Engelli bireyler ve yakınları için şehir içi ulaşımda yaşanan zorluklar maalesef özellikle büyükşehirlerde tüm çıplaklığıyla sürüyor. Bu konuda yerel yönetimler önemli adımlar atsa da uygulamadaki eksiklikler ve toplumun genel manadaki duyarsızlığı karşı karşıya gelinen sorunların kronikleşmesine yol açıyor.
Bu konuda yasal düzenlemeler esasında çok açık ve net. Örneğin engelli bireylerin ve diğer dezavantajlı grupların şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanımı için sağlanan gelir desteği miktarları Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle artırıldı. Bu düzenleme, engellilerin sosyal hayata katılımını teşvik etmeyi amaçlarken, desteklerin yeterliliği ve uygulama sorunları gündemdeki yerini koruyor.
Özel halk otobüslerine ve deniz yolu araçlarına sağlanan aylık gelir destekleri artırıldı. Deniz yolu araçları için destek miktarı 3.375 TL’den 4.658 TL’ye çıkarıldı. İstanbul ve Ankara’da toplu taşıma araçları 4.500 TL’den 6.210 TL’ye yükseltildi. Diğer büyükşehir belediyelerinde bu tutar, 3.375 TL’den 4.658 TL’ye çıkarıldı. Büyükşehir belediyesi olmayan illerde 2.700 TL’den 3.726 TL’ye yükseltildi.
Kağıt üstünde bu desteklerle, vatandaşlar ile toplu taşıma araç sahipleri arasında yaşanabilecek ekonomik gerilimlerin önlenmesi amaçlanıyor. Ücretsiz veya indirimli toplu taşıma hakkı, engelli bireylerin sosyal hayata daha fazla dahil olmasını sağlamak için kritik bir rol oynuyor. Artan destek miktarlarının, toplu taşıma araç sahiplerini tatmin etmekte yetersiz kalabileceği ifade ediliyor.
Özellikle büyükşehirlerde artan maliyetlerin, destek tutarlarının üzerine çıktığı belirtiliyor. Bu durum, araç sahipleri ile engelli bireyler arasında gerilimlere neden olabiliyor. Maalesef çoğu kez tatsız olaylara ya birebir şahit oluyoruz ya da sosyal medya sayesinde öğrenebiliyoruz.
Toplu taşıma araçlarında, ücretsiz seyahat hakkını kullanmak isteyen engelli bireylerin bazen aşağılanma veya dışlanma ile karşılaştığı ifade ediliyor. Halk otobüslerinin zaman zaman bu hakka tepki olarak kontak kapatması, engelli bireylerin sosyal haklarını kullanmasında zorluklar yaratıyor. Destek miktarlarının artırılması, toplu taşıma araç sahiplerinin memnuniyetini sağlamayı ve engellilerin ayrımcılık yaşamadan seyahat hakkını kullanmasını hedefliyor.
Ücretsiz seyahat hakkının sağlanması, erişilebilirlik taleplerinin yerine getirilmesi gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Hem fiziksel, hem de dijital erişilebilirlik konularında daha fazla ilerleme sağlanması gerektiği vurgulanıyor.
Yerel yönetimlerin ilgili organlarının bu konuda çok daha fazla duyarlı olması gerekiyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BURULAŞ da bu konularda çok kritik rol oynuyor. Keza ilçe belediyelerimiz de öyle. BURULAŞ’ın özellikle bu konuda personelin daha fazla bilinçlendirilmesi noktasında çok daha etkin olması önem taşıyor. Bu noktada bazı çalışmaların hızlandırıldığı bilgisini aldım. Bu oldukça sevindirici. Aksi halde sahada bu uygulamayı göremezsek sıklığı artacak tatsız olaylar, ileride kronikleşebilir.