Irem Özyılmaz Haberleri - Son Dakika Irem Özyılmaz Haber Güncel Gelişmeler

Bursaspor’da herkes bu pozisyonu konuşuyor! “Futbola ve hakemliğe ihanet!”

TFF 3. Lig’in 22. haftasında 1-1 sona eren Bursaspor-Silifke Belediyespor maçı sonrası hakem kararlarıyla ilgili ciddi bir gündem meydana geldi. Başkan Enes Çelik’ serzenişte bulunup, “Sahamızda hakemler, ‘baskı altında kalmıyoruz’ mesajı vermek için bizi doğramaya daha ne kadar devam edecekler? Ses çıkarmıyorsak, TFF başkanına güvendiğimiz için. Ama artık yeter!” ifadelerini kullanmıştı. Bursaspor’un gol yediği pozisyonda rakibin Abdullah Tazgel’e yaptığı net faulü es geçen hakem Engin Atmaca’ya ve sezon içinde hakem hatalarına tepki çığ gibi büyüyor. İrem Özyılmaz’ın sunduğu ‘Yazı İşleri’ programına katılan Barış Yalım, AS TV’nin canlı verdiği maçın görüntüleri üzerinden pozisyonu değerlendirerek, “Bu pozisyona faul vermemek futbola ve hakemliğe ihanettir.” dedi.

Bursa'da vahim tablo: İnsanlar proteini Kent Lokantası'ndan yemek yiyerek alabiliyor

İrem Özyılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı Yazı İşleri programına konuk olan Bursa Hakimiyet Gazetesi Yayın Müdürü Kemal Göz, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Ekonomiye ilişkin de konuşan Göz, hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşın protein ihtiyacını Kent Lokantalarından karşılamak zorunda kaldığını ifade etti. "İNSANLARIN PROTEİNE İHTİYACI DA VAR" "Ben bir başlık atayım. Ondan sonra konuşacaklarımızı altına yavaş yavaş dizelim." diyen Göz, "4 kap yemek 80 TL, 1 kilo salatalık 80 TL. Kent Lokantalarında açıklanan bir fiyat vardı, 70-80TL... Bursa'daki kent lokantalarında 4 kap yemek 80 TL. Pazarda ise bir kilo salatalık 80 TL. Matematiği buradan yapın. Pazarın yandığını, alım gücünün ne kadar düştüğünü, hayat pahalılığı örnek göstermek için bunu örnek vermek yeterli olur. Bakıyorsunuz marul 30 TL, 3 tane incecik yeşil soğan 15 TL, pırasa 40 TL, elma 60 TL, domates 60 TL... Kış mevsiminde pazar bir tık daha pahalı olur ama sadece meyve-sebze almak için 600-700 TL ödemeniz gerekiyor. Bunun yanında et ürünleri, süt, yumurta gibi protein içeren gıdalar da alması lazım. İnsanlar Kent Lokantalarına haftada bir gün gidip, yemek yiyorlar ve protein alıyorlar. Haftada bir gün protein alıyorlar insanlar onu da Kent Lokantası'nda yediği yemekle..." şeklinde konuştu.

Gazetecilerden Ali Sait Adiloğlu'na fatura çağrısı: Bozbey'den önce sen açıkla

18 Şubat günü Mustafa Bozbey başkanlığında toplanan Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi, yine bir gerginliğe sahne oldu. AK Parti Meclis Üyesi Ali Sait Adiloğlu, Bozbey'i vaatlerini yerine getiremediği konusunda eleştirdi. Bozbey ise Adiloğlu'na önceki yönetim döneminde kestiği 41 faturayı göstererek yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Gerginliğin had safhaya çıktığı toplantıda Adiloğlu, söz konusu faturaları doğrularken herhangi bir usulsüzlük olmadığını öne sürerek hukukçuları göreve davet etti. FATURA KRİZİ 'YAZI İŞLERİ'NDE KONUŞULDU İrem Özyılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı Yazı İşleri programında Bursa Büyük Belediye Meclisi'ndeki 'fatura' tartışması konuşuldu. Özyılmaz'ın konukları, bursahakimiyet.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Coşkun Saitoğlu ve bursahakimiyet.com.tr editörü İsmail Karaduman, kamuoyunu meşgul eden konuyu ele aldı. Bu gönderiyi Instagram'da gör Bursa Hakimiyet (@bursahakimiyetcomtr)'in paylaştığı bir gönderi KARADUMAN: BU PATLAMAYI BEKLİYORDUK Yeni mecliste Adiloğlu ile Bozbey arasında sık sık tartışma yaşandığını ifade eden Karaduman, "Böyle bir patlamayı bekliyorduk. Bozbey'den böyle bir hamleyi bekliyorduk ki o da geldi. Adiloğlu, "Simit, süt, Kantin Kart nerede?" diyor. Öğrendiğimiz kadarıyla sütlerin okullarda sağlık konusunda olulabilecek sıkıntılar nedeniyle dağıtılmasına izin verilmiyor. İstanbul'da İBB tarafından dağıtılan sütler nedeniyle zehirlenme vakaları olmuş. Hatta izin verilmemiş değil. Bozbey de söylüyor. Hala yanıt verilmemiş. Yanıt verilmediği için de 'İzin verilmemiştir.' sayılıyor. Bu yüzden dağıtılmıyor. Kantin Kart konusunda bildiğim kadarıyla Milli Eğitim'in izin vermesine gerek yok. Belediye bunu sosyal yardım adı altında dağıtabilir." dedi. "TOP ARTIK ADİLOĞLU'NDA" Daha sonra Bozbey'in fatura çıkışına değinen Karaduman, "Fatura meselesi niye önemli? Bozbey'i etik konusunda eleştiriyor Sayın Adiloğlu. Bozbey de çıkarıyor 41 tane faturanın olduğu bir döküm gösteriyor. Fatura kesen kişi belediye meclis üyesi. Bozbey söyleyene kadar kimse bu faturaları bilmiyor. Bozbey faturaların detaylarını açıklamadı. Biz araştırdığımızda Adiloğlu'nun züccaciye dükkanı olduğunu öğrendik. Acaba belediyeye çok önemli bir mal, hizmet mi satıldı yoksa farazi rakamlar örnek veriyorum. 10 bin adet fincan mı satıldı? Fincanlar kaç TL'ye alınıp ne kadara belediyeye satıldı? Burada bir kamu zararı var mı? Ya da belediye kaynaklarıyla Adiloğlu'ndan alınan ürünlere gerçekten ihtiyaç var mıydı? Halk için mi alındı yoksa şahsi sebeplerle mi alındı? Burada top artık Adiloğlu'nda..." dedi. "MİNAREYİ ÇALAN KILIFINI HAZIRLAR" Adiloğlu'nun "Usulsüzlük yok" açıklamasını yorumlayan Karaduman, "Ben de 'usulsüzlük var.' demiyorum ama bir atasözü var: Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Zaten her şey yasalara uygun olmak zorunda. Usulüyle alınıyor ama biz bunu Bozbey'den öğreniyoruz. Kendisi mesela açıklayabilirdi. "Evet kardeşim ben şu yılda ihaleyle şu ürünleri sattım, bunda da hiç bir sıkıntı yok. Bunda bir ayıp yok." diyebilirdi. Kendisi paylaşırsa biz de paylaşırız. Belediyeye 41 kez fatura kesip ne sattı? Bunlar çok önemli. Tüm vatandaşlar merak ediyor. Biz buradan tekrar Adiloğlu'na sesleniyoruz. Belediyeye ne sattı? Hangi ürünü ne kadardan aldı, ne kadara sattı? Bunların detaylarını kamuoyuyla paylaşsın diyorum. Bozbey'den önce kendisi açıklamalı." şeklinde konuştu. SAİTOĞLU: FATURALARIN DETAYLARINI MERAK EDİYORUZ Karaduman'ın ardından konuşan Coşkun Saitoğlu, "Adiloğlu ile Bozbey'in bu tartışmalarına genelde hep şahit oluyoruz. Elimizden geldiği sürece bunları bursahakimiyet.com.tr'de yayımlamaya, haberlerini yapmaya çalışıyoruz. Bu tartışmada da Adiloğlu, Bozbey'e verdiği vaatler üzerinden yüklenmeye çalışıyor. Birçoğunda da vaatler yerine getirilmediği için aslında bir açıdan Adiloğlu haklı. Tabi burada Bozbey'in savunması da Milli Eğitim'in izin vermediğini söylüyor. Bunların kendisine değil de Milli Eğitim'e sorulmasını istiyor. Bunun üzerine zaten gerilim başlıyor. Bozbey bu sefer tamamen hazırlıklı gelmiş. Daha öncekilerde Bozbey daha kibar bir şekilde yanıt veriyordu. Gerilimi düşürmeye çalışıyordu ama bu sefer Bozbey de hamle yaptı. Elindeki faturaları gösterdi. Biz o faturaların detaylarını merak ediyoruz. Bunu Başkan Bozbey de Adiloğlu da açıklayabilir. Bursa'daki herkes bu faturaların detaylarını merak ediyor. Belediyeye daha önceki yönetimde ne alındı, ne satıldı? Burada önemli olan nokta şu an meclis üyesi olması. Bir önceki dönemde meclis üyesi miydi? Burada usulsüz bir durum yok anladığım kadarıyla, alım satım işi var." ifadelerini kullandı. Programın tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz...

Bursa'daki gıda fırsatçılarına verilen cezalara tepki: Vuracaksın mührü!

İrem Özyılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı Yazı İşleri programında konuşan gazeteci Onur Genç, ekonomiye dair gündemdeki konuları değerlendirdi. "TOPLUMUMUZDA AHLAK SORUNU VAR" Ramazan öncesi zam furyasının tekrar başladığını belirten Genç, "Gerek esnafta gerek zincir marketlerde, Ramazan ayı için etiket mesaisi başladı. Dün akşam gazeteyi yayına hazırladığımız son dakikada hurma zammı geldi. Neden çünkü Ramazan sofralarının baş tacı hurma. Sonra etten tutun da markette gıda üzerine alınması gereken ne varsa hepsi zamlanıyor. Maalesef klasik bir Ramazan tablosu yaşıyoruz. Sayın Namık Göz iki gündür yayınlarında vurguluyor. Toplumumuzda ahlak sorunu var.Tenzih ediyorum, herkes böyle değil tabi ama gerçekten böyle bir sıkıntımız var. Yangın olunca yangın tüpünü, deprem olunca battabiyeyi pahalıya satmak gibi... Ramazan gelince evine iki lokma yemeyi götürecek insanlara gıdayı pahalıya satmak gibi... Ve bunu da hileli satmak gibi..." şeklinde konuştu. "CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL" Çok ünlü bir markanın peynirinde tağşiş yaptığını ifade eden Genç, "Parasını verip aldığınız bir üründe dahi tağşiş yapılıyor. Buna niye tenezzül ediyorsunuz? Evet denetimler var. Ticaret Bakanlığı'nın ciddi denetimleri var. Çok ciddi cezalar kesiliyor. Hatta, 'Cezalarda rekor' diyerek sürekli haberini veriyoruz. Demek ki bu cezalar belli bir noktaya kadar geliyor ama devamı yok. Caydırıcı değil. Vuracaksın mührü o zaman. Hem insan sağlığıyla oynuyorsunuz hem fırsatçılık yapıyorsunuz hem de yediğiniz cezayı dönüp sonrasında zamlarla vatandaşa ödetiyorsunuz. Bunun bir esprisi yok. Yani devlet bu konuda evet çok kararlı işler yapıyor ama demek ki bir adım ilerisine daha gidecek. Daha farklı bir yaptırım uygulayacak ki biz bunlarla karşılaşmayalım. " dedi.

510 Euro'luk tepki: Bursalı anneler üvey anne mi?

İrem Özyılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı Yazı İşleri programında konuşan Bursa Hakimiyet Gazetesi Yayın Müdürü Kemal Göz, çalışan annelere verilen bakıcı desteği konusuna da değindi. "BURSA NİYE GÖZARDI EDİLİYOR?" Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK), Avrupa Birliği (AB) finansmanıyla hayata geçirdiği "Eğitimli Çocuk Bakıcılarının Teşviki Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi" (EDUCARE II) hakkında konuşan Göz, "Avrupa Birliği, 2019 yılında çalışan anneler için bir fon oluşturuyor. Bu proje 0-36 ay bebeği olup çalışan annelere AB kapsamında 325 Euro verilmesi kararlaştırılıyor. Pilot iller açıklanıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir'de uygulama başlıyor. Bu çalışan annelere maddi destek amaçlı başlatılan bir proje. Bu tutar 510 Euro'ya yükseltildi. Tamam İstanbul, Ankara ve İzmir'dekiler de annelerimiz ama Bursa'daki anneler üvey anne mi? Yani Bursalı annelere niye verilmiyor? Bursa niye gözardı ediliyor?" ifadelerini kullandı. Programın tamamını aşağıdaki sekmeden izleyebilirsiniz.

Kemal Göz'den emekli ikramiyesi çıkışı: Hesap kitap yapmaya gerek yok

Bursa Hakimiyet Gazetesi Yayın Müdürü Kemal Göz, İrem Özyılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı Yazı İşleri programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Ekonomiye dair değerlendirmelerde de bulunan Göz, Türkiye'nin sorununun geçim derdi olduğunu söyledi. İnsanların, asgari ücretle bugün bir tam altın alamadığını ifade eden Göz, "17 yıl önce bir yarım bir çeyrek altına eşdeğer olan 200 TL ile bugün sadece 13 ekmek alıyoruz." dedi. "HESAP YAPILIRSA İŞİN İÇİNDEN ÇIKILMAZ" 21 Şubat'ta emekli ikramiyelerine yapılacak zamma değinen Göz, "İkramiyenin ne kadar olacağı tartışılıyor. Hiç hesap kitap yapmasınlar. Ne kadar en düşük emekli maaşı? 14 bin 669 TL. Emekliye, bayramda en düşük emekli maaşı kadar ikramiye verin. Hesap kitap yaptığınızda zaten işin içinden çıkamıyorsunuz. Bir bakıyorsunuz emekli ikramiyesi 3 bin TL. Belirli bir kesim diyor ki bunun en az 7 bin 900 TL olması gerekiyor başka bir kesim ise farklı hesap yapıyor. Hesap kitap yapmayın. Emeklinin durumu ortada zaten. Raflarda, fiyatlarda büyük bir uçurum var. İnsanlar gerçekten geçinemiyor." ifadelerini kullandı. Programın tamamına aşağıdaki sekmeden ulaşabilirsiniz.

Gazeteci Saitoğlu'ndan kritik deprem çağrısı: Bursa'ya giriş-çıkış yapılamayacak!

İrem Özyılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı Yazı İşleri programında, "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yıl dönümünde Türkiye'nin ve Bursa'nın deprem gerçeği ele alındı. OKULLARDA DEPREM HAZIRLIĞI Bursa'da depreme dayanıksız 7 okulun boşaltıldığını belirten Saitoğlu, "Bursa'da depremle ilgili depreme dayanıklı okullar yapılması için çalışmalar sürüyor. 2024 yılında 3 deprem güçlendirmesi, 17 yeni yapım, 6 yık-yap olmak üzere toplam 26 okulun hizmete girdi. Okullarda verilen deprem eğitiminden ziyade okul binalarının da depreme dayanıklı olması gerekiyor." dedi. BURSA İÇİN ÖNLEM ÇAĞRISI Okulların dışında vatandaşların yaşadığı konutların, hastanelerin de bir an önce depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Saitoğlu, " Deprem öncesi toplanma alanlarının belirlenmesi gerekiyor. Bunların hepsi için acil hazırlık şartBugün Marmara'da büyük bir deprem bekleniyor. Bu İstanbul'dan ziyade Bursa'yı etkileyecek. 30 yıl içinde yüzde 47 ihtimal var. Ama deprem bir yıl sonra da 1 ay sonra da 29 yıl sonra da olabilir. Bunların önlemlerinin bir an önce alınması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Nilüfer'de meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki deprem öncesi Bursa Hakimiyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kemal Göz ile sohbetimizde, "Bursa'ya giriş ve çıkışın olamayacağını" söylemiştik. Asrın Felaketi'nde de gördüğümüz gibi ana arter yollarda deprem sonrası trafik kaosa dönüşüyor. O bölgelerden çıkış olmuyor. Aynı şeyler yaşanacağından bir an önce önlem alınması gerekiyor." şeklinde konuştu. Programın tamamını buradan seyredebilirsiniz:

#Irem Özyılmaz