MHP lideri Bahçeli 'kumpasçılarla işimiz olmaz' dedi, çok net konuştu: Başları ezilmeli
MHP lideri Bahçeli 'kumpasçılarla işimiz olmaz' dedi, çok net konuştu: Başları ezilmeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Kızılcahamam Kampı'nda açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada "Devlette FETÖvari yapılanma kuranlarla yolumuz kesişmez. Özellikle altını çiziyorum ki kumpasçılarla işimiz olamaz. Hiç kimse karanlık senaryolarla, gizli tanık ifadeleri ile üstlendiği görevi kötüye kullanarak barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Bu kalkışmaya cüret edenlerin başı mutlaka ezilmelidir." dedi.
Haber Giriş Tarihi: 18.05.2024 11:40
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2024 12:12
Kaynak:
Haber Merkezi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı açılışı öncesinde basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, "Kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız bulunamaz. Devletin içinde, FETÖ benzeri hukuk dışı yapılanma ve gayri meşru hiyerarşik sistem kuran, güç devşiren, pozisyon mücadelelerine girişen, kendi tarikat veya cemaat mensupları dışında kim varsa fişleyip berhava etmek için nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir" ifadelerini kullandı.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Kızılcahamam Patalya Otel’de düzenlediğimiz bu toplantımızın hayırlı sonuçlara kapı aralamasını niyaz ve temenni ediyorum. 31 Mart 2024 tarihinde, “Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi” yapılmış ve Türkiye zincirleme seçimler dönemini geride bırakmıştır.
Ülkemiz artık seçim gündeminden çıkmıştır. Mensubiyetinden iftihar ettiğimiz ve egemenliğin yegane sahibi aziz milletimiz nihai kararını vermiş, böylelikle seçimsiz geçecek dört yıllık süreye girilmiştir. Ülkemizin demokratik rüştü 31 Mart’ta bir kez daha ve üst düzeyde ispat edilmiştir.
Seçilsin veya seçilmesin, gerek belediye başkan adayı, gerek il genel ve belediye meclis adayı olsun, partimizin ve Cumhur İttifakı’nın millet huzuruna çıkan bütün muhterem isimleri sorumluluklarını bihakkın yerine getirmişlerdir. Sizler 31 Mart 2024 tarihinde; il, ilçe ve beldelerinizde yaşayan vatandaşlarımızın takdir ve tercihiyle belediye başkanı olarak seçilip tarihi bir sorumluluğu omuzladınız.
"MHP, TÜRKİYE GENELİNDE BAŞARILI OLDU"
31 Mart 2024 seçimlerinin kendine özgü şartları içinde partimiz ve Cumhur İttifakı hamd olsun başarıya ulaşmış, seçimlerden yüz akıyla çıkmıştır. Kaldı ki somut ve sarih sonuçlar başkaca bir yoruma yer ve gerek bırakmamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranına yönelik karalama çabalarının bizim nazarımızda hiçbir değeri, hiçbir itibarı, hiçbir geçerliliği yoktur. Zira bariz gerçekler ulu orta meydandandır. Saklayacağımız, gizleyeceğimiz, utanacağımız, üzerini örteceğimiz ve mahcubiyet duyacağımız bir şeyden bahsetmek mümkün değildir.
Ülke genelinde, Milliyetçi Hareket Partisi il genel meclis üyeliği seçimlerinde yüzde 16,64 oy almış ve çok önemli bir gelişme kaydetmiştir. Cumhur İttifakı’nın toplam oy oranı da yüzde 48,8 düzeyinde vuku bulmuştur. Bazı zeka özürlülerin ve hastalıklı ruhların zaviyesinden baktığımızda, partimiz büyükşehir belediye seçimlerinde yüzde 1,65 oy almıştır.
"HAVANDA SU DÖVENLERİN HAVALARI SÖNMÜŞTÜR"
30 büyükşehir belediyesinin 28’inde ittifak çatısı altında giren ve sadece iki büyükşehirde kendi adayını gösteren Milliyetçi Hareket Partisi’ni yüzde 1,65 oy oranıyla tartıya çıkarmak, bu suretle siyaseten tahrip etmeye kalkışmak aymazlık olduğu kadar karanlık ve kalleş bir niyetin mahsulü değil midir? Hatta kronik ve kemikleşmiş bir Türk düşmanlığına işaret etmeyecek midir? Havanda su dövenlerin havaları sönmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye çapında müstesna bir sonuç almış ve çok şükür başarılı olmuştur. Bu kapsamda partimiz 96 belde, 114 ilçe, 8 il belediye başkanlığı kazanarak yerel yönetimlerde varlığını ibra etmiştir. Başarımızı hazmedemeyenler, başarımızı sindiremeyenler, başarımızdan ürkenler abuk sabuk, ileri geri konuşsa da milletimiz hükmünü vermiş, sevdalılarının başını öne eğmemiştir.
İradenin sahibi aziz milletimizin kararı başımızın üstündedir. Yine de sonuçları her yönüyle analiz edip gerekli dersleri çıkarmaktan geri durmayacağımızın bilinmesinde yarar vardır.
"YUMUŞAMA SÖZDE KALMAMALI"
Yumuşama ve normalleşme çağrıları sözde kalmamalıdır. Hem nalına hem mıhına vurarak ulaşacağımız bir yer yoktur. Milli birlik ve kardeşlik hissiyatının tahkimi, halka halka genişleyen sosyal, ekonomik ve yasal reformların takviyesi, milletimizin taleplerinin temini önümüzdeki asıl gündem konusudur.
Türk ve Türkiye Yüzyılı Hedeflerini yakalamak milli yeminimiz olmalıdır. İç ve dış vesayet odaklarının tertip ve tezgâhlarını boşa çıkarmak, Türkiye’yi dipsiz tartışmaların içine sürüklemekten kaçınmak hepimizin mütemadi vazifesidir. Temiz toplum, temiz siyaset, tertemiz ve parlak bir gelecek için yapacaklarımız çok, yavaş hareket etme hakkımız ise yoktur.
Herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Önce ülkem ve milletim diyorsak netleşmemiz, samimiyet göstermemiz, nerede durduğumuzu gözden geçirmemiz lazımdır.
Siyasi mücadelemizde akli tutum ve ahlaki tutarlılık ihmal etmeyeceğimiz ilkelerimiz arasındadır. Bizim kucaklaşma ve uzlaşma vasatımız ülkemizin ve milletimizin baki çıkarları, vazgeçilmez değerler hazinesidir.
Terörizme boyun eğmek bir uzlaşma veya yumuşama değil, acziyet ve teslimiyettir. Terörü bir hak arama vasıtası görenlere, bunu destekleyenlere makul bakış devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yok saymaktır, bu zeminde yumuşama, diyalog ve normalleşme diye de bir şey söz konusu olmayacaktır.
“Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçunu işlemiş olanlara hoşgörüyle bakmak, dış tehditlerle bağımsız ve tarafsız yargıyı işlevsiz hale sokmanın hesabını yapmak uzlaşma ve yumuşama değil, tükeniş ve altüst oluş demektir.
6-8 EKİM DAVASI
Terörist Demirtaş’ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına hukuksuzluk demek, itiraz etmek, karşı gelmek devlete ve millete en ağır hakaret olup bunun yumuşama ortamına zarar verdiğini ileri sürmek art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülüktür.
Mesele milli ve manevi değerlerde uzlaşmaktır. Yumuşama beklentimiz usulde değil üslupta olmalıdır. Özellikle muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise muhataplarını uyarıyorum ki, böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, krizlere ortam açmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir ve mutlak butlanla batıldır.
Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Karamsarlık ortamını canlı tutmak için el ovuşturanlar berrak şekilde karşımızdadır.
Özellikle muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise muhataplarını uyarıyorum ki, böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, krizlere ortam açmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir ve mutlak butlanla batıldır.
"KUMPASÇILARLA İŞİMİZ OLAMAZ"
Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Karamsarlık ortamını canlı tutmak için el ovuşturanlar berrak şekilde karşımızdadır.
Siyasette yumuşama pek tabii sürekli ve sürdürülebilir boyutlara tırmanmalıdır. Aksini düşünmek sorumsuzluktur. Ancak yumuşama kisvesi altında yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, sesimizin kısılmasını, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli, böylesi bir tarihi yanlışa da tavsiyem heves etmemelidir.
Özellikle altını çiziyorum ki, kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız bulunamaz. Devletin içinde, FETÖ benzeri hukuk dışı yapılanma ve gayri meşru hiyerarşik sistem kuran, güç devşiren, pozisyon mücadelelerine girişen, kendi tarikat veya cemaat mensupları dışında kim varsa fişleyip berhava etmek için nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Devletin, hukukla yollarını ayırdığı anda herhangi bir çeteden farkının kalmayacağı bilinen bir husustur. Hiç kimse kendisine güç vehmetmemeli, karanlık senaryolarla, sipariş talimatlarla, gizli tanık ifadeleriyle, üstlendiği görevi kötüye kullanmak suretiyle iç huzur ve barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Eğer bu kalkışma olursa, buna cüret edenlerin başı mutlak surette ezilmeli, bağ ve bağlantılarının, devlet, toplum ve medya içindeki uzantılarının tasfiyesi, tecridi ve tecziyesi acilen sağlanmalıdır. Mevzu bahis konu, devlet ve milletin istikbali ise hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.
Terörist Demirtaş’ın, Sorosçu Kavala’nın ve Gazze politikasının rövanşını almak amacıyla iç işgal cephesinde konuşlananları dürte dürte harekete geçirenlere meydanı boş bırakmayacağız. Dahası onlara dünyanın kaç bucak olduğunu da göstereceğiz.
"DIŞ GÜÇLERİN OPERASYON ELEMANLARINA ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Atalarımızın dediği üzere, düşman karınca bile olsa, kendimizi merdane tutacağız. Doğruları söylemekten hiç korkmayacağız. Etki ajanlarına, emperyalizmin kuklalarına, dış güçlerin operasyon elemanlarına asla taviz vermeyeceğiz. Bürokratik oligarşinin alt yapısını kurmak için eylem ve emel birlikteliği içinde olan çevrelerin oyunlarına tepkisiz durmayacağız.
Statüko özlemi çekenlere, demokrasi karşıtlarına, milli iradeye pranga vurmak için hava koklayanlara sessiz kalmayacağız. FETÖ ve FETÖ benzeri yapıların devleti zehirleyip, devlet içinde feodal ve imtiyazlı alanlar oluşturmalarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayız, devlet ve milletle ortak kaderin ta merkezindeyiz.
19 MAYIS
Yarın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlayacağız. Tarihte her şey bir adımla başlamıştır. Adımlar birleşip yürüyüş olmuştur. Tam 105 yıl önce Samsun'dan milli mücadelenin ilk adımı atılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk harcı karılmıştır. 19 Mayıs zalime haine yıldırım gibi çarpan Türkün gücüdür. Bu şahlanışa hürmet ve hayranlık duyuyoruz. Buna leke sürdürmemek için adımlarımızı sıklaştırıyoruz. Samsun'da atılan ilk adım aziz milletimizin kahramanlık beraatıdır. Gerekirse 105 yılındaki adımı yine atarız, namertlere kafa tutarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız, önümüze kattığımız ne kadar hain, bölünmemizi bekleyen ne kadar şiddet ve şekavet yuvası varsa denize dökeriz. Dün yaptık yine yaparız. Kendimize güveniyoruz. Türk milletinin varlığını sonuna kadar yaşatmayı ant içiyoruz.
Gençlerimizin her biri geleceğimizin tacıdır. Onlardan esirgeyeceğimiz hiçbir şey olmaz. Sevgili gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
MHP lideri Bahçeli 'kumpasçılarla işimiz olmaz' dedi, çok net konuştu: Başları ezilmeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Kızılcahamam Kampı'nda açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada "Devlette FETÖvari yapılanma kuranlarla yolumuz kesişmez. Özellikle altını çiziyorum ki kumpasçılarla işimiz olamaz. Hiç kimse karanlık senaryolarla, gizli tanık ifadeleri ile üstlendiği görevi kötüye kullanarak barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Bu kalkışmaya cüret edenlerin başı mutlaka ezilmelidir." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı açılışı öncesinde basın toplantısı düzenledi. Bahçeli, "Kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız bulunamaz. Devletin içinde, FETÖ benzeri hukuk dışı yapılanma ve gayri meşru hiyerarşik sistem kuran, güç devşiren, pozisyon mücadelelerine girişen, kendi tarikat veya cemaat mensupları dışında kim varsa fişleyip berhava etmek için nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir" ifadelerini kullandı.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Kızılcahamam Patalya Otel’de düzenlediğimiz bu toplantımızın hayırlı sonuçlara kapı aralamasını niyaz ve temenni ediyorum. 31 Mart 2024 tarihinde, “Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi” yapılmış ve Türkiye zincirleme seçimler dönemini geride bırakmıştır.
Ülkemiz artık seçim gündeminden çıkmıştır. Mensubiyetinden iftihar ettiğimiz ve egemenliğin yegane sahibi aziz milletimiz nihai kararını vermiş, böylelikle seçimsiz geçecek dört yıllık süreye girilmiştir. Ülkemizin demokratik rüştü 31 Mart’ta bir kez daha ve üst düzeyde ispat edilmiştir.
Seçilsin veya seçilmesin, gerek belediye başkan adayı, gerek il genel ve belediye meclis adayı olsun, partimizin ve Cumhur İttifakı’nın millet huzuruna çıkan bütün muhterem isimleri sorumluluklarını bihakkın yerine getirmişlerdir. Sizler 31 Mart 2024 tarihinde; il, ilçe ve beldelerinizde yaşayan vatandaşlarımızın takdir ve tercihiyle belediye başkanı olarak seçilip tarihi bir sorumluluğu omuzladınız.
"MHP, TÜRKİYE GENELİNDE BAŞARILI OLDU"
31 Mart 2024 seçimlerinin kendine özgü şartları içinde partimiz ve Cumhur İttifakı hamd olsun başarıya ulaşmış, seçimlerden yüz akıyla çıkmıştır. Kaldı ki somut ve sarih sonuçlar başkaca bir yoruma yer ve gerek bırakmamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranına yönelik karalama çabalarının bizim nazarımızda hiçbir değeri, hiçbir itibarı, hiçbir geçerliliği yoktur. Zira bariz gerçekler ulu orta meydandandır. Saklayacağımız, gizleyeceğimiz, utanacağımız, üzerini örteceğimiz ve mahcubiyet duyacağımız bir şeyden bahsetmek mümkün değildir.
Ülke genelinde, Milliyetçi Hareket Partisi il genel meclis üyeliği seçimlerinde yüzde 16,64 oy almış ve çok önemli bir gelişme kaydetmiştir. Cumhur İttifakı’nın toplam oy oranı da yüzde 48,8 düzeyinde vuku bulmuştur. Bazı zeka özürlülerin ve hastalıklı ruhların zaviyesinden baktığımızda, partimiz büyükşehir belediye seçimlerinde yüzde 1,65 oy almıştır.
"HAVANDA SU DÖVENLERİN HAVALARI SÖNMÜŞTÜR"
30 büyükşehir belediyesinin 28’inde ittifak çatısı altında giren ve sadece iki büyükşehirde kendi adayını gösteren Milliyetçi Hareket Partisi’ni yüzde 1,65 oy oranıyla tartıya çıkarmak, bu suretle siyaseten tahrip etmeye kalkışmak aymazlık olduğu kadar karanlık ve kalleş bir niyetin mahsulü değil midir? Hatta kronik ve kemikleşmiş bir Türk düşmanlığına işaret etmeyecek midir? Havanda su dövenlerin havaları sönmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye çapında müstesna bir sonuç almış ve çok şükür başarılı olmuştur. Bu kapsamda partimiz 96 belde, 114 ilçe, 8 il belediye başkanlığı kazanarak yerel yönetimlerde varlığını ibra etmiştir. Başarımızı hazmedemeyenler, başarımızı sindiremeyenler, başarımızdan ürkenler abuk sabuk, ileri geri konuşsa da milletimiz hükmünü vermiş, sevdalılarının başını öne eğmemiştir.
İradenin sahibi aziz milletimizin kararı başımızın üstündedir. Yine de sonuçları her yönüyle analiz edip gerekli dersleri çıkarmaktan geri durmayacağımızın bilinmesinde yarar vardır.
"YUMUŞAMA SÖZDE KALMAMALI"
Yumuşama ve normalleşme çağrıları sözde kalmamalıdır. Hem nalına hem mıhına vurarak ulaşacağımız bir yer yoktur. Milli birlik ve kardeşlik hissiyatının tahkimi, halka halka genişleyen sosyal, ekonomik ve yasal reformların takviyesi, milletimizin taleplerinin temini önümüzdeki asıl gündem konusudur.
Türk ve Türkiye Yüzyılı Hedeflerini yakalamak milli yeminimiz olmalıdır. İç ve dış vesayet odaklarının tertip ve tezgâhlarını boşa çıkarmak, Türkiye’yi dipsiz tartışmaların içine sürüklemekten kaçınmak hepimizin mütemadi vazifesidir. Temiz toplum, temiz siyaset, tertemiz ve parlak bir gelecek için yapacaklarımız çok, yavaş hareket etme hakkımız ise yoktur.
Herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Önce ülkem ve milletim diyorsak netleşmemiz, samimiyet göstermemiz, nerede durduğumuzu gözden geçirmemiz lazımdır.
Siyasi mücadelemizde akli tutum ve ahlaki tutarlılık ihmal etmeyeceğimiz ilkelerimiz arasındadır. Bizim kucaklaşma ve uzlaşma vasatımız ülkemizin ve milletimizin baki çıkarları, vazgeçilmez değerler hazinesidir.
Terörizme boyun eğmek bir uzlaşma veya yumuşama değil, acziyet ve teslimiyettir. Terörü bir hak arama vasıtası görenlere, bunu destekleyenlere makul bakış devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yok saymaktır, bu zeminde yumuşama, diyalog ve normalleşme diye de bir şey söz konusu olmayacaktır.
“Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçunu işlemiş olanlara hoşgörüyle bakmak, dış tehditlerle bağımsız ve tarafsız yargıyı işlevsiz hale sokmanın hesabını yapmak uzlaşma ve yumuşama değil, tükeniş ve altüst oluş demektir.
6-8 EKİM DAVASI
Terörist Demirtaş’ın ve 6-8 Ekim olaylarını azmettiren diğer bölücülerin ceza almasına hukuksuzluk demek, itiraz etmek, karşı gelmek devlete ve millete en ağır hakaret olup bunun yumuşama ortamına zarar verdiğini ileri sürmek art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülüktür.
Mesele milli ve manevi değerlerde uzlaşmaktır. Yumuşama beklentimiz usulde değil üslupta olmalıdır. Özellikle muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise muhataplarını uyarıyorum ki, böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, krizlere ortam açmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir ve mutlak butlanla batıldır.
Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Karamsarlık ortamını canlı tutmak için el ovuşturanlar berrak şekilde karşımızdadır.
Özellikle muhalefet partilerinin arayışı usulde bir yumuşama ise muhataplarını uyarıyorum ki, böylesi bir yumuşama yıkıma çanak tutmak, krizlere ortam açmak, hukuk devletinin surlarında gedik açmak demektir ve mutlak butlanla batıldır.
"KUMPASÇILARLA İŞİMİZ OLAMAZ"
Kutuplaşmayı besleyenler bellidir. Karamsarlık ortamını canlı tutmak için el ovuşturanlar berrak şekilde karşımızdadır.
Siyasette yumuşama pek tabii sürekli ve sürdürülebilir boyutlara tırmanmalıdır. Aksini düşünmek sorumsuzluktur. Ancak yumuşama kisvesi altında yumuşakça olmamızı, köşelerimizin törpülenmesini, sesimizin kısılmasını, irademizin kırılmasını hiç kimse beklememeli, böylesi bir tarihi yanlışa da tavsiyem heves etmemelidir.
Özellikle altını çiziyorum ki, kumpasçılarla işimiz olamaz. Komplo peşinde koşanlarla ortak noktamız bulunamaz. Devletin içinde, FETÖ benzeri hukuk dışı yapılanma ve gayri meşru hiyerarşik sistem kuran, güç devşiren, pozisyon mücadelelerine girişen, kendi tarikat veya cemaat mensupları dışında kim varsa fişleyip berhava etmek için nifak üreten odaklarla asla yolumuz kesişemez.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Devletin, hukukla yollarını ayırdığı anda herhangi bir çeteden farkının kalmayacağı bilinen bir husustur. Hiç kimse kendisine güç vehmetmemeli, karanlık senaryolarla, sipariş talimatlarla, gizli tanık ifadeleriyle, üstlendiği görevi kötüye kullanmak suretiyle iç huzur ve barış ortamımızı zedelemeye kalkışmamalıdır. Eğer bu kalkışma olursa, buna cüret edenlerin başı mutlak surette ezilmeli, bağ ve bağlantılarının, devlet, toplum ve medya içindeki uzantılarının tasfiyesi, tecridi ve tecziyesi acilen sağlanmalıdır. Mevzu bahis konu, devlet ve milletin istikbali ise hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.
Terörist Demirtaş’ın, Sorosçu Kavala’nın ve Gazze politikasının rövanşını almak amacıyla iç işgal cephesinde konuşlananları dürte dürte harekete geçirenlere meydanı boş bırakmayacağız. Dahası onlara dünyanın kaç bucak olduğunu da göstereceğiz.
"DIŞ GÜÇLERİN OPERASYON ELEMANLARINA ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Atalarımızın dediği üzere, düşman karınca bile olsa, kendimizi merdane tutacağız. Doğruları söylemekten hiç korkmayacağız. Etki ajanlarına, emperyalizmin kuklalarına, dış güçlerin operasyon elemanlarına asla taviz vermeyeceğiz. Bürokratik oligarşinin alt yapısını kurmak için eylem ve emel birlikteliği içinde olan çevrelerin oyunlarına tepkisiz durmayacağız.
Statüko özlemi çekenlere, demokrasi karşıtlarına, milli iradeye pranga vurmak için hava koklayanlara sessiz kalmayacağız. FETÖ ve FETÖ benzeri yapıların devleti zehirleyip, devlet içinde feodal ve imtiyazlı alanlar oluşturmalarına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayız, devlet ve milletle ortak kaderin ta merkezindeyiz.
19 MAYIS
Yarın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlayacağız. Tarihte her şey bir adımla başlamıştır. Adımlar birleşip yürüyüş olmuştur. Tam 105 yıl önce Samsun'dan milli mücadelenin ilk adımı atılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk harcı karılmıştır. 19 Mayıs zalime haine yıldırım gibi çarpan Türkün gücüdür. Bu şahlanışa hürmet ve hayranlık duyuyoruz. Buna leke sürdürmemek için adımlarımızı sıklaştırıyoruz. Samsun'da atılan ilk adım aziz milletimizin kahramanlık beraatıdır. Gerekirse 105 yılındaki adımı yine atarız, namertlere kafa tutarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız, önümüze kattığımız ne kadar hain, bölünmemizi bekleyen ne kadar şiddet ve şekavet yuvası varsa denize dökeriz. Dün yaptık yine yaparız. Kendimize güveniyoruz. Türk milletinin varlığını sonuna kadar yaşatmayı ant içiyoruz.
Gençlerimizin her biri geleceğimizin tacıdır. Onlardan esirgeyeceğimiz hiçbir şey olmaz. Sevgili gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum.
Kaynak: Haber Merkezi
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR