Omurgasızlar Kulübü: Üyelik Hâlâ Ücretsiz!

Bugün siyasetten bir kilometre bahsedebilirim.. Rafa kalkan onca ilke, etik, ahlak, askıda parti rozetlerinden..Açılımlardan, çözülmelerden, holding CEO'larının birbirini yemesine kadar çok şeyi anlatabilirim...Ama aklıma 2021 yılında kaleme aldığım bir "dış politika" özneli yazım geldi. Gerçi "iç" i hepimizi fazlasıyla yakarda, üstüne alınan olmaz!…

Trump sonrası Biden ve ekibinin hamlelerini yorumlarken anonim bir "omurga" tarifi yapmışım. Duruyor arşivlerde.. Peki, o günden bugüne ne değişti? Hatırlayın o süreci…
S-400 tehditleri…
Yunanistan’daki askeri yığınak…
Ortadoğu’da PKK ve YPG’ye verilen destek…
FETÖ’yü beslemeye devam etmeleri…

"Dost olmayan" bir dost analiziydi. İsteyen istediği yere çeksin. Hep o bildiğimiz algı oyunları… Dar bakış açılarında körelmiş zihinler…Adamın tek derdi kendisiyse herkes ve her şey mübah! Şimdi farklı mı?

Omurgasızları bilirsiniz. Vücutlarında hiçbir destekleyici yapı, hiçbir sağlam duruş yoktur. Sinir sistemleri ise yalnızca çevresel etkilere tepki vermek üzere evrimleşmiştir. Hayvanlar aleminde "solucan" ya da "sülük" olarak adlandırılırlar.

Tabii, bu alemin omurgasızlarıyla doğadakiler arasında fark var. Doğadakiler en azından dürüst. Kim olduklarını gizlemiyor, "biz buyuz" diyebiliyorlar. Ne bir statü uğruna eğilip bükülüyorlar ne de birilerinden pay kapmak için şekil değiştiriyorlar.

Oysa insan dünyasındaki "sonradan omurgasızlaşanlar" bambaşka…
Gerçek omurgasızlarla, sonradan olanlar arasındaki fark işte tam burada ortaya çıkıyor.

Önemli olan farkına varmak…Peki, nedir gerçek? Yalandan ibaret olmayan mı?
Kimin neye inandığı mı, yoksa sizin neye inanmak istediğiniz mi?

Yorulmadık mı bu oyundan?
Başkalarının elinde bir piyon olmaktan, sahte kahramanlardan, uydurulmuş senaryoların içine hapsolmaktan? Şoven şövalyecilikten, kurşun askercilikten?

Neye uyarlamak isterseniz ona uyarlayın…
Anlık değişen o kadar çok şey var ki!

Kendini "aydın" olarak tanımlayan entelektüeller bile ya Faust'la anlaştı ya da köşesine çekildi.
Bu durumda biz neye şaşıracağız, neye ayıplayacağız, neye bayılacağız? (Faust adlı şiirsel oyun, Goethe'nin (1749-1832) dünya klasikleri arasında önemli bir yer tutan eseridir. İnsanı simgeleyen Faust ile şeytanın savaşını anlatır. Faust, şeytanla arasında bir anlaşma imzalamıştır. Anlaşmaya göre, Şeytan, Faust’a yaşadığı sürece bilgi, zenginlik, gençlik ve büyü yapma gücü verecektir. Buna karşın, Faust da öldüğü zaman, ruhunu Şeytana teslim edecektir.)

O gün ne dediysem, bugün de aynısını söylüyorum. Çünkü hâlâ Faust’u "fanus" sananlar Mefistofeles'e teslim oldukça "omurga"yı hatırlatmak gerekiyor! Ahhh Goethe ahhhhh!

GÜNÜN SÖZÜ

“Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız, ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar.” (Adam Fawer)