Motosikletli gence çarpan Suudi ataşe aylardır ifade vermedi!

Soruşturma dosyasına göre, Mamak’ta ailesiyle birlikte yaşayan Umut Cem Doğan, 3 Ekim 2023 günü geç saatlere kadar arkadaşıyla birlikte vakit geçirdi. Doğan, daha sonra arkadaşını Akdere’de bulunan evine bırakmak için annesine ait motosikleti istedi. Annesinin izin vermesi üzerine Doğan arkadaşıyla birlikte yola çıktı. Akdere Mahallesi’nde seyir halindeyken Suudi Arabistan Büyükelçiliği ataşesi Mana Ali M. Alfataih’in kullandığı araçla çarpıştı.

Kazada, o tarihte 17 yaşında olan Doğan ağır yaralandı. Araç sürücüsü ataşe ise kimlik tespiti yapıldıktan sonra serbest bırakıldı. Herhangi bir alkol testi ve ifade işlemi de olmadı. Hastanede alınan raporda motosiklet sürücüsü Doğan’ın yaralanmasının ‘yaşamını tehlikeye soktuğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı’ belirtildi. Doğan, 17 Kasım 2023 tarihinde alınan ifadesinde kazadan sonra bilincini kaybettiğini anlatarak özetle şöyle dedi:

12 GÜN HASTANEDE KALDIM

“Kendime geldiğimde hastanedeydim. Hastanede 12 gün tedavim yapıldı. Hastaneden beyinsapımda ve karaciğerimde kanama olduğu, sağ bacağımda kırık olduğu, sağ bacağıma platin ve çivi takıldığı söylendi. Araç sürücüsü benimle kazadan sonra ve hastane sürecinde hiçbir şekilde ilgilenmedi. Şu anda ayağımda ağrı oluyor, yürümekte zorlanıyorum. Doktorlar, beynimde ve karaciğerimde kanamaların devam ettiğini söylediler. Kazadan dolayı psikolojim bozuldu. Okula gidemiyorum, ayağımdaki platin ve çividen dolayı askeri ve polis okulu sınavlarına giremiyorum. Şahıstan şikâyetçiyim.”  

 ATK RAPORU: ASLİ KUSURLU

Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı ise kazaya ilişkin hazırladığı raporda Mana Ali M. Alfataih’in olayda ‘asli kusurlu’ olduğunu anlattı: “Mana Ali M. Alfataih’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti meskûn bölünmüş yolda seyirle geldiği olay yeri kavşak mahallinde, sola manevra ile 549. Sokağa dönüş yapmak istediğinden kurallara aykırı bir biçimde karşı yol bölümünden düz seyirle gelen araç trafiğini yeterince kontrol etmeden dönüş yaparak karşı yönden düz seyirle gelen ilk geçiş hakkı bırakmadığı sürücü idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketleri ile asli kusurludur.” 

Raporda, motosiklet sürücüsünün de kazada “tali kusurlu” olduğu belirtildi.

DOSYA BİLİRKİŞİDE

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında aradan geçen sürede diplomatın ifadesi  alınamadı. Savcılık, dosyanın Arapça tercümesi için bilirkişi görevlendirdi. Daha sonra dosyanın Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Suudi Büyükelçiliği’ne gönderilerek Alfataih’in diplomatik dokunulmazlık kapsamında olup olmadığını tespitinin isteneceği bildirildi.

ANNE: ADALET İSTİYORUZ

Kazadan sonra hazırlanan tutanakta “olay yerini gösteren kamera olmadığı” şeklinde bir bilgi yer aldı. Ancak Anne Sediye Elmas, kazadan sonra kameraların söküldüğü iddiasında: “Olay yerinden normalde kamera kaydı olması gerekiyordu. Ancak ilginç olan olay yerinde  kameraların bulunmaması dikkat çekici, biz kameraların söküldüğünü düşünüyoruz. Dosyada herhangi bir işlem yapılmaması son derece üzücü. Derdimiz para pul değil. Sadece adalet istiyoruz. İstanbul’daki kurye olayı hâlâ hafızamızda. Çocuğum şu anda iyi durumda ama doktorlar özellikle beyinsapı kanaması yaşadığı için ileride problemler yaşacağını söylüyorlar.” 

GEÇMİŞ OLSUN BİLE DEMEDİ

Umut Cem Doğan’ın ailesinin avukatı Kemal Ulusoy “10 aydan fazladır halen savcılık soruşturmayı tamamlamamıştır. Olayda asli kusurlu olduğu belirlenen şüphelinin ifadesi alınamamıştır. Büyükelçilik aileye geçmiş olsun bile dememiştir. Şahsın kendi kişisel işi için trafikte olduğu açıktır. Dokunulmazlık kapsamında olmaması, cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 

Kaza, İstanbul’da Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Mohammed Hassan Shekh Mohamud’un, motosikletli kurye Yunus Emre Göçer’e arkadan çarparak ölümüne neden olduğu kazayı akıllara getirdi. Mohamud’a “taksirle ölüme neden olma” suçundan önce 3 yıl hapis cezası verilmiş, daha sonra ceza iyi hal indirimiyle 2 yıl 6 aya indirilmişti. Bu hapis cezası da 27 bin 300 lira adli para cezasına çevrilmişti.