750 liradan Anayasa'ya...

Ne güzel iş değil mi?

Savunma Sanayi Fonu için kredi kartlarından alınması planlanan 750 liralık vergi..

Bana göre resmen haraç...

Ama değil mi?

Ya İsrail saldırırsa...

Çelik kubbe lazım..

O lazım..

Bu lazım...

Ülkede ki açığı kapamak için..

Daya gitsin vatandaşın cebine..

100 bin lira limiti olan milyonlarca kredi kartı kullanan var..

Neyse ki gelen yoğun tepkiler üzerine bu planlama 2025 yılına ötelendi..

Aslında daha vahimi bu ödeme için Cumhur İttifak'ı ortağı BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin söyledikleri..

100 bin TL kredi kartı limitin olup 750 TL vermezsen Yunan, Ermeni, DEM'li oluyorsun..

Bu parayı vermezsen sonun Suriye gibi, Irak gibi, Filistin gibi oluyor..

Vermiyorum bu parayı!

Siz böyle dediniz diye de ben asla ülkeme düşman değilim. Olmam, olamamda..

Bu nasıl bir siyasi zeka anlayan beri gelsin..

Fakat siyaset çok ilginç hamlelerle ilerliyor..

Fon işini Destici 'milliyetçilik' üzerinden savunuyor...

Sürekli "DEM kapatılsın" diyen MHP lideri Devlet Bahçeli, DEM'e el uzatıyor...

Sonrasında bölücü terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'a yönelik...

"Terörist başı buyursun terörün bittiğini örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse hiçbir şart altında beklemesin. Kana değil kardeşliğe susadıklarını göstersinler." diyor..

Bahçeli, uzattığı elin hesapsız, samimi ve iyi niyetli olduğunu söylerken aynı Öcalan için 2007'de Erdoğan'a tepki gösterip meydanda 'al'da as' deyip attığı urgan hala hafızalarda...

Sadece şunun altını çizeyim...

MHP lideri meseleye böyle yaklaşırken, terör örgütü uzantısı olarak tanımladığı DEM cephesi sözcüleri ekranlarda aynı gün 'Sayın Öcalan' diye söze başlıyorlardı..

Bakıyorsun ortaklar derin bir işleyişte...

Elbet özünde buram buram Anayasa değişikliği hamlesi kokuyor..

Çözüm sürecini dün gördük, bugün ne olur, yarın Erdoğan lehine gelişir mi?

Satrancın hamlelerinde taşlar yerinden oynamaya başladı.

Bu tartışmalar içerisinde Bahçeli'nin, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un a anayasanın üçüncü maddesine dair açıklamalarına ilişkin...

"Anayasa'nın ilk dört maddesini sulandırmak demokratik bir angajmanın neticesi olmayıp gizli saklı emellerin tezahürüdür. Mevki ne olursa olursa hiç kimseye eyvallah edemeyiz." yorumunu yerinde buldum..

Ancak anayasa konusunda da Kurtulmuş'un çıkışı..

Hüda Par Başkanının 4 maddeyi sürekli gündemde tuttuğunu görünce de insanın yine aklı karışıyor..

Bahçeli meseleye böyle bakıyorsa niye aynı yapıda o insanlarla bir arada..?

Sormadan edemiyorsunuz?

Hele aynı Erdoğan'a karşı hem Kurtulmuş'un, hem Bahçeli'nin dün söyledikleri arşivlerde dururken!