Hatırlarsınız..
Bu konuyu en son 13 Kasım tarihindeki yazımda aynı başlıkla ele almıştım.
Mesele sadece bizlerin başından geçmesi değil elbet.
Bu durumda eşimin tedavi örneği gibi binlerce kanser hastası var.
Hatta en son Meclis'te Plan Bütçe Komisyonu'nda, CHP milletvekili
Kayıhan Pala dile getirip aktardı.. Bakana açıkça 'reddedilen kanser
ilaçlarını' ve vatandaşın çaresizliğini açıkça sordu.
Kemoterapileri, tedavimizi görürken çekilen pet ct, sonrasında Onkolog
hekiminiz size likit biyopsi yaptırıyor.. Kemik kanserinde çoklu
metastasla karşı karşıyasınız.
Çözüm olarak son çare üminoterapi ilacı öngörüyor.
O tarihte Sağlık Bakanlığının Tıbbı İlaç Kurumu, reddetmiş, onay vermemişti.
Ardından onkolog bir başka ilaç için Keytruda için başvurdu
endikasyona..
Tekrar denedik şansımızı.. İlk başvurulan ilacın bir kür fiyatı 46 bin liraydı.
Ayda 2 kür alacaksınız. O başta kurumun 'red' kararı ile rafa kalktı.
Yeni ilacın fiyatıysa 76 bin lira civarı. Kür başı, bazı aylar aynı ayda
2 kez denk geliyorsunuz 21 güne, 152 bin lirayı buluyor. Yıllık maliyeti milyon liranın üzerinde..
Başvuruya İlaç Kurumu'nun akademik kurulu , 1 yıl boyunca, 21 günde bir 'uygundur' onayı verdi 2 Aralık 2024'te. Tabi öğrendik ki sigorta bunu karşılamıyor. Hemen oraya da başvurduk..
Sağlık bakanlığının onayladığı ilacın raporuyla..
Sistem çok hızlı çalıştı. Elbet bölgede ki yetkilileri aşan bir durum bu.
Ankara çoktan kararını vermiş.. Sağlık Bakanlığının 'uygun' gördüğü
ilacı maalesef sigorta ilgili gerekçeleriyle reddetti..Yanıt aynen şöyleydi. 05 Aralık 2024 tarihli kararda.
"Pembrolizumad etkin maddeli KEYTRUDA 100 mg/ ml IV infüzyonluk çözelti içeren Flakon ticari isimli ilaç kurumumuz 'bedeli ödenecek ilaçlarlar
listesi'nde yer almadığından, Sağlık Bakanlığınca verilen hasta bazlı endikasyon dışı ilaç kullanım onayı olsa dahi kurumumuzca geri ödenmesi mümkün bulunmamaktadır"
Haaa bunu nasıl aşarsınız. Bölgenizde bölge idare mahkemesi'ne başvurup yürütmeyi durdurma kararı aldırırsınız.. Ama öğrendik ki, kurum bu
sefer üst mahkemeye başvurup aldığınız durdurma kararını da iptal ettiriyor. Bu arada dava sonuçlanana kadar o ilacı alırsanız 150-200 bin
liraları hemen harcayacaksınız! Paranız varsa şayet.. Borç, kredi bulabilirseniz.. Göçümün önünde onkoloji merkezinde o ilacın parasını
ödeyemeyip tedavisi yarıda bırakn bir çok insana tanık oldum!
Yahu bu yaşta e 5'e çıksak para etmeyiz! Hırsızlık mı yapalım? Yatırım istisnası deyip amuda mı kalkalım. Açık söyleyeyim..Biz son 3 aydır bu ilaçları almadık, alamadık.
Çünkü sürdürülebilir değil..
Sana devlet babanın bir kurumu diyor ki..
"Bu ilaç uygun" al bu onayı..
Diğeri 'ödemiyorum'..
Çık işin içinden çıkabilirsen..
Bu bir ajitasyon falan değil.
Bu açıkça 'paran yoksa öl' süreci..
Hani nerede sosyal devlet? Öyle bir hale geldik ki...!
Bu ülkenin yoğun bakımlarında bebekler ölüyor..
Yoğun bakım üniteleri taşeron kafasıyla kiraya verilebiliyor.
Eski Sağlık bakanının hastanesi bile süreçte kapatılırken!
Varın siz düşünün, kime nasıl inanıp güveneceksiniz!
Çocuklar, kadınlar, genç kızlar sokakta taciz edilip öldürülüyor..
Sen eğer 60 yaşında kanser hastasıysan zaten ölmeyi çoktan hakkettin.
Bu sistem çökmüştür.. Bu sistem tükenmiştir..
Vatandaşının yaşam hakkını gözetemeyen bir anlayıştan ne bekliyorsunuz..?
Zerrer inancım, güvenim kalmadı...