Hani geçen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geldi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü..
Sonra 'Suriye'li mülteciler için ekstra 1 milyar euro daha veriyoruz' dedi..
Ve biz ona odaklandık ya..
İşte tam bu ziyaretin ardından AB'nin genişleme sonuç bildirgesi açıklandı..
Özü 'fazla genişiz' var der gibiydi..
Biz, Suriye'yi, 'AB para verdi'yi ballandırırken..
Avrupa'da euronews'in servise koyduğu 36 sayfalık raporun özü aynen şöyleydi..
Türkiye'nin katılım müzakerelerine ilişkin hala "fiilen durma noktasında" olduğu ve "hiçbir fasılın açılması ya da kapanmasının düşünülmediği....”
Yayınlanan raporda..
Batı Balkanlar, Ukrayna ve Moldova'nın AB üyeliğine dair "tam ve kesin kararlığını bir kez daha teyit eder" ifadesine yer verirken, Türkiye'nin ise "aday ülke" olarak "birçok ortak çıkar alanında kilit ortak olmaya devam ettiği" belirtiliyor..
Sadece kilit ülkeyiz.E anahtarı nerede?
Mülteciler konusunda da Avrupa'nın arka bahçesi gibiyiz..
O yüzden Avrupa bir yandan mülteci sorununu Türkiye ile çözerken..
Kendine göre olumsuzlukları üst üste koyup, bize mesafeyi koruyor..
Türkiye'nin AB üyesi olan Güney Kıbrıs'la olan ilişkisi...
Konseyin Ankara'yı Lefkoşa ile ilişkilerini normalleştirmeye ve uluslararası hukuka uygun olarak egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeye çağırdığı hassas noktalardan biri.
Raporda "Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarında süregelen ve derin endişe yaratan durumun" da altı çizilirken, özellikle "yargı üzerindeki aşırı baskı, ifade özgürlüğüne yönelik birçok kısıtlama, medya özgürlüğü ve bilginin yayılması, demokratik yollarla seçilen belediye başkanlarının görevden alınması" gibi konuların "kaygıyla" takip edildiği vurgulanıyor..
Türkiye'nin bloğun Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ile "çok düşük uyum oranı" olduğu yineleniyor..
Rusya'ya yönelik yaptırımlarla ilgili Ortak Dış ve Güvenlik Politikası (CFSP) pozisyonlarının ve kısıtlayıcı önlemlerin "son derece öncelikli" olduğu belirtilerek, Türkiye'nin dış politikasının "AB'nin öncelikleriyle çeliştiğine" dikkat çekiliyor..
Özetle biz ne kadar güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç duysak da..
Üst düzey siyasi diyaloglar hala askıda..
Anlayacağınız biz AB muhabbetinde hala askıda ekmek modundayız!
Baksanıza 'çelişiyorsunuz' diyorlar ama iş mülteciye gelince parayla çözeceğini düşünüyor!
Var ya işine geldiğinde sana hak, hukuk, adalet dersi verir..
Çıkarı olduğunda yedi sülalesini satar!
Ha bizimde ayran içmeden çok düşünmemiz gerekiyor..
O da ayrı..!