Hava Durumu

#Tbmm

Bursa Hakimiyet - Tbmm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tbmm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TOFAŞ'ın Bursa'daki işçi kıyımı TBMM'ye taşındı! Haber

TOFAŞ'ın Bursa'daki işçi kıyımı TBMM'ye taşındı! "Sömürü düzeni..."

TOFAŞ'ın yaptığı işten çıkarma Türkiye gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Tartışmalara bu kez EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan dahil oldu. Bayhan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından Anayasa’nın 98, TBMM İç Tüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına şu soruları yöneltti: Stellantis ve Koç Holdingin sahibi olduğu Bursa’da faaliyet gösteren otomotiv tekeli TOFAŞ, 9 Aralık’ta yaptığı açıklama ile işçi sayısının yüzde 13 azalacağını duyurarak bir kalemde 700 işçiyi işten çıkardı. Bu yılın ilk 9 ayında 5 milyar lira net kâr elde eden ve 2023 yılında işçi başı kârı 3 milyon olan TOFAŞ, üretimdeki daralmaları gerekçe gösterdi. TOFAŞ yönetimi, tüm bu işçi çıkarmalar için ödenecek tazminatların toplamda 330 milyon TL olduğu söyleyerek işçilerin anayasal hakkı olan tazminat ödemelerini dahi lütuf olarak sunmuştur. Kendisine yıllardır rekor düzeyde üretim yapan işçileri bir kalemde kapı dışarı ederek karını katlamayı alışkanlık edinen TOFAŞ, 2020’de çalışan işçi sayısını 300 kişi azaltmasının ardından karını 300 milyon lira artırmış ve en çok kar eden 2. otomotiv şirketi olmuştu. Yine aynı TOFAŞ, 2022 yılında da net karını %160 oranında artırmıştı. Koç Holding patronları yıllardır işçilerin alın teri üzerinden performans baskısı ve yüksek üretim hedefleri ve yoksulluk sınırının altında verdiği ücretler ile milyarca TL kar etmiş, kurduğu sömürü düzeninin sefasını sürmüş, bugün yine geçmişte olduğu gibi cefasını işçilere çektirmektedir. Bu bağlamda; 1-Birçok fabrika ve işyerinde “küçülme” ve “ekonomik daralma” gerekçe gösterilerek işçiler işten çıkarılmakta; çıkış listelerinin sızdırılmasıyla işçiler tedirgin edilmekte ve önümüzdeki süreçte kitlesel işten çıkarmaların artacağına dair sinyaller verilmektedir. Mevcut durumda, iş güvencesinin patronların keyfi kararlarına bağlı olması, işçilerin kolayca işten çıkarılmasına yol açmakta; patronların yaptırımsız bir şekilde dilediği işçiyi işten çıkarabildiği bir düzen fiilen uygulanmaktadır. İşçilerin en temel hakkı olan iş güvencesini yasalarla güçlendirmek için bir adım atacak mısınız, yoksa patronların talepleri doğrultusunda ucuz emek sömürüsü, güvencesiz ve esnek istihdam modellerinin yaygınlaştırılmasını teşvik mi edeceksiniz? 2- TOFAŞ’ta yaklaşık 700 işçinin ve MESS işyerlerindeki işten çıkarmaların ardından, ortalama MESS saatlik ücretlerinin 220 TL’den 200 TL’ye düştüğü gözlemlenmiştir. İşten çıkarılanların büyük çoğunluğunun kıdemi yüksek ve uzun yıllardır fabrikaya emek veren işçiler olduğu anlaşılmaktadır. TOFAŞ, “daralma” bahanesiyle kıdemli işçileri işten çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda ortalama ücretleri düşürerek bir kez daha “kriz”i fırsata çevirmiştir. Bakanlığınız, 2024’ün ilk çeyreğinde 2,8 milyar TL net kâr açıklayan TOFAŞ’ın bu işçi kıyımı ve sektörde ücretleri düşürmeye yönelik bu politikalarına karşı bir inceleme başlatacak mıdır? 3- Orta Vadeli Program ve 2025 bütçenizin temelini oluşturan yerli-yabancı sermaye ve tekellerin çıkarına hizmet eden destek, teşvik ve imtiyaz politikalarınız; fabrika ve işyerlerinde ucuz emek sömürüsü, sendikasızlaştırma ve artan mobbing/baskı olarak yansımaktadır. Ayrıca, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası ve işe iade tazminatı gibi işçilerin kırıntı halinde kalmış haklarının dahi ortadan kaldırılması taleplerini dinlemek üzere patronlarla sık sık bir araya geliyorsunuz. Yüzlerce aileyi etkileyen bu işçi kıyımları karşısında herhangi bir yaptırım uygulayacak mısınız, yoksa patronların dilediği zaman dilediği işçiyi keyfi şekilde işten çıkarmalarına olanak tanıyacak yasal düzenlemelerin önünü mü açacaksınız? 4- Ekonomideki olumsuz gidişatın faturasını işçi ve emekçilerin sırtına yıkan politikalarınızın bir parçası olarak bu işten çıkarmaları da hâlihazırda üzerinde çalıştığınız “güvence” soslu esnek çalışma düzenlemeleriniz için fırsat olarak mı göreceksiniz yoksa işten atmaların yasaklanması, denetlenmesi vb. önlemlerle patronların da yüksek kar hedeflerinden vazgeçmesini zorlayacak adımlar atacak mısınız? 5- İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Ülkemizde kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, işe iade tazminatı, sendikal tazminat gibi düzenlemeler, işverenin ek istihdama yönelmesini zorlaştırıyor” demişti. Sizin de sıklıkla vurguladığınız istihdam ve güvenceli esneklik konularını göz önüne alırsak, Koç Holding’e bağlı TOFAŞ’ın kıdemli işçileri işten çıkarma politikası, hazırlamakta olduğunuz iş yasası değişiklikleriyle uyumlu mudur? İSKENDER BAYHAN KİMDİR? Artvin / Şavşat – 1971, Seyfettin, Metlube. Ekonomist, Gazeteci; İlk, orta ve lise öğrenimini Artvin’de tamamladı. Anadolu Üniversitesi İİBF Fakültesi İktisat Bölümünü bitirdi. Emek Partisinin (EMEP) gençlik örgütü olan Emek Gençliği başta olmak üzere, kuruluşundan bu yana partisinin çeşitli birimlerinde görev yaptı. EMEP Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Bayhan, evli ve 1 çocuk babasıdır.

CHP Bursa Milletvekili Kayışoğlu'ndan ‘kanlı eldiven’li protesto! Haber

CHP Bursa Milletvekili Kayışoğlu'ndan ‘kanlı eldiven’li protesto!

CHP milletvekilleri; TBMM Genel Kurulu’nda sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifi görüşmelerinde düzenlemeyi kanlı eldivenler giyerek ve “Öldürme, yaşat”, “Yasayı geri çek”, “Kanlı yasaya hayır” ve “Aşıla, kısırlaştır, yerine bırak” yazılı dövizler aracılığıyla protesto etti. KAYIŞOĞLU: DİRENİŞİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ CHP Bursa Milletvekili Kayışoğlu sosyal medya hesabından protestolara ilişkin açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in üç günlük Bursa programından sonra Meclis Genel Kurulu'na geldiklerini belirten Kayışoğlu, " AKP hükümeti tarafından hayvanların ölüm fermanı olacak kanuna karşı direnişimizi sürdürüyoruz. Sokak hayvanlarının haklarını savunmaya devam edeceğiz." dedi. KANLI ELDİVEN İLE TEPKİSİNİ ORTAYA KOYDU Kayışoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin yasa teklifinin görüşmeleri sırasında muhalefeti göstererek 'Sahipsiz köpekler' ifadesine vurgu yapıp tepki çeken AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu'nun arkasında bulunduğu bir fotoğrafı paylaşarak, "Meclis Genel Kurulu'nda hayvan hakları adı altında getirilecek olan hayvan katliamına karşı grubumuz olarak hazırız ve bu katliama dur diyoruz." notunu düştü. Söz konusu fotoğrafta Kayışoğlu'nun, hayvanların kanını temsil eden kırmızı renkle boyanmış bir eldiven taktığı görülüyor. MUHALEFET TEPKİ GÖSTERDİ: ÖYLE BİR KASTIM YOK BENİM Yenişehirlioğlu'nun konuşması esnasında 'Sahipsiz köpekler' diyerek parmağıyla muhalefet milletvekillerini işaret etmesinin ardından muhalefet vekilleri masalara vurarak tepki gösterdi. Tepkiler üzerine açıklama yapan Yenişehirlioğlu şu ifadeleri kullandı: "Benim kürsüde okuduğum metnin dışında kendim doğaçlama herhangi bir şey söylemedim. Konuşmamı yaparken sesler yükselince doğal olarak konuşmacı sesini yükseltebiliyor, el kol hareketi yapabiliyor. Asla, ben inançlı bir insanım, helalleşmenin önemli olduğuna inanırım. Bir Allah'ın kulu kast ettiysem öbür dünyada doğru gün yüzü görmeyeyim. Öyle bir kastım yok benim. Hepiniz benim için anlamlı ve önemlisiniz."

MHP Bursa vekili Büyükataman'dan Türkçe çıkışı: TBMM'de başka bir dil konuşmak bölücülüktür Haber

MHP Bursa vekili Büyükataman'dan Türkçe çıkışı: TBMM'de başka bir dil konuşmak bölücülüktür

MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyük Ataman, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı., Ataman paylaşımında şu ifadeleri kullandı: Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli bu hafta gerçekleştirdiği grup toplantısında Türk milletinin vicdanının sesi olmuş, eli kanlı terör örgütünün siyasi şubesi DEM’in TBMM çatısı altında yeri olmadığını söylemiştir. Milletin kürsüsünde cani başına özgürlük isteyecek kadar alçalan terörizmin sözcüleri, TBMM çatısı altında bebek katili PKK cellatlarının sözcülüğünü yapan alçaklar, her zaman olduğu gibi hadlerini aşmışlar, sinsi bir hamasetle barış ve demokrasi kavramlarını istismar ederek terör örgütünün çığırtkanlığına soyunmuşlardır. Dünyanın hiçbir ülkesinin meclisinde, hiçbir demokratik düzende millete kurşun sıkanların ve millete kurşun sıkan teröristlerin sözcülüğünü yapanların yeri olması düşünülemez. Şunu herkes bilmelidir ki; Türk milletinin birliğine ve vatanın bütünlüğüne göz diken bölücü terör örgütünün ayakçılığını yapanların da TBMM çatısı altında elbette yeri yoktur ve olmayacaktır. TBMM kürsüsü dilini silah gibi kullanıp aziz Türk milletine kinini kusan etnik bölücülerin terör örgütünün taleplerini sıralayacağı bir yer değildir. TBMM kürsüsü kahraman Türk askerine “siviller katlediliyor” diyerek iftira atan alçakların Türk ordusuna kin kusacağı bir yer de değildir. Ayrıca Anayasamıza göre Resmi dilimiz Türkçe’dir. Bu hüküm değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümlerden biridir. Bu bağlamda TBMM İç Tüzüğüne göre TBMM’nin  çalışma dili de doğal olarak Türkçe’dir. TBMM çatısı altında başka bir dil konuşmak milletin meclisini provoke etmeyi amaçlayan bir bölücülüktür. Ve bölücü provokatörlerin aziz milletimizin meclisinde elbette yeri olmayacaktır. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi “DEM’cilerin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunmaları adalet ve hukuk garebeti, siyaset ve demokrasi ayıbıdır.” Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu ayıptan en ivedi şekilde kurtulmalıdır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli bu hafta gerçekleştirdiği grup toplantısında Türk milletinin vicdanının sesi olmuş, eli kanlı terör örgütünün siyasi şubesi DEM’in TBMM çatısı altında yeri olmadığını söylemiştir. Milletin kürsüsünde cani başına özgürlük isteyecek kadar… — İsmet Büyükataman (@buyukataman) January 17, 2024

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.