Cihantimur ailesinden tartışmalı rapor: Kasıtlı olarak yanlış alınmış

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Aci'nin hayatını kaybettiği, 4 kişinin de yaralandığı trafik kazasına ilişkin soruşturma sürdürülüyor.

Aci ailesinin avukatlarından Burak Erden, adliye önünde basın mensuplarına, soruşturmaya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erden, "Karşı taraf, Eylem Tok dosyasında, Bülent Cihantimur'un, Timur Cihantimur'un avukatları özel bir rapor sundu. Bu özel raporun mahkemede hiçbir bağlayıcılığı yok. Daha önce sunulan, savcılık tarafından sunulan bilirkişi raporlarında, adli tıp raporlarında, Timur Cihantimur'un asli kusurlu olduğu zaten çok net şekilde ifade ediliyor." diye konuştu.

Daha önce sunulan birkaç rapor olduğunu belirten Erden, şunları kaydetti:

"Bunlar mühendislerin sunduğu raporlar. Bu raporlar da yine aynı şekilde aracın 170-180 kilometre hız yaptığını ve azami hız sınırı olan 30 kilometre sınırını aştığını, bundan dolayı da yine kusurlu bulduğunu çok net şekilde ifade ediyor savcılığın vermiş olduğu bilirkişi raporlarında. Bu verilen özel raporun hiçbir ehemmiyeti yok, adli bilirkişi olarak söylenen iki kişi tarafından alınmış, kasıtlı olarak yanlış alınmış bir rapor."

OLAY

Eyüpsultan'da 1 Mart'ta seyir halindeki 3 ATV aracından biri arızalanmıştı. Yol kenarına çekilen arızalı araç tamir edilmeye çalışılırken, aynı yönde ilerleyen iki araçtan birisi buradaki 3 ATV'ye çarpmış, yaralanan 5 kişiden Oğuz Murat Aci hayatını kaybetmişti.

Kazaya neden olan 17 yaşındaki sürücü Timur Cihantimur'un, olay yerine gelen annesi Eylem Tok'un aracıyla buradan uzaklaştığı, annesiyle önce Mısır'a, ardından da ABD'ye gittikleri tespit edilmişti.

Şüphelilerin iadesi için geçici tutuklama talep evrakı, Adalet Bakanlığınca ABD yetkili makamlarına iletilmiş, Florida federal mahkemesinin kararı üzerine Cihantimur ve Tok, 14 Haziran'da Boston'da polis tarafından yakalanmıştı.

Mahkemeye 18 Haziran'da ayrı saatlerde çıkarılan anne ile oğlunun tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti. Cihantimur'un avukatları, "müvekkillerinin kaldığı tutukevinin şartlarının çok kötü" olduğunu savunarak, ev hapsi veya yerlerinin değiştirilmesi talebinde bulunmuş ancak 21 Haziran'da yapılan ikinci duruşmada hakim bunu reddetmişti.