Taksim bombacısı patlayıcı Türkiye'ye nasıl getirdiğini anlattı
Taksim bombacısı patlayıcı Türkiye'ye nasıl getirdiğini anlattı
İstanbul'da 13 Kasım'da İstiklal İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin hayatını kaybetmesine, 81 kişinin yaralanmasına yol açan bombalı saldırıyı gerçekleştiren terörist Ahlam Albashir patlayıcıyı da kaçak yollarla Suriye’den geçerken kendisinin taşıdığını itiraf etti.
Haber Giriş Tarihi: 11.01.2023 09:21
Haber Güncellenme Tarihi: 11.01.2023 09:37
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
13 Kasım günü İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin hayatını kaybetmesine, 81 kişinin yaralanmasına yol açan bombalı saldırıyı gerçekleştiren terör örgütü PKK/YPG’nin “özel istihbarat elemanı” olarak yetiştirdiği Ahlam Albashir, 30 Kasım 2022 günü İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda alınan ifadesinde isim isim PKK/YPG ilişkisini anlattı.
Albashir patlayıcıyı da kaçak yollarla Suriye’den geçerken kendisinin taşıdığını itiraf etti.
Taksim bombacısının ifadesinin tam metnini Hürriyet yazarı Nedim Şener, köşesine taşıdı.
İşte o metin şu şekilde:
Bu evde yaklaşık 5 gün kaldık. Bu ev iki odadan ibaretti ve odanın birinde Ebu Hassan’ın tekstil eşyaları bulunmaktaydı. Bilal birlikte bu eve geldiğimizin üçüncü günü, bir süreliğine dışarı çıktı, ben evde tek başıma kaldım. Saat 16.00 sıralarında Bilal elinde bir poşet ile eve geldi. Evde bulunduğumuzun dördüncü gününde poşeti gece vakitlerinde bana gösterdi, bu sırada Hacı, Bilal ile WhatsApp üzerinden görüntülü konuştu. Bilal de gelen malzemeyi çıkartarak Hacı’ya gösterdi. Ben Bilal’e ‘Bu malzemeler ne’ diye sordum. Bilal bana ‘Türkiye’ye geçerken bunları sen taşıyacaksın’ dedi. Poşette; iki parça halinde üçe bölünmüş olan 30-15 santimetre büyüklüğünde, 5 santimetre kalınlığında şeffaf poşetlere sarılı vaziyette beyaz renkli yumuşak un gibi kuru maddeler bulunmakta idi.”
Ayrıca poşetin içinde kırmızı renkli sutyen, sutyenin içinde beze takılı tele benzer bir cisim vardı. Sutyenin iki tarafının alt kısımlarında da kablolar ve beze dikili vaziyette küçük kare şeklinde bir şey daha bulunmaktaydı. Yine poşetin içerisinde göğüs altından baldırlara kadar uzun bir korse şort vardı.
Bu korse özel yapılmış iki korsenin birbirine dikilmiş halinden oluşuyordu, iki korse arasına malzeme koymak için özel bölme vardı. Beşinci günde Bilal sabah saat 10-11 gibi beni uyandırdı. Sutyen ve korseyi giymemi istedi. Patlayıcıları korsenin ceplerine yerleştirdi. Kırmızı renkli sutyeni de taktıktan sonra üzerine normal kıyafetlerimi giydim. Bu malzemeler yaklaşık 1-2 kilogram ağırlığındaydı.
Hacı beni aradı ve ‘Kocanın yanına, Bilal’in yanına git. Bilal senden bir şeyler isteyecek, onları al’ dedi. Bilal banaçivi vererek ‘Git bundan 2 kilo al, ayrıca bant al’ dedi, 100 TL verdi. Ben de akşama doğru atölyeden çıkarak nalburdan istediklerini aldım. Bilal bunları poşetle daha önce kilitli vaziyette bulunan çantanın yanına koydu. Bilal’de daha önceden almış olduğu bir miktar çivi vardı.
Bilal çantadan çıkardığı patlayıcıları yere sermiş olduğu naylonun üzerine serdi. Bu arada Bilal, Hacı kod adlı kişiyi telefonla görüntülü aradı. Bilal yere serdiği banta, getirdiğim çivileri yapıştırdı.
Bu işlemler olurken Hacı kameradan işlemi izliyordu.Hazırladığı patlayıcıları şeker kabına (şeffaf sarı kapalı bidon) doldurdu.
Daha önce hazırladığı çivili bantları şeker kabının üzerinesardı. Kabloları kavanoza yerleştirdi.
Bu işlem 2.5 saat kadar sürdü.
Bilal bana ‘Hazırlan Taksim’e gideceğiz’ dedi ve taksiciyi çağırmamı istedi, Saat 14.00-15.00 gibi Taksim’e doğru gitmek için atölyeden çıktık, korsan taksiye bindik. Ben ön tarafta oturdum, Bilal çanta ile birlikte arka koltukta oturdu.
Yoldayken Bilal sigara çıkarma bahanesiyle çantayı kurcalıyordu. Taksim’de sigara içtim. Selfie çektim. Aradan tahmini yarım saat geçtikten sonra telefonuma, Hacı önce üç nokta gönderdi. Sonra oturduğum yerin sağ arka çaprazımdan zoomlanarak çekilmiş çok kısa bir video gönderdi. Hacı beni aradı ve ‘Çantayı bankta bırak, hemen oradan ayrıl’ dedi. Oradan meydana yürüdüm, bir parfümcü durdurdu, parfüm satmaya çalıştı. O anda patlama oldu, yere düştüm, kalkıp koşmaya başladım.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Taksim bombacısı patlayıcı Türkiye'ye nasıl getirdiğini anlattı
İstanbul'da 13 Kasım'da İstiklal İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin hayatını kaybetmesine, 81 kişinin yaralanmasına yol açan bombalı saldırıyı gerçekleştiren terörist Ahlam Albashir patlayıcıyı da kaçak yollarla Suriye’den geçerken kendisinin taşıdığını itiraf etti.
13 Kasım günü İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin hayatını kaybetmesine, 81 kişinin yaralanmasına yol açan bombalı saldırıyı gerçekleştiren terör örgütü PKK/YPG’nin “özel istihbarat elemanı” olarak yetiştirdiği Ahlam Albashir, 30 Kasım 2022 günü İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda alınan ifadesinde isim isim PKK/YPG ilişkisini anlattı.
Albashir patlayıcıyı da kaçak yollarla Suriye’den geçerken kendisinin taşıdığını itiraf etti.
Taksim bombacısının ifadesinin tam metnini Hürriyet yazarı Nedim Şener, köşesine taşıdı.
İşte o metin şu şekilde:
Bu evde yaklaşık 5 gün kaldık. Bu ev iki odadan ibaretti ve odanın birinde Ebu Hassan’ın tekstil eşyaları bulunmaktaydı. Bilal birlikte bu eve geldiğimizin üçüncü günü, bir süreliğine dışarı çıktı, ben evde tek başıma kaldım. Saat 16.00 sıralarında Bilal elinde bir poşet ile eve geldi. Evde bulunduğumuzun dördüncü gününde poşeti gece vakitlerinde bana gösterdi, bu sırada Hacı, Bilal ile WhatsApp üzerinden görüntülü konuştu. Bilal de gelen malzemeyi çıkartarak Hacı’ya gösterdi. Ben Bilal’e ‘Bu malzemeler ne’ diye sordum. Bilal bana ‘Türkiye’ye geçerken bunları sen taşıyacaksın’ dedi. Poşette; iki parça halinde üçe bölünmüş olan 30-15 santimetre büyüklüğünde, 5 santimetre kalınlığında şeffaf poşetlere sarılı vaziyette beyaz renkli yumuşak un gibi kuru maddeler bulunmakta idi.”
Ayrıca poşetin içinde kırmızı renkli sutyen, sutyenin içinde beze takılı tele benzer bir cisim vardı. Sutyenin iki tarafının alt kısımlarında da kablolar ve beze dikili vaziyette küçük kare şeklinde bir şey daha bulunmaktaydı. Yine poşetin içerisinde göğüs altından baldırlara kadar uzun bir korse şort vardı.
Bu korse özel yapılmış iki korsenin birbirine dikilmiş halinden oluşuyordu, iki korse arasına malzeme koymak için özel bölme vardı. Beşinci günde Bilal sabah saat 10-11 gibi beni uyandırdı. Sutyen ve korseyi giymemi istedi. Patlayıcıları korsenin ceplerine yerleştirdi. Kırmızı renkli sutyeni de taktıktan sonra üzerine normal kıyafetlerimi giydim. Bu malzemeler yaklaşık 1-2 kilogram ağırlığındaydı.
Hacı beni aradı ve ‘Kocanın yanına, Bilal’in yanına git. Bilal senden bir şeyler isteyecek, onları al’ dedi. Bilal banaçivi vererek ‘Git bundan 2 kilo al, ayrıca bant al’ dedi, 100 TL verdi. Ben de akşama doğru atölyeden çıkarak nalburdan istediklerini aldım. Bilal bunları poşetle daha önce kilitli vaziyette bulunan çantanın yanına koydu. Bilal’de daha önceden almış olduğu bir miktar çivi vardı.
Bilal çantadan çıkardığı patlayıcıları yere sermiş olduğu naylonun üzerine serdi. Bu arada Bilal, Hacı kod adlı kişiyi telefonla görüntülü aradı. Bilal yere serdiği banta, getirdiğim çivileri yapıştırdı.
Bu işlemler olurken Hacı kameradan işlemi izliyordu.Hazırladığı patlayıcıları şeker kabına (şeffaf sarı kapalı bidon) doldurdu.
Daha önce hazırladığı çivili bantları şeker kabının üzerinesardı. Kabloları kavanoza yerleştirdi.
Bu işlem 2.5 saat kadar sürdü.
Bilal bana ‘Hazırlan Taksim’e gideceğiz’ dedi ve taksiciyi çağırmamı istedi, Saat 14.00-15.00 gibi Taksim’e doğru gitmek için atölyeden çıktık, korsan taksiye bindik. Ben ön tarafta oturdum, Bilal çanta ile birlikte arka koltukta oturdu.
Yoldayken Bilal sigara çıkarma bahanesiyle çantayı kurcalıyordu. Taksim’de sigara içtim. Selfie çektim. Aradan tahmini yarım saat geçtikten sonra telefonuma, Hacı önce üç nokta gönderdi. Sonra oturduğum yerin sağ arka çaprazımdan zoomlanarak çekilmiş çok kısa bir video gönderdi. Hacı beni aradı ve ‘Çantayı bankta bırak, hemen oradan ayrıl’ dedi. Oradan meydana yürüdüm, bir parfümcü durdurdu, parfüm satmaya çalıştı. O anda patlama oldu, yere düştüm, kalkıp koşmaya başladım.
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR