Hava Durumu

#Grev

Bursa Hakimiyet - Grev haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Grev haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'da sağlık krizi! Bakanlık ihale açtı: Acil alanı yoğun bakıma dönüştürülecek Haber

Bursa'da sağlık krizi! Bakanlık ihale açtı: Acil alanı yoğun bakıma dönüştürülecek

Tüm Türkiye'de hissedilen sağlık krizi Bursa'da giderek derinleşiyor. Büyük sanayi kuruluşlarını barındırması nedeniyle yoğun işçi göçü alan Bursa'da nüfus arttıkça sağlık hizmetlerindeki yetersizlik kritik seviyelere yükseldi. CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala'nın 21 Haziran akşamı Bursa’da üç hasta için yoğun bakım yatağı bulunamadığını, bir hastanın yoğun bakım yetersizliği nedeniyle öldüğünü duyurmasının ardından Sağlık Bakanlığı tarafından dikkat çeken bir ihale açıldı. ACİL ALANI YOĞUN BAKIMA DÖNÜŞTÜRÜLECEK Sağlık Bakanlığı, Bursa merkez gibi ilçelerde de çıkmaza giren yoğun bakım yatağı kriziyle boğuşuyor. Bu kapsamda Gürsu Cüneyt Yıldız Devlet Hastanesi'nin acil müşahede alanının 10 yataklı yoğun bakıma dönüştürülmesi için ihale açıldı. 1 Temmuz'da yayımlanan ihaleye verilen teklifler, 19 Temmuz günü açılacak. İhaleyi kazanan firma, sözleşmeyi imzaladıktan sonra 10 gün içinde işe başlayacak. Acil alanının, yoğun bakıma dönüştürülmesi ise 3 ay sürecek. ÖLÜM İDDİASI YALANLANMADI CHP Bursa Milletvekili Pala'nın hastalar için yoğun bakım yatağı bulunamadığı ve  bir hastanın yoğun bakım yetersizliği nedeniyle öldüğünü duyurmasının ardından Sağlık Bakanlığı ve Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.  BURSA'YA NEFES OLACAK HASTANENİN İNŞAATI BİTİRİLEMİYOR 2014 yılında Bursa'nın merkezinde inşasına başlanan Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi’nde ana yüklenici firmanın aylardır  taşeron firmalara ödeme yapmaması sonucu kriz çıkmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mart’taki Bursa mitinginde 3 ay içinde açılışını yapacaklarını söylediği hastanenin inşaatında çalışan işçiler aylardır alamadıkları maaşları için grev yapmıştı. Açıldığında sağlık alanında Bursa'nın önemli ölçüde ihtiyacını karşılaması beklenen Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi 1315 yatak kapasitesiyle hizmet verecek.

Bursa'da dev fabrikadaki işçi eylemine sendika desteği: Ankara'dan geliyorlar! Haber

Bursa'da dev fabrikadaki işçi eylemine sendika desteği: Ankara'dan geliyorlar!

Bursa’da 53 yıldır faaliyet gösteren Durak Tekstil'de Öz İplik İş Sendikası'nda örgütlenme yürüten emekçilerin işten çıkarılmasıyla başlayan eylem sürüyor SENDİKAYA ÜYE OLMAK İSTEDİLER Gazete Duvar'dan Pelin Akil'in haberine göre; Bursa’nın Yıldırım ilçesi Vakıf Mahallesi’nde 51 yıldır faaliyet gösteren Durak Tekstil fabrikasında Öz İplik İş Sendikası, 5 ay önce örgütlenme çalışlarına başladı. İşçiler, düşük ücret ve kötü çalışma koşullarının düzeltilmesi için sendikaya üye oldular. İşçilerin sendikalaşma sürecini haber alan işveren, sendikal mücadele yürüten öncü 6 işçiyi, ‘işletmeyi küçültme’ gerekçesiyle 9 Şubat’ta işten çıkarttı. İşten çıkarılmayı kabul etmeyen işçilere, iki gün sonra tebligat gönderildi. Tebligatta, kendilerinden beklenen performansı göstermedikleri, 'işçinin işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi davranışlarda bulunması' gerekçesiyle işten çıkartıldıkları belirtildi. İşçiler, işlerine geri dönme talebiyle sendikayla birlikte Şubat ayından bu yana fabrika önünde eylem yapıyor.  Fotoğraf: Gazete Duvar ANKARA'DAN DESTEĞE GELİYORLAR Hak-İş'e bağlı işçi sendikası Öz İplik İş Sendikası, işçilere destek vermek için Bursa'ya gelme kararı aldı. Merkezi Ankara'da olan Öz İplik İş Sendikası'nın Başkanlar Kurulu, Durak Tekstil emekçilerinin sendikalaşma sürecinde 6 işçinin işten çıkarılmasıyla başlayan ve 81 gündür fabrika önünde devam eden eyleme destek amacıyla Bursa'da toplanacak. Sendika'dan yapılan açıklamada, "Öz İplik İş Genel Başkanı Rafi Ay, Türkiye'nin dört bir yanında bulunan Öz İplik İş teşkilatıyla beraber fabrika önünde bekleyen işçilerin yanında olacaktır. Başkan Ay, burada işçilerle ve süreçle ilgili bir açıklama yapacak, Durak Tekstil işvereninin hukuk tanımaz tavrını kamuoyuyla paylaşacaktır." ifadeleri yer aldı. Destek ziyareti 10 Mayıs günü saat 16:30'da gerçekleşecek. DURAK TEKSTİL HAKKINDA Firma 1971 yılında Bursa'da küçük ölçekli bir dokuma işletmesi olarak kuruldu. Kurucusu olan Ali Durak, 1970'li yılların sonunda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar gereği balık ağı ithalatının durması üzerine yaptığı yatırım ile DURAK Tekstil’i Türkiye balık ağı üretiminin %80'ini gerçekleştirir hale getirdi. Durak ailesinin ikinci kuşağını temsil eden Ömer Durak, İstanbul'da kimya mühendisliği öğrenimi sonrasında Almanya ve İsviçre’de kimya yüksek mühendisliği alanındaki uzmanlık eğitimini tamamlamasının ardından 1975 yılında firmaya katıldı. Bu dönemde Durak Tekstil ayakkabı üretiminde kullanılan naylon dikiş ipliği üretimi ile endüstriyel iplik üretiminde giderek artan oranda önemli bir rol oynamaya başladı. 1980'li yıllarda Durak Tekstil Türkiye'de 'Polyester Nakış ipliği' üreten ilk firma unvanını kazandı. Polyester iplik üretimini 'Viskoz Nakış ipliği' üretimi takip etti ve geliştirdiği teknolojiler sayesinde 1990'lı yılların başında firma ürün gamını genişletti. Bu süreci, ayakkabı sektörü yanında brode ve ev tekstili sektörüne yönelik yüksek kalitede iplik üretimi takip etti. 1998 yılında 'polyester cipsten' iplik üretilmesini sağlayan high-tech POY tesisinin kurulması ile Durak Tekstil ürün gamında yer alan tüm ipliklerin hammaddelerinin kalitesini de kendi bünyesinde belirlemek sureti ile dünya standartlarında nakış ve dikiş iplikleri üretmeye başladı. Bu yeni atılım sayesinde cipsten itibaren polyester iplik üretiminin tüm aşamalarını kendi çatısı altında gerçekleştiren Durak Tekstil, çok farklı sektörlerin ihtiyaçlarına cevap verebilen, kalite sürekliliği garanti altına alınmış, yüksek mukavemet ve düşük genleşmeli endüstriyel iplik üretimi için entegre bir tesis olmayı başardı. 1997'de elde ettiği ÖKÖ-TEX belgesi ile Türkiye'nin ilk 0 yerli sermayeli endüstriyel iplik üreticisi olan DURAK TEKSTİL, çevreye saygılı, ISO gibi uluslararası çalışma standartlarına uygun süreçler dâhilinde ürettiği yüksek kaliteli dikiş ve nakış ipliği ürünlerini geniş bir ürün gamı ile üç büyük kıtaya yayılmış 20'den fazla satış merkezleri, yurtdışı temsilcilikleri ve ticari partnerleri aracılığı ile sunmakta, endüstrilere ihtiyaç duydukları satış ve satış sonrası destek hizmetlerini vermeye devam etmektedir. 2000'li yılların başında 30.000m2 kapalı üretim alanı, esnek ve high-tech üretim süreçleri, büyük önem verdiği AR-GE çalışmaları ile zenginleştirdiği engin bilgi ve tecrübe birikimi yanında profesyonel ekibi ile Durak Tekstil, Türkiye'nin en modern tesislerinde yüzlerce ürün çeşidi ve 40.000'i aşkın renk alternatifi ile dikiş ve nakış ipliklerinin en kalitelisini üretir hale geldi. 2000 yılında ilk kez elde ettiği ISO 9001:2000 belgesi ile Durak Tekstil Şirketler Grubu endüstriyel dikiş ipliği pazarında dünya standartlarında üretim ve kalite yönetimini kendisine hedef seçmiş oldu. 2005 yılı içerisinde Çin’de üretim yapmak üzere fizibilite çalışmaları başladı ve 2006-2007 yıllarında arsa satın alınarak, üretim tesisleri inşaatına geçildi. 2008 yılında Durak Changxing Çin fabrikası; 20.000.m2 arsa üzerine 12.419 m2 kapalı alana sahip fabrika üretime açıldı. Daha sonraki yıllarda, 5 farklı kıtada oluşturduğu müşteri portföyüne, yüksek kalitede ve eşit standartlarda ürün ve servis sunabilmek için dünyadaki yapılanmasını stratejik noktalardaki ofis ve temsilcilikleriyle zenginleştirdi. 2018 yılına gelindiğinde Durak Tekstil, yaptığı Ar-Ge çalışmaları, Kalite, inovasyon, sektörel ve bireysel çözümler ve sürekli yeni ürün geliştirme dinamizmi ile Ar-Ge ve Tasarım Merkezi oluşturulmuştur. Bugün Durak Tekstil Amerika, Avrupa ve Asya bölgelerinde üretim, satış hizmetleri, araştırma ve destek faaliyetlerinde bulunan global bir şirketler grubu olup merkezi Türkiye olan, 100 den fazla ülkede ürünleri dolaşan, dünyanın önde gelen endüstriyel iplik üreticilerinden biridir.

Osmanlı'nın ilk kadın grevi: Bursa'da 114 yıl önce neler yaşandı? 16 saat çalışan işçiler... Haber

Osmanlı'nın ilk kadın grevi: Bursa'da 114 yıl önce neler yaşandı? 16 saat çalışan işçiler...

1910’lu yıllar, Osmanlı’da sanayinin gelişmeye başladığı yıllardı. Pek çok kentte fabrikalar ve atölyeler kuruluyordu. Bursa denilince akla ilk olarak ipek gelir. Bursa fabrikalarında Türk, Rum ve Ermeni kadınlar, sefa içinde yaşayan saraylılara en has ipekleri üretiyordu. Aralarında çocuk işçilerin de bulunduğu kadınlar ipek atölyelerinde günde 15-16 saat çalışıyordu. Bu çalışmanın karşılığında aldıkları ücret ise 1 ile 5 kuruş arasındaydı. Hayatlarının baharında fabrikaya giren gencecik kızlar, daha bir sene geçmeden ölüm döşeğine yatıyorlardı. Bursalı ipek işçileri hayatlarını şöyle anlatıyorlardı: “Biz o perişan çiçeklerdeniz ki baharı görmeden güz yapraklarına döneriz” İpek işçisi kadınların çalışma koşulları Refik Halit Karay’ın “Sus Payı” öyküsüne de konu olur: “Bir gün kırmızı kurdelesinin süslediği ipek saçlar altında sevine sevine, neşeli, kuvvetli gelen yeniler, bir iki yıl sonra güçsüz ayaklarını, nalçalı kunduralarını taş kaldırımlar üstünde zorla sürükleyerek kulübelerine çekilirlerdi. Ağrıyan başlarını, yanan göğüslerini dinlendirmek için yalnız altı saat süreleri vardı; gülmek ve konuşmak için değil! Kim bilir ertesi sabah bu hasta, yorgun gözler ne kadar güç açılır, her kemiği ayrı sızlayan bu zavallı vücutlar fabrikanın düdüğüne ne zorlukla uyardı? Kim bilir bu hastalıklı sabahlar ne kadar gözyaşı döktürürdü, bu halsiz vücutları sürüklemek ne zordu...” Elbette işçi kadınlar bu haksızlığa ve zulme sessiz kalmadılar. İpek fabrikalarında çalışan binlerce kadın 1908 grevlerinden de etkilenerek çalışma koşullarını düzeltmek ve ücretlerini arttırmak için mücadeleye atıldılar. Önce Bilecik ve Adapazarı’ndaki 1000 ipek işçisi greve çıktı. Direniş rüzgârı kısa sürede Bursa’yı da etkisine aldı. 1910 yılının Ağustos ayında Bursa’da 3 bin ipek işçisi grevdeydi. Bu grev Osmanlı’daki ilk kadın grevi olarak tarihe geçti. İşçi kadınlar iradelerini mücadeleyle birleştirerek patronlar sınıfına boyun eğmeyeceğini göstermişti. Bugün de işçiler boyun eğmiyor, mücadele ediyor. Sınıfsız, sömürüsüz yepyeni bir dünya kurana kadar da edecek. Tıpkı Kızıl Bursa marşında söylendiği gibi “Yeşil Bursa kurtulacak, Kızıl bursa olursa/ Olursa değil mutlaka Kızıl Bursa olacak hayda hay!” Uludağ’ın eteğinde bir cehennem şehir var Bir şehir ki burjuvalar Yeşil Bursa diyorlar hayda hay Dar sokaklarında gezer işsizlik ve yoksulluk Fabrikalar ipek boyar genç kızların kanıyla hayda hay Biz çıkarız Uludağ’a bir kucak odun için Onlar çıkarlar oraya zevk için sefa için hayda hay İşçi köylü meydanında uzatarak elini Mustafa Suphi yoldaşın dikeceğiz heykelini hayda hay Yeşil Bursa kurtulacak, Kızıl bursa olursa Olursa değil mutlaka Kızıl Bursa olacak hayda hay!

Bursa'da fabrika işçilerinden 'keyfi işten çıkarma’ eylemi: Bu herkese yapılmış tehdittir! Haber

Bursa'da fabrika işçilerinden 'keyfi işten çıkarma’ eylemi: Bu herkese yapılmış tehdittir!

Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Alman Continental Grup bünyesinde Bırsa’da Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Contitech Lastik A.Ş. işçileri bir arkadaşlarının keyfi uygulama sonucu işten çıkarıldığını öne sürerek fabrika önünde eylem başlattı. İddiaya göre süspansiyon sistemleri üretimi yapılan fabrikada işveren temsilcisi ile yaşadığı tartışma sırasında sesini işveren temsilcisinden daha fazla yükselten 17 yıllık bir çalışanın iş sözleşmesindeki cezai müeyyideler yerine haksız biçimde sözleşmesi fesih edildi. Sendika ve işyeri arasındaki görüşmelerden sonuç alınamayınca da işçiler grev hakkını kullanmak üzere fabrika önünde eylem başlattı. Petrol-İş sendikasının fabrikada 10 yıldır örgütlü olduğunu ve yaşananlar karşısında atılması gereken adımların iş sözleşmesinde net ifadelerle yer aldığını belirten Petrol-İş Bursa Şube Başkanı Ersin Birgül, “Biz sendika olarak bu durumun çözümü noktasında adımlar attık. Diyaloglar kurduk. Arkadaşımıza özür de dilettik. Ama özür bile kabul görmedi. Yaklaşımın direkt işten çıkartma değil uygun cezalardan biri olması yönündeki talebimizi de ilettik. Ama bizim yaklaşımımız karşılıksız kaldı. Müsamaha gösterilmeyerek ‘biz iş hakkını sonlandırıyoruz’ gibi bir durum oluştu. 2 günlük süreçte diyaloglarımız karşılıksız kalınca mücadele kararı aldık. Buradan hep birlikte sesimizi duyurarak çözüm noktası arıyoruz. Bu yaşanan hakka hukuka uygun bir şey değil. Arkadaşımız daha önce bu iş yerinde iş yeri işçi temsilciliği de yapmış bir arkadaşımız. 17 yıldır burada çalışıyor, alın teri döküyor. Buraya girdiğinde gencecik, sapasağlam bir arkadaşımızken şu anda belinde 2, boynunda 3 fıtık var. Kolu yarıdan yukarıya kaldıramıyor. Bu fabrikada bu hale gelmiş bir arkadaşımızın iş akdi, fabrikaya daha dün yönetici olarak gelmiş bir işveren temsilcisiyle sade bir diyaloğunda ‘Sadece sesini onun ses tonundan daha yüksek kullandığı’ gerekçesiyle acımasız bir şekilde sonlandırılmaya çalışılıyor. Toplu sözleşmemizde zaten böyle bir durumun karşılığı net bir şekilde belirtilmiş. Uyarı, yazılı uyarı, yevmiye cezası gibi tekrar durumlarında yaşanacaklar açık ve net. Arkadaşımızla ilgili sorun giderilene kadar buradayız. Çözüm yolu arayalım dedik. Bir araya gelelim dedik. İlk başlarda bir yaklaşımları vardı ama sonradan ondan da uzaklaştılar. Biz adım adım attıkça onlar geri çekildiler. Bir kişiye yapılmış haksızlık, herkese yapılmış tehdittir. Ben bunu savunuyorum. Bu minvalde yol alıyoruz. Çünkü bugün bu yapılana sessiz kalındığında yarın benzerlerinin ve bunun çoklarının yaşanacağını biliyoruz. Uyuşmazlık oluşturan birkaç konu daha oldu aramızda. Oralarda da hep yapıcı yaklaşımlar gösterdik, sergilemeye çalıştık. Onlara da karşılık görmedik” dedi. Bu arada işyerinde üretim devam ederken işçiler vardiya değişimlerinde işten çıkarılan arkadaşlarına destek vermek için sendika öncülüğünde protesto eylemlerine katılıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.