birbirini yemesine kadar çok şeyi anlatabilirim...Ama aklıma 2021 yılında kaleme aldığım bir "dış politika" özneli yazım geldi. Gerçi "iç"