Atatürk anıtına saldırmıştı! Savunması tepki çekti: Allah'la konuştum, kendimi mesih olarak görüyorum
Atatürk anıtına saldırmıştı! Savunması tepki çekti: Allah'la konuştum, kendimi mesih olarak görüyorum
Kayseri'de Atatürk anıtına saldıran dayı-yeğen hakim karşısına çıktı. Dayı Yaşar Kılıçkaya Allah'la konuştuğunu iddia ederek kendini mesih olarak gördüğünü söyledi. Yeğeni de dayısını aynı şekilde savundu. Akılalmaz sözlerin ardından hakim sanıkların cezai ehliyetlerinin araştırılmasını istedi.
Haber Giriş Tarihi: 22.07.2024 15:17
Haber Güncellenme Tarihi: 22.07.2024 15:17
Kaynak:
DHA
Kayseri'de Atatürk Anıtı'na balta ile zarar veren Yaşar Kılıçkaya (59) ile yeğeni Zeynep Abdullah (31) hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada 2 sanık için akıl sağlığı raporu talep edilirken, Zeynep Abdullah, dayısının 'mesih' olduğuna inandığını söyleyerek, "Yalnızca Allah'tan başka ulu olmadığını, Allah'ın sıfatlarının başkalarına yüklenemeyeceğini beyan ettik" dedi.
ATATÜRK ANITI'NA ALÇAK SALDIRI
Olay, Kurban Bayramı'nın ilk günü olan 16 Haziran'da saat 11.30 sıralarında Kocasinan ilçesi Cumhuriyet Meydanı'nda meydana geldi. Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, balta ile Atatürk Anıtı'na vurmaya başladı. Meydanda görev yapan polis ekipleri, 2 şüpheliye müdahale etti. Daha sonra olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Dayı-yeğen oldukları belirlenen 2 şüpheli gözaltına alınırken, anıtta 13 balta darbesi tespit edildi.
TUTUKLANDILAR
Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, işlemleri sonrası tutuklandı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak, iddianame düzenlendi. Kayseri Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede dayı-yeğen hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 1 yıldan 3’er yıla kadar hapis cezası istendi.
"KULA TAPMAYIN DEDİM"
Kayseri 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında, sanık Kılıçkaya ile yeğeni Abdullah hazır bulundu. İddianamede yer alan 'Bugün putları yıkma bayramı' ve 'Bu demirden adama neden tapıyorsunuz' şeklindeki sözleri kullanmadığını iddia eden sanık Yaşar Kılıçkaya, "Atatürk'ün şahsına yönelik hakaret kullanmadım. O da bizim gibi bir insan. Onun işi, Allah'a kalmış. Benim onunla bir derdim yok. 'Kula tapmayın' dedim. Herhangi bir örgütten talimat almadık. İçimden böyle bir şey yapmak geliyordu. Zeynep de 'Dayı, ben de gelmek istiyorum' dedi. 'Yapma; senin çocuğun küçük, kaldıramazsın' dedim. Allah'tan başka ardına düşülen her şeye karşı çıkıyorum. Allah'tan başkasını ilahlaştırmayın. Sadece Allah'a iman edin" dedi.
"ALLAH'LA KONUŞTUM! KENDİMİ MESİH OLARAK GÖRÜYORUM"
Herhangi psikolojik bir tedavi görmediğini de anlatan Kılıçkaya, "Allah'ın huzuruna çıkıp, onunla konuştum. Bu nedenle kendimi 'mesih' olarak görüyorum. Bu eylem önceden düşündüğümüz bir şeydi. 'Bu demirden adama neden tapıyorsunuz’ demedim. İnsanların bunları bu kadar çarpıtacağını bilemedim. Amacım, bu eylemle insanlara doğru yolu göstermekti. Allah'tan başkasını ulu olarak görmemelerini sağlamaktı. Anlamayacaklarını bilseydim, bu eylemi yapmazdım. Amacım sadece insanları doğru yola sevk etmekti" diye konuştu.
Dayısının 'mesih' olduğuna inandığını söyleyen Zeynep Abdullah ise "Hiçbir şekilde bir cisme ya da kişiye hakaret etmedik. İbrahim Aleyhisselam'ı örnek alarak, putlara vurduk. Bütün peygamberlere inanıp, iman ettiğim gibi dayımın da 'mesih' olduğuna inanıyorum. Yalnızca Allah'tan başka ulu olmadığını, Allah'ın sıfatlarının başkalarına yüklenemeyeceğini beyan ettik. Allah'a şükür herhangi bir psikolojik tedavi görmedim. Kutsal kitapları okuduğum için dayımın eylemine katılmak istedim. 'Allah'ın sıfatlarını kullarına takmayın' ve 'Allah'tan başka büyük yoktur' şeklinde sözler söyledik" dedi.
TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme hakimi verdiği ara karar ile sanıkların cezai ehliyetlerinin yerinde olup olmadığının tespiti için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilmelerine karar verdi. Hakim, sanıkların eylemlerinin toplumda infiale yol açan bir eylem olması ve henüz akıl sağlığı raporlarının mahkemeye ulaşmaması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Atatürk anıtına saldırmıştı! Savunması tepki çekti: Allah'la konuştum, kendimi mesih olarak görüyorum
Kayseri'de Atatürk anıtına saldıran dayı-yeğen hakim karşısına çıktı. Dayı Yaşar Kılıçkaya Allah'la konuştuğunu iddia ederek kendini mesih olarak gördüğünü söyledi. Yeğeni de dayısını aynı şekilde savundu. Akılalmaz sözlerin ardından hakim sanıkların cezai ehliyetlerinin araştırılmasını istedi.
Kayseri'de Atatürk Anıtı'na balta ile zarar veren Yaşar Kılıçkaya (59) ile yeğeni Zeynep Abdullah (31) hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada 2 sanık için akıl sağlığı raporu talep edilirken, Zeynep Abdullah, dayısının 'mesih' olduğuna inandığını söyleyerek, "Yalnızca Allah'tan başka ulu olmadığını, Allah'ın sıfatlarının başkalarına yüklenemeyeceğini beyan ettik" dedi.
ATATÜRK ANITI'NA ALÇAK SALDIRI
Olay, Kurban Bayramı'nın ilk günü olan 16 Haziran'da saat 11.30 sıralarında Kocasinan ilçesi Cumhuriyet Meydanı'nda meydana geldi. Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, balta ile Atatürk Anıtı'na vurmaya başladı. Meydanda görev yapan polis ekipleri, 2 şüpheliye müdahale etti. Daha sonra olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Dayı-yeğen oldukları belirlenen 2 şüpheli gözaltına alınırken, anıtta 13 balta darbesi tespit edildi.
TUTUKLANDILAR
Yaşar Kılıçkaya ile Zeynep Abdullah, işlemleri sonrası tutuklandı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak, iddianame düzenlendi. Kayseri Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede dayı-yeğen hakkında 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 1 yıldan 3’er yıla kadar hapis cezası istendi.
"KULA TAPMAYIN DEDİM"
Kayseri 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında, sanık Kılıçkaya ile yeğeni Abdullah hazır bulundu. İddianamede yer alan 'Bugün putları yıkma bayramı' ve 'Bu demirden adama neden tapıyorsunuz' şeklindeki sözleri kullanmadığını iddia eden sanık Yaşar Kılıçkaya, "Atatürk'ün şahsına yönelik hakaret kullanmadım. O da bizim gibi bir insan. Onun işi, Allah'a kalmış. Benim onunla bir derdim yok. 'Kula tapmayın' dedim. Herhangi bir örgütten talimat almadık. İçimden böyle bir şey yapmak geliyordu. Zeynep de 'Dayı, ben de gelmek istiyorum' dedi. 'Yapma; senin çocuğun küçük, kaldıramazsın' dedim. Allah'tan başka ardına düşülen her şeye karşı çıkıyorum. Allah'tan başkasını ilahlaştırmayın. Sadece Allah'a iman edin" dedi.
"ALLAH'LA KONUŞTUM! KENDİMİ MESİH OLARAK GÖRÜYORUM"
Herhangi psikolojik bir tedavi görmediğini de anlatan Kılıçkaya, "Allah'ın huzuruna çıkıp, onunla konuştum. Bu nedenle kendimi 'mesih' olarak görüyorum. Bu eylem önceden düşündüğümüz bir şeydi. 'Bu demirden adama neden tapıyorsunuz’ demedim. İnsanların bunları bu kadar çarpıtacağını bilemedim. Amacım, bu eylemle insanlara doğru yolu göstermekti. Allah'tan başkasını ulu olarak görmemelerini sağlamaktı. Anlamayacaklarını bilseydim, bu eylemi yapmazdım. Amacım sadece insanları doğru yola sevk etmekti" diye konuştu.
'ALLAH'IN SIFATLARININ BAŞKALARINA YÜKLENEMEYECEĞİNİ BEYAN ETTİK'
Dayısının 'mesih' olduğuna inandığını söyleyen Zeynep Abdullah ise "Hiçbir şekilde bir cisme ya da kişiye hakaret etmedik. İbrahim Aleyhisselam'ı örnek alarak, putlara vurduk. Bütün peygamberlere inanıp, iman ettiğim gibi dayımın da 'mesih' olduğuna inanıyorum. Yalnızca Allah'tan başka ulu olmadığını, Allah'ın sıfatlarının başkalarına yüklenemeyeceğini beyan ettik. Allah'a şükür herhangi bir psikolojik tedavi görmedim. Kutsal kitapları okuduğum için dayımın eylemine katılmak istedim. 'Allah'ın sıfatlarını kullarına takmayın' ve 'Allah'tan başka büyük yoktur' şeklinde sözler söyledik" dedi.
TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme hakimi verdiği ara karar ile sanıkların cezai ehliyetlerinin yerinde olup olmadığının tespiti için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilmelerine karar verdi. Hakim, sanıkların eylemlerinin toplumda infiale yol açan bir eylem olması ve henüz akıl sağlığı raporlarının mahkemeye ulaşmaması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Kaynak: DHA
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR