İyi hal indirimi...

Diyarbakır'da 16 yaşındaki kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen İmam Hatip Lisesi öğretmenine yargılama sürecinde gösterdiği davranış dikkate alınarak iyi hal indirimi yapılmış.
Davanın matematiği şöyle:
Dava 3 yıla kadar hapis istemiyle açılmış.
Savcı 12 yıl istemiş.
Mahkeme cezayı 2 kere artırarak önce 5 yıl 7 ay 15 gün vermiş.
Sonra 'iyi hal indirimi' yapıp 4 yıl 8 ay 7 gün vermiş.
Öte yandan, sanık öğretmenin kendisine ceza veren mahkemeyi tanımadığı, mağdurun babasına çektiği mesajdan belli. Şöyle:
'Bir hata işledim. Bu suçun Allah'ın şeriatı doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekir. Davayı şeriata taşımak yerine, Allah'ın yasakladığı tağut ve hükmüne havale ettin. Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım.'
Elemandaki uyanıklığı görüyorsunuz değil mi?
Şeriata gitmek istiyor çünkü orada yaş sınırının 18 değil, buluğ çağı olduğunu biliyor.
Şeriata gitmek istiyor çünkü orada çok eşliliğe (diğer eşler izin verdiği sürece 4'e kadar) izin verileceğini biliyor.
Yani sanık öğretmenin 'şeriat şeriat' diye tutturması sebepsiz değil.
Kızın da bu işte rızası olduğunu düşünüyor çünkü.
Rızası olsa ne olur, olmasa ne, kız 16 yaşında.
Terbiyesiz ve ahlaksız hoca!

'7 yıl 7 gün'ün gerekçesi

Yukarıdaki yazıyı, iki kız babası duygusallığı ile bitirmiş olabilirim!
Ve fakat, okutsun-yetiştirsin diye gözbebeklerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerin bu tip ve tür sapkınlıkları, sadece benim değil, herhalde tüm velilerin kanını donduruyor olmalı.
Bu tip davalarda verilen cezanın yeteri kadar 'ibretlik' olmadığını düşünüyorum.
Aklıma bir İngiliz hakimin verdiği şu ceza ve gerekçesi geliyor.
Hava kararmak üzere, küçük bir kız parktan geçerek evine gitmeye çalışıyor. Derken şakacı bir İngiliz küçük kıza, korkutma amaçlı 'ceeee!' diyor. Çocuk korkuyor sadece. Ortada ne bir fiili müdahale var, ne de herhangi bir sapıklık. Taciz dediğim gibi, korkutma düzeyinde.
Biraz esnek baksan, adamı şakacı ilan etmen bile olası.
Ve fakat hakim kararı açıkladığında herkes küçük dilini yutuyor: 7 yıl, 7 gün!
Gazeteler televizyonlar ayaklanıyor.
'Adam kıza elini bile sürmedi, bu suça bu ceza biraz ağır olmadı mı?' hesabı.
Hakim gerekçesini açıklıyor:
'Bu kızı korkutmanın cezası 7 gün... 7 yıl, bütün İngiliz kızlarının akşamları parklarda rahatça dolaşma özgürlüklerine saldırının cezası.

Dijital diktatör yolda!

Haberi okuyunca ürperdim valla. 'Sapiens' ve 'Homo Deus'un yazarı Yuval Noah Harari Davos'ta konuşurken söylemiş. 'Eskiden' demiş 'arazi önemliydi, artık veri önemli.'
Ve devam etmiş: 'Biyoloji teknoloji ile birleşince insanlığın hatta tüm yaşamın kontrolü veri yönetenlerin eline geçecek. Önümüzdeki dönemde beynimizi ve zihnimizi yeniden inşa etmenin yollarını bulacağız. Dolayısıyla veri 21. yüzyılın ekonomisinde yeni bir ürüne dönüşecek. Tekstil, otomobiller veya silahlar değil; bedenler ve zihinler geliştireceğiz.'
Ülkesi İsrail'in Batı Şeria'da dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir takip sistemi inşa ettiğini ve insanların her anlamda her adımını takip etmeye çalıştığını anlatan Harari, 'Çin, Kuzey Kore ve ABD gibi ülkeler de benzer çalışmalar içinde. Yarın bir akıllı bileklik takmaya mecbur kalacağız. Sokakta liderinizin posterini gördüğünüzde ne hissettiğinizi merkeze rapor edecek tarzda sistemlerden söz ediyorum' demiş.
Manuel diktatörleri aratacak yani, geleceğin dijital diktatörleri!