Ege Üniversitesi önderliğinde yapılan bilimsel çalışmayla akciğer kanserini nefes yoluyla tespit edebilen biyomedikal cihaz geliştirildi. Cihaz ilk testlerde hastalığı yüzde 80 oranında belirleyebiliyor.
Haber Giriş Tarihi: 19.05.2018 08:36
Haber Güncellenme Tarihi: 19.05.2018 08:36
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Ege Üniversitesi (EÜ) önderliğinde yapılan bilimsel çalışmayla akciğer kanserini nefes yoluyla tespit edebilen biyomedikal cihaz geliştirildiği, cihazın ilk testlerde hastalığı yüzde 80 oranında belirleyebildiği belirtildi.
Ege Üniversitesi Solunum Hastalıkları Araştırma Merkezi bünyesinde, İzmir'deki diğer üniversitelerden de bilim insanlarının katılımıyla yürütülen Milli Biyomedikal Cihaz Projesi'nde başarılı sonuçlar elde edildi.
"NEFESİN PARMAK İZİNİ ÇIKARIYORUZ"
Proje Koordinatörü EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Pelit, soluk havasında 3 bin 500'ün üzerinde bileşik bulunduğunu, uçucu örnek bileşiklerin metabolik reaksiyonlar sonucunda insan nefesine geçtiğini, hastalıklı ve sağlıklı insanların nefeslerindeki oranların da değişiklik gösterdiğini kaydetti. Nefes yoluyla hastalık tespitinin çok eski tarihlere dayandığını ifade eden Pelit, şu bilgileri verdi: MÖ 400'lü yıllarda hekimlerin öğrencilerine hastaların nefesini koklayarak teşhiste bulunmayı önerdiğini görüyoruz. Biz ise burada nefesin parmak izini çıkarıyoruz. Normalde yapılan çalışma hastadan biyopsi yoluyla doku alınmasına dayanıyor. Bu biyopsiyi sürekli alma şansınız yok. Hastalığı daha kötüleştirebiliyor ve bazı riskler taşıyor. Biz ise uçucu organik bileşiklere bakarak hasta mı değil mi diye bir ön tanı yapmak istiyoruz. Çünkü günümüzde yapılan bazı testler çok doğru sonuçlar veremeyebiliyor. Dolayısıyla biz nefes testi ile kişinin hasta olup olmadığını çok daha öncesinden tespit edebileceğiz.
CİHAZLAR YURT DIŞINDAN YÜKSEK MALİYETLE KARŞILANABİLİYOR
Akciğer kanserinin çok geç teşhis edildiğini ve hastaların tedavi şansını yitirebildiğini bildiren Pelit, kullanılan cihazların ise yurt dışından yüksek maliyetlerle karşılanabildiğine işaret etti.
"AKCİĞER KANSERİ TARAMALARI YAPILABİLİR"
Pelit, örnek alma ve örnek toplama kısımlarının da çok maliyetli olduğuna değinerek, şunları söyledi: Biz bu kısmı tamamen yerli olanaklarla yapıyoruz. TÜBİTAK destekli projemizle yaptığımız ilk uygulamaların sonuçları umut vaat edecek düzeyde. Akciğer kanseri olan ve olmayan kişilerin tespit edilmesi konusunda yüzde 80'e yakın bir oranda kişiye hastadır veya değildir diye ön tanı koyabiliyoruz. Çalışmamız tamamlandığında belki de toplumda bir tarama yaparak akciğer kanserini çok önceden, belirti vermeden teşhis etme şansımız olacak. Çalışmamız ürüne dönüşme aşamasına geldi. Bu ürünü ülke ekonomisine kazandırmak istiyoruz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkler geliştirdi! Kanser tedavisinde devrim
Ege Üniversitesi önderliğinde yapılan bilimsel çalışmayla akciğer kanserini nefes yoluyla tespit edebilen biyomedikal cihaz geliştirildi. Cihaz ilk testlerde hastalığı yüzde 80 oranında belirleyebiliyor.
Ege Üniversitesi (EÜ) önderliğinde yapılan bilimsel çalışmayla akciğer kanserini nefes yoluyla tespit edebilen biyomedikal cihaz geliştirildiği, cihazın ilk testlerde hastalığı yüzde 80 oranında belirleyebildiği belirtildi.
MİLLİ BİYOMEDİKAL CİHAZ PROJESİ'NDE BAŞARILI SONUÇLARA ULAŞILDI
Ege Üniversitesi Solunum Hastalıkları Araştırma Merkezi bünyesinde, İzmir'deki diğer üniversitelerden de bilim insanlarının katılımıyla yürütülen Milli Biyomedikal Cihaz Projesi'nde başarılı sonuçlar elde edildi.
"NEFESİN PARMAK İZİNİ ÇIKARIYORUZ"
Proje Koordinatörü EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Pelit, soluk havasında 3 bin 500'ün üzerinde bileşik bulunduğunu, uçucu örnek bileşiklerin metabolik reaksiyonlar sonucunda insan nefesine geçtiğini, hastalıklı ve sağlıklı insanların nefeslerindeki oranların da değişiklik gösterdiğini kaydetti. Nefes yoluyla hastalık tespitinin çok eski tarihlere dayandığını ifade eden Pelit, şu bilgileri verdi: MÖ 400'lü yıllarda hekimlerin öğrencilerine hastaların nefesini koklayarak teşhiste bulunmayı önerdiğini görüyoruz. Biz ise burada nefesin parmak izini çıkarıyoruz. Normalde yapılan çalışma hastadan biyopsi yoluyla doku alınmasına dayanıyor. Bu biyopsiyi sürekli alma şansınız yok. Hastalığı daha kötüleştirebiliyor ve bazı riskler taşıyor. Biz ise uçucu organik bileşiklere bakarak hasta mı değil mi diye bir ön tanı yapmak istiyoruz. Çünkü günümüzde yapılan bazı testler çok doğru sonuçlar veremeyebiliyor. Dolayısıyla biz nefes testi ile kişinin hasta olup olmadığını çok daha öncesinden tespit edebileceğiz.
CİHAZLAR YURT DIŞINDAN YÜKSEK MALİYETLE KARŞILANABİLİYOR
Akciğer kanserinin çok geç teşhis edildiğini ve hastaların tedavi şansını yitirebildiğini bildiren Pelit, kullanılan cihazların ise yurt dışından yüksek maliyetlerle karşılanabildiğine işaret etti.
"AKCİĞER KANSERİ TARAMALARI YAPILABİLİR"
Pelit, örnek alma ve örnek toplama kısımlarının da çok maliyetli olduğuna değinerek, şunları söyledi: Biz bu kısmı tamamen yerli olanaklarla yapıyoruz. TÜBİTAK destekli projemizle yaptığımız ilk uygulamaların sonuçları umut vaat edecek düzeyde. Akciğer kanseri olan ve olmayan kişilerin tespit edilmesi konusunda yüzde 80'e yakın bir oranda kişiye hastadır veya değildir diye ön tanı koyabiliyoruz. Çalışmamız tamamlandığında belki de toplumda bir tarama yaparak akciğer kanserini çok önceden, belirti vermeden teşhis etme şansımız olacak. Çalışmamız ürüne dönüşme aşamasına geldi. Bu ürünü ülke ekonomisine kazandırmak istiyoruz."
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR